Haftaya Bakış Analizi (GCM Forex)

Haftaya Bakış Analizi (GCM Forex)

Piyasalarda 4 - 8 Mayıs haftası, merkez bankalarının para politikalarına ilişkin beklentiler, makro-ekonomik göstergeler ve Yunanistan etkili oldu

A+A-
11 - 15 Mayıs 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi
 
“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”
Piyasalarda 4 - 8 Mayıs haftası, yine ağırlıklı olarak merkez bankalarının para politikalarına ilişkin beklentilerin, makro-ekonomik göstergelerin ve Yunanistan’a ilişkin gelişmelerin izlendiği bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Ayrıca global tahvil piyasasındaki satış dalgası, İngiltere’deki genel seçimler ve petrol fiyatlarındaki değişimler de yatırımcıların gündemindeki gelişmeler arasına yer aldı.
 
 
Yeni hafta ile Mayıs ayını yarılamaya hazırlanan küresel piyasalar, Asya’dan, Avrupa ve ABD’ye kadar yine önemli gelişmeleri izleyecek. Gelişmiş ülke merkez bankalarından gelecek açıklamaların yanında, haftanın ilk işlem gününden itibaren Yunanistan’a ilişkin değerlendirmeler, yatırımcıların gündeminde kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Ayrıca, Salı ve Çarşamba günleri sırası ile OPEC ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın (EIA) aylık raporları, son dönemin en çok konuşulan enstrümanlarından biri olan petrolün fiyatı üzerinde etkili olabileceği için yakından izlenecek. ABD cephesinde ise, ülkenin Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırım zamanlamasına ilişkin bilgi verebilecek her ipucu yine dikkatle analiz edilecek.
 
“Yeni haftada ekonomik takvimde öne çıkanlar” 
Çin - Enflasyon Oranı (CPI); Hafta sonu, piyasaların dikkati Asya cephesinde, Çin’in enflasyon rakamları üzerinde olacak. Ocak ayında %0.8 ile beş yıldan daha uzun bir sürenin en düşük seviyesinde artış kaydeden dünyanın en büyük ikinci ekonomisindeki tüketici fiyatları,  Şubat döneminde ise %1.4 olarak açıklandı. Çin’de yılbaşı tatilinin ilgili döneme rastlaması ile harcamalarda ve fiyatlarda artış olduğu tahmin edilirken, enflasyon oranındaki söz konusu artış da bu faktör ile açıklanmıştı. Dolayısı ile orandaki ilerlemenin geçici dinamikler ile artış kaydettiği düşünülmüştü. Ancak Mart ayında da %1.4’lük bir CPI verisinin gerçekleştiğinin görülmesi, ülkede iç talebin canlanıyor olabileceğine yönelik bir işaret olarak değerlendirilmişti. Tabi ki, yılın ilk çeyreğinde son 5 yılın en düşük büyümesini kaydeden Asya ülkesi adına bunu söylemek için daha fazla kanıt gerekiyor. Çin’in enflasyon oranının Nisan ayındaki durumunu gösterecek rakamın piyasa beklentilerinden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, altın, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir. 
 
Avustralya - NAB İşletme Güveni; National Australia Bank (NAB) tarafından hazırlanan ve yayımlanan işletme güveni, tarım endüstrisi haricindeki işletmelere yapılan bir anket sonucu oluşturulmaktadır. Avustralya ekonomisine ilişkin önemli bilgiler verdiği düşünülen endeksin “sıfır” seviyesinin üzerinde gerçekleşmesi gelişen iş şartları anlamına gelmektedir. “Sıfır” seviyesinin altındaki rakamlar ise daralan bir ekonomik performansa işaret eder. Mart ayında 3 düzeyinde gerçekleşen, Nisan dönemine ilişkin olarak açıklanacak rakam Avustralya Doları’nda sert fiyat değişimlerinin gerçekleşmesine neden olabilir.   

