Fettah Tamince Kılıçdaroğlu'nun sözleri için ne dedi

Fettah Tamince Kılıçdaroğlu'nun sözleri için ne dedi

Fettah Tamince, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hakkında yaptığı suçlamalar nedeniyle şikayetçi olacağını açıkladı

A+A-

Fettah Tamince, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Bir kişinin gözaltına alınması için MİT'in Emniyet'in ya da MASAK'ın raporu olması lazım. Fettah Tamince'yle ilgili üçünün de raporu var. Nerede Fettah Tamince? Devletin protokolünde" sözleriyle ilgili konuştu. Tamince, Kılıçdaroğlu'nun iddialarının "ayıp" olarak yorumlayarak, "Milyonlarca insanın oy verdiği bir partinin genel başkanına hakkımda kara para vb. iddiaları dile getirmesini yakıştıramıyorum. Ayıp. Bugüne kadar kendisine cevap vermedim ama şikayetçi olacağım" dedi.

Tamince'yle görüşen Gazeteduvar yazarı Özlem Akarsu Çelik, Tamince'nin, Kemal Bey benim üzerimden siyasi rant mı elde etmeye çalışıyor bilmiyorum. Hakkımda MİT’in, MASAK’ın raporları olduğunu söylüyor. Varsa çıkarsın ortaya. Bunları gösteremezse kendisini müfteri ilan ediyorum. Bir siyasi parti genel başkanı şantaj yapar mı?" dediğini aktardı.

Gazeteduvar'dan Özlem Akarsu Çelik'in yazısı şöyle:

Darbe girişimi oldu, üzerinden bir süre geçti. İktidarın bazı kesimleri bir FETÖ borsasından söz etmeye başladılar. Parası, dayısı olan dışarıya çıkıyor; gariban içeride kalıyor” diyen Kılıçdaroğlu daha önce de hedef aldığı iş insanı Fettah Tamince’ye yüklendi. AK Parti’ye yakın bir isim olan Fettah Tamince hakkında şunları söyledi Kılıçdaroğlu, “Bir kişinin gözaltına alınması için MİT’in Emniyet’in ya da MASAK’ın raporu olması lazım. Fettah Tamince’yle ilgili üçünün de raporu var. Nerede Fettah Tamince? Devletin protokolünde. Neden Fettah Tamince’ye ayrıcalık sağlanıyor? Neden işlem yapılmadı?.. Türkiye’ye kara para getiriyor. Erdoğan’ın avukatları savunduğu için hiçbir hâkim ve savcı korkudan bir şey yapamıyor. Nasıl adalet bu!..”

Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerini Fettah Tamince’ye sordum. Bugüne kadar ne hakkında FETÖ iddiasıyla açılan soruşturmaların lehine sonuçlanması ve davadan beraat etmesiyle ilgili konuşmuştu ne de Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği bu iddialara yanıt vermişti Tamince. İddialarla ilgili ilk kez konuştu ve şunları söyledi:

Ben 17-25 Aralık’tan sonra çıkıp konuşmuşum. Demişim ki, ’17-25 Aralık düzmecedir. Türkiye’de seçilmiş bir hükümet var. Legal olmayan hiçbir yapının tarafı olmam. Türkiye’nin seçilmiş hükümetinin yanındayım.’ Hükümette Kemal Bey olsa ondan yanayım derdim.

Eğitim denilirse ki bugün de ondan bahsediliyor, evet Antalya’da bir üniversite kurdum. Mütevelli heyetinde onlara yakın isimler vardı. Biz bu insanlarla o süreçte yolumuzu ayırdık. Daha sonra da 4 bin öğrencisi olan bu üniversiteyi yaşatmak için elimden geleni yaptım ve yaşattım.

Benim şirketlerimin işlerini yapan kalabalık bir avukatlar grubu var. Kemal Bey bütün dosyalardan aklanmamı bir avukata yüklediyse onun mantığını da anlamıyorum. Konya’da açılan bir dava vardı hakkımda ve Antalya’da da soruşturma vardı. Antalya’dakini İstanbul ofisi üstlendi. Çok sayıda avukatın olduğu büyük bir ofis orası. Aralarında Cumhurbaşkanlığında avukat olan varsa bilmiyorum.

