e-posta sahtekarlığı saldırıları iki katına çıktı

e-posta sahtekarlığı saldırıları iki katına çıktı

Nisan-Mayıs 2021 arasında, toplam e-posta saldırılarının sayısı neredeyse iki kat artarak 4 bin 440'tan 8 bin 204'e çıktı.

A+A-

Bu tür saldırılar çeşitli şekillerde gerçekleştiriliyor. En kolayı, "meşru alan adı sahtekarlığı" olarak adlandırılıyor. Bu yöntem sahte e-postayı gerçeğinden ayırt etmeyi inanılmaz derecede zorlaştıran "Kimden" başlığına sahtecilik yapılan kuruluşun etki alanının eklenmesiyle gerçekleştiriliyor. Ancak şirket daha yeni posta kimlik doğrulama yöntemlerinden birini uyguladıysa, saldırganların başka bir yönteme başvurması gerekiyor. Bu, saldırganların e-postayı gönderen kişiyi taklit ederek, yani e-postayı şirketin gerçek bir çalışanı tarafından gönderilmiş gibi göstererek "görünen ad sahtekarlığı" biçiminde olabiliyor.

Daha karmaşık kimlik sahtekarlığı saldırıları benzer etki alanları üzerine kurgulanıyor. Burada saldırganlar, meşru kuruluşlarınkine benzeyen belirli kayıtlı etki alanları kullanıyor.

Bir örnekte saldırganlar, Alman posta şirketi Deutsche Post'tan (deutschepost.de) gelmiş gibi görünen bir e-posta gönderdi. Mesaj, bir paketin teslimatı için ödeme yapmanız gerektiğini iddia ediyor. Ancak bunu yapmak için bağlantıya tıkladığınızda sadece 3 Euro kaybetmekle kalmıyor, aynı zamanda kart bilgilerinizi dolandırıcılara teslim ediyorsunuz. Daha yakından incelendiğinde kullanıcılar alan adındaki yazım hatasını fark edebiliyor, böylece e-postanın sahte olduğunu anlayabiliyorlar. Ancak Unicode sızdırma ile bu mümkün olmayabiliyor.

Unicode, etki alanlarını kodlamak için kullanılan bir standarttır. Ancak alan adları Latin olmayan öğeler içerdiğinde bu öğeler Unicode'dan başka bir kodlama sistemine dönüştürülür. Sonuç olarak kod düzeyinde iki alan adı farklı görünebilir. Ancak e-postalar gönderildiğinde, her ikisi de gerçekmiş gibi görünür.

Kaspersky Güvenlik Uzmanı Roman Dedenok, şunları ifade ediyor: “Siber suçlular tarafından kullanılan diğer bazı tekniklerle karşılaştırıldığında kimlik sahtekarlığı ilkel bir yöntem gibi görünse de çok etkili olabilir. Ayrıca bunlar kimlik hırsızlığına ve iş kesintilerine ve önemli parasal kayıplara yol açabilen daha karmaşık bir iş e-postası güvenliği (BEC) saldırısının yalnızca ilk aşamasını da oluşturabilir. İyi haber şu ki, bir dizi sahteciliğe karşı koruma çözümü mevcut ve iş e-postanızı güvende tutabilecek yeni kimlik doğrulama standartları var.”