Euro Bölgesi - Eurogroup Toplantısı: Euro Bölgesi maliye bakanlarını bir araya getirecek olan Eurogroup toplantısı haftanın ilk işlem gününde uluslararası piyasaların gündemindeki önemli başlıklar arasında olacak. Toplantının ana konusu, Yunanistan’ın kreditörlerinden alacağı kurtarma programı için gerekli olan reform listesi olacak. Yetkililerden gelen açıklamalara göre, Yunanistan ile Avrupalı ortaklarının bu toplantıda bir uzlaşma sağlaması olası görülmüyor. Ancak, sorunlu ülkenin hazırlaması ve sunması gereken reform listesi üzerinde ilerleme kaydedip kaydedilmeyeceği ve konuya ilişkin olarak yapılacak açıklamalar piyasalarda da etkili olabileceği için dikkatle izlenecek. Euro ve Avrupa borsaları, Yunanistan kaygılarının dozuna göre yön arayışı içerisinde olabilir.

İngiltere - Merkez Bankası Toplantısı; Haftanın önemli gelişmeleri arasında, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) para politikası beyanatının üst sıralarda yer aldığını ifade edebiliriz. Ada ülkesinde enflasyonun düşük kalmaya devam etmesi ile BOE’nin faiz artışı için aceleci olmayacağı beklentisi, geride kalan aylarda güç kazanmıştı. Ancak Başkan Mark Carney’nin, enflasyondaki düşüşü “geçici” olarak değerlendirmesi ve yılın ikinci yarısında ilgili oranın yükseliş kaydedeceğini öngörmesi, BOE’nin faiz artırma konusunda çok da yavaş davranmayacağı düşüncesini destekledi. Carney ayrıca, politika faizinde bundan sonraki ilk adımın, artırım yönünde olacağını sıklıkla dile getiriyor. Geride kalan hafta seçim heyecanı yaşayan İngiltere’nin Merkez Bankası’ndan, toplam parasal genişleme ve faiz oranında bir değişiklik yapmasının beklenmediğini görüyoruz.   
 
Türkiye - Cari Denge; Şubat ayında 3.2 milyar Dolar’a gerileyerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen Türkiye’nin cari açığı, haftanın ikinci işlem gününde piyasaların gündemindeki önemli rakamlar arasında yer alacak. İlgili dönemde yıllıklandırılmış bazda 42.8 milyar Dolar olarak gerçekleşen açık bir önceki döneme göre azaldı. Cari açık Şubat ayında 2.01 milyar Dolar olmuştu. Mart dönemi için açıklanacak cari denge rakamlarının ardından Türk Lirası ve borsa üzerinde fiyat değişimleri izlenebileceği için piyasalar ilgili veriyi yakından takip edecek.   
İngiltere - İmalat Üretimi; İngiltere’nin toplam sanayi üretiminin yaklaşık %80’ini oluşturan imalat üretimi, sanayi üretimi rakamı ile birlikte bu hafta İngiltere için izlenecek önem derecesi yüksek makro-ekonomik göstergeler arasında yer alıyor. Aynı anda açıklanacak sanayi ve imalat üretimi dataları, yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilecekken, İngiltere’nin üretim sektörünün yapısı nedeni ile imalat tarafındaki rakamın daha yakından izlendiğini ifade edebiliriz. Söz konusu veriler, ada ülkesinin para biriminde ve FTSE-100 endeksinde değişimler görülmesine neden olabilir.  
Avustralya - Yıllık Bütçe Beyanı: Avustralya hükümetinin 2015/16 mali yılı için hazırladığı bütçenin beyanı, kıtanın finansal varlıkların fiyat değişimlerine neden olabileceği için küresel piyasalar tarafından yakından izlenecek önemli gelişmeler arasında yer alıyor. Gelecek yıl için Hazine’nin, beklenen harcamaları, gelir ve borçlanma seviyeleri, mali hedefleri ve planlanan yatırımları hakkında bilgiler alınabilecek açıklamalar, ülkenin ekonomisi üzerinde etkili olabilir ve bu paralelde de varlık fiyatlarında, oluşabilecek beklentiler ile fiyat değişimleri izlenebilir. Dolayısı ile kıta ülkesi için haftanın kritik gelişmeleri arasında, hükümetin bütçe beyanını üst sıralarda değerlendirebiliriz. 