"Benim, 'hata yaptım diyeceğim' bir durumum yok"

Eren Erdem içeride, Fettah Tamince dışarıda diyor. Bu nasıl bir mantık! O insanları ben mi tutukladım. Kemal Bey’in hukuk anlayışı buysa iktidar olduğunda ilk beni mi tutuklatacak? Beni hedef gösteriyor. İddialarıyla ilgili elinde bir belge varsa mahkemeye gitsin.

Benim hata yaptım diyeceğim bir durumum yoktur. Benimle ilgili iddia edilen her konuda savunmamı yaptım. Kararı Türk adaleti verdi. Kemal Bey’in adalet anlayışı bu demek ki, kararı beğenmediğinde bunu adalet saymıyor.İşin aslı Kemal Bey’in beni hedef alması yeni değil. 2004 yılında Tuncay Özkan’ın televizyonu Kanaltürk’te “Yoksulluk ve Yolsuzluk” diye bir program vardı. Oraya çıkardı Kemal Bey ve Fettah Tamince şöyle, Fettah Tamince böyle derdi. Yani o günden bu güne benimle derdi bitmedi.

"17-25 Aralık'tan sonra Bank Asya'ya para koymadım"

Türkiye başta olmak üzere 12 ülkede iş yapıyorum. Şirketlerimde 14 bin kişi çalışıyor. İş yaptığım bütün ülkelerde evim ve üst düzey insanlarla iyi ilişkilerim var. Hâlâ ülkemde çalışmaya devam ediyorum. Türkiye’nin en büyük turizm yatırımcısıyım.

Dokunulmazlığım yok. Hakkımda suç duyurusunda bulunanlar oldu. Birçoğu için savcılık kovuşturmaya bile gerek duymadı. Dava açılanlardan da beraat ettim. Hakkımda devam eden tek bir soruşturma ya da dava yoktur. Avukatlarımla gittim kendimi savundum ve adalet beni suçsuz buldu. Ancak Kemal Bey bu kararları beğenmiyor.

Benim 17-25 Aralık’tan sonra Bank Asya’ya para yatırdığımı iddia ediyor. Birileri o bankayı kurtarmak için seferber oldu o süreçte. Ben olmadım. Benim o bankaya koyduğum para yok, var diyorsa ispat etsin!

"Kılıçdaroğlu'ndan şikâyetçi olacağım"

Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) benim üzerimden siyasi rant mı elde etmeye çalışıyor bilmiyorum. Hakkımda MİT’in, MASAK’ın raporları olduğunu söylüyor. Varsa çıkarsın ortaya. Bunları gösteremezse kendisini müfteri ilan ediyorum. Bir siyasi parti genel başkanı şantaj yapar mı?

Milyonlarca insanın oy verdiği bir partinin genel başkanına, kendisi aynı zamanda eski hesap uzmanıdır, hakkımda kara para vb. iddiaları dile getirmesini yakıştıramıyorum. Ayıp! Bugüne kadar kendisine cevap vermedim ama ben de ondan şikâyetçi olacağım.

Hakkında açılan üç soruşturma takipsizlikle, bir dava beraatle sonuçlandı

Fettah Tamince kimdir, 17-25 Aralık’tan önce ve sonra ne demiştir, şirketleri hangi ihaleleri almıştır, AK Parti iktidarı döneminde ne kadar büyümüştür, bütün bunlar defalarca yazıldı konuşuldu.

Tamince’nin hakkında açılan dört soruşturmadan üçü takipsizlikle, tek dava da beraatle sonuçlandı. Tamince’yi Konya’daki mahkemede Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı’nın avukat eşi Gülçin Kıratlı’nın savunması, Antalya’da takipsizlikle sonuçlanan soruşturmasında da avukatının, Erdoğan’ın avukatı Ahmet Kürşat Köhle olması dikkat çekmişti.

Muhalefetin FETÖ’nün siyasi ayağının aydınlatılması ısrarına gelince… FETÖ’nün siyasi ayağının bilerek aydınlatılmadığı yönünde kamuoyunda oluşan kanaat giderek daha geniş kesimlere yayılıyor. Buna rağmen siyasi iktidar bütün bu eleştirilere, yaşanan mağduriyetlere ve “FETÖ’nün siyasi ayağı aydınlatılsın” çağrısına kulaklarını tıkamış görünüyor. FETÖ iddiası, muhalif kesimleri sindirme amacıyla arada bir ortaya çıkarılan bir sopa gibi kullanılıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ve yakın zamanda Ali Babacan’ın başına gelenler bunun en açık göstergesi.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.