ABD - İş Olanakları ve İşgücü Hacmi (JOLTS); ABD’nin Çalışma Bakanlığı tarafından geride kalan hafta yayımlanan istihdam raporundan sonra, yine aynı kurum tarafından açıklanan istihdam piyasasına ilişkin veri, JOLTS (Job Openings and Labor Turnover Summary) olarak kısaltılmaktadır. Geç açıklanan bir gösterge olmasına rağmen, ABD Merkez Bankası’nın (FED) istihdam seviyesindeki gelişmeleri izlerken kullandığı bir rakam olduğu bilinen data, finansal varlıkların fiyatında etkili olabilmektedir. Mart ayına ait gelişmeleri gösterecek JOLTS, daha önce ABD ekonomisinin Şubat döneminde 5.13 milyon iş olanağı ve iş gücü hacmi oluşturduğuna işaret ederek 14 yıldan daha fazla bir sürenin en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Yeni veri, Dolar üzerinde fiyatlamaların yapılmasına neden olarak para biriminde değer değişikliklerine yol açabilir.   
 
Yeni Zelanda - RBNZ Finansal İstikrar Raporu; Bu hafta Çarşamba gününün ilk saatlerinde, Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın (RBNZ) yılda iki kez yayımladığı finansal istikrar raporu ve Banka’nın Başkanı Graeme Wheeler’ın sunumu yakıdan takip edilecek. Finansal istikrar raporunda, RBNZ’nin başta enflasyon ve büyüme gibi makro-ekonomik göstergelere ilişkin açıklamaları ile ekonomiye ilişkin diğer değerlendirmeleri önem taşıyor. Banka’nın faiz konusunda nasıl bir rota izleyeceğine ait ipuçları, rapordaki bu ekonomi notları ile alınabilir. Bununla birlikte, finansal istikrar raporunun yayımlanmasının 5 dakika sonrasında başlaması planlanan basın konferansında, RBNZ Başkanı Wheeler’ın sunumu ve kullanacağı ifadeler de önem taşıyor. Wheeler’ın söylemleri ile birlikte rapordan çıkacak sonuçlar, Yeni Zelanda Doları’nda sert hareketlerin görülmesine neden olabilir. 
 
Çin - Sanayi Üretimi; Sabit varlık yatırımları ve perakende satışlar gibi makro-ekonomik göstergeler ile birlikte Çarşamba sabahı yayımlanacak Çin’in sanayi üretimi, piyasaların büyük bir dikkatle takip edeceği veriler arasında yer alıyor. Mart ayında %5.6 artış kaydeden sanayi üretimi, sadece Çin’in finansal araçları adına değil, global bazda birçok enstrümanın fiyatına yön verebileceği için yakından izlenecek. Son dönemlerde Çin’in sanayi üretiminin artışın hız kestiği görülüyor. Söz konusu göstergenin piyasa beklentilerinden farklı açıklanması halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, altın, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.  
 
Euro Bölgesi - Büyüme Oranı (GDP); Euro Bölgesi ekonomisinin toparlanmakta güçlük çektiğine ilişkin spekülasyonların yumuşadığı, aynı zamanda, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası uygulamalarının etkili olduğu bir dönem içerisinde yayımlanacak olan parasal birliğin büyüme oranı verisi, piyasalarda dikkat çeken datalar arasında yer alıyor. 
Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken önemli nokta, Euro Bölgesi geneli için açıklanacak rakam öncesinde, ülkelerin farklı kuruluşları tarafından Fransa, Almanya ve İtalya gibi önemli ekonomiler adına GDP verisinin yayımlanacak olmasıdır. Sabah saatlerinde gelecek ilgili büyüme verileri ile beklentilerin şekillenmesi ve yatırımcılar tarafından bunların fiyatlara yansıtılması halinde, TR saati ile 12:00’da açıklanacak Euro Bölgesi GDP rakamına piyasalar tepki vermeyebilir. Dolayısı ile gün içerisinde açıklanacak rakamlar ve ilgili dataların fiyatlara yansıması yakından izlenmelidir.
· 08:30 - Fransa GDP
· 09:00 - Almanya GDP
· 11:00 - İtalya GDP
· 12:00 - Euro Bölgesi GDP
 
Yukarıda yer alan Euro Bölgesi’nin ve en büyük ilk üç ekonomisinin büyüme verilerinin açıklanma zamanlaması görülebilir. Bu yılın ilk çeyreğine ilişkin açıklanacak söz konusu rakamlar, ECB’nin ilerleyen aylardaki para politikası kararlarını etkileyebileceği için önem taşımaktadır. Yayımlanacak veri setinin piyasa beklentilerinden daha iyi bir tablo çizmesi halinde Euro’da yukarı yönlü hareketler zemin bulabilecekken, tahminlerden daha kötü rakamlar kıtanın ortak para biriminde kayıplara yol açabilir.
 
İngiltere - Ortalama Kazançlar Endeksi; Haftanın üçüncü işlem gününde yayımlanacak olan ada ülkesinin istihdam göstergeleri, piyasaların yakından izleyeceği rakamlar arasında yer alıyor. %5.6 ile yaklaşık son yedi yılın en düşük seviyesinde kalmaya devam eden işsizlik oranı, işsizlik haklarından yararlanmak için başvuranların sayısındaki değişimi gösteren “alacaklı sayım değişimi” ve ortalama kazançlar endeksi, İngiltere’de istihdam piyasasının ilerleyişi hakkında yatırımcılara bilgiler verecek. (Ortalama kazançlar endeksi bir enflasyon göstergesi olarak da değerlendirilmektedir) Bu makro göstergeler arasında ise artık, BOE’nin yönlendirmeleri ile alacaklı sayım değişimi ve ortalama kazançlar endeksinin Sterlin’deki fiyat değişimlerinde daha etkili olduğunu ifade edebiliriz. Dolayısı ile her üç veriyi de dikkatle izlemek gerekiyor olsa da, özellikle BOE’nin faiz artırım kararlarında etkili olabilecek ve Banka’nın üzerinde değerlendirmeler yaptığı bilinen, ücretlerdeki artışa ilişkin ipuçları sunabilecek “ortalama kazançlar endeksini” yakından analiz etmekte fayda olacağını ifade edebiliriz. Şubat döneminde, %1.7 artışa işaret eden ortalama kazançlar endeksinin Mart ayında (3 aylık ortalama) beklentinin altında gerçekleşmesi Sterlin’de kayıplara yol açabilecekken, tahminin üzerine çıkacak bir veri, ada ülkesinin para biriminde yükselişleri destekleyebilir.  
 
İngiltere - BOE Enflasyon Raporu - Mark Carney’nin Konuşması; Her çeyreklik dönem içerisinde, yılda 4 kez yayımlanan İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) enflasyon raporu, bu haftanın önemli gelişmeleri arasında üst sıralarda yer alacak. Özellikle, BOE’nin gelecek iki yıla ait enflasyon ve büyüme projeksiyonları, Banka’nın faiz artırımı konusunda nasıl bir yol haritası belirleyeceğine ilişkin ipuçları verebilir. Bu paralelde de ada ülkesinin para biriminde sert fiyat değişimleri izlenebilir. Raporun sunumunu yapacak olan BOE Başkanı Mark Carney’nin, içerikteki rakamlara ait değerlendirmeleri de yakın mercek altında olacak. Başkan, büyüme ve ücretler konusundaki rakamların yukarı yönlü revize edildiği Şubat ayındaki enflasyon raporunun sunumunda, enflasyon oranında kısa vadeli düşüşler görülebilecek olmasına rağmen sonrasında tüketici fiyatlarında artışın yükselmeye devam edeceğine inandıklarını söyledi. Ada ülkesinde enflasyon oranı Şubat ve Mart aylarında %0.0 olarak açıklandı. İngiltere’nin ilgili göstergesi, istatistiklerin tutulmaya başlandığı 1989 yılından bu yana ilk kez bu düzeye gerilemişti. Haftanın en önemli gelişmeleri arasında yer alan BOE’nin enflasyon raporu ve sunumunu küresel piyasalar çok yakından izleyecek.
 
ABD - Perakende Satışlar; ABD’deki toplam ekonomik aktivitelerin yaklaşık üçte ikisini oluşturan perakende satışlar, dünyanın en büyük ekonomisindeki ilerlemeyi görebilme adına piyasalar tarafından yakından izlenmektedir. Mart ayında piyasa beklentilerinin altında kalan perakende ve çekirdek perakende verileri, sektöre ilişkin olumsuz ipuçları vermişti. İlgili rakamlar, ABD’nin bazı bölgelerinde Amerikalıların, süpermarket ve mağazalardan sanıldığından daha uzak durduğuna işaret etmişti. ABD ekonomisi için önemli olarak değerlendirebileceğimiz ve Nisan ayı için açıklanacak söz konusu perakende ve çekirdek perakende göstergelerinin beklentileri aşması halinde Dolar’da yükselişler destek bulabilecekken, öngörüleri karşılayamayacak datalar ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.   
Yeni Zelanda - Perakende Satışlar; Haftanın dördüncü işlem günü, Asya-pasifik ülkelerinden Yeni Zelanda’nın perakende satış rakamları ile başlayacak. Perşembe sabahı açıklanacak olan veriler, piyasalar açıldıktan sonra ülkenin para biriminde sert hareketlerin görülmesine neden olabileceği için yakından izlenecek. Geride kalan yılın son çeyreğinde motorlu araçlar ve parçalarındaki satışların yükselişin öncülüğünde ülkenin perakende satışları %1.7 düzeyinde bir artış kaydetmişti. Bu ilerleme 2012’nin son çeyreğinden sonra görülen en hızlı yükseliş olarak kayıtlara geçmişti. Bu yılın ilk çeyreğine ilişkin olarak yayımlanacak Perşembe günkü perakende verisi, ülke ekonomisinin son dönemlerdeki performansı hakkında bilgi verecekken, ülkenin Merkez Bankası’nın para politikası tarafında atacağı adımlara ait fiyatlamaların da yapılmasına neden olabilir. İlgili rakamın beklentinin üzerinde açıklanması, Yeni Zelanda Doları’nın değer kazanımları kaydetmesine zemin oluşturabilecekken, tahminleri karşılamayacak perakende rakamları ülkenin para biriminde baskı oluşturabilir. 
 
ABD - Enflasyon Oranı (PPI); Gelecek hafta Cuma günü açıklanacak tüketici fiyat endeksi (TÜFE-CPI) öncesinde, dünyanın en büyük ekonomisinde ait bilgiler verecek üretici fiyat endeksi (ÜFE-PPI) rakamları, piyasaların merceği altındaki önemli göstergeler arasında yer alacak diyebiliriz. ABD’de üretici fiyatlarındaki değişim aylık bazda, üç yıla yakın bir süredir %1 seviyesinin altında gerçekleşiyor. Son olarak PPI verisi Eylül 2012’de %1.1 yükselmişti. Gıda, enerji ve ticaret kalemlerinin hariç tutularak hesaplandığı çekirdek PPI göstergesinde de durum pek farklı değil. İstihdam verilerinin nispeten toparlanma içerisinde olduğu bir dönemde, piyasalarda dikkatler ABD Merkez Bankası’nın (FED) yakından izlediği bir diğer faktör olan “enflasyon” üzerinde yoğunlaşabilir. Bu paralelde, CPI datalarından önce gelecek PPI rakamları, ABD Merkez Bankası’nın (FED) atacağı adımlar konusundaki beklentilere yön verebilir.   
 
ABD - İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 265 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, piyasa beklentilerinin altında, olumlu gerçekleşmişti. Ayrıca ilgili data, 15 yılın en düşük seviyesinde kalmayı sürdürmüştü. 9 Mayıs ile biten haftada ise 271 bin Amerikalının işsizlik haklarından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor.  Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için, ilgili gösterge yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.    
Türkiye - İşsizlik Oranı; Haftanın son işlem gününde, geride kalan haftalar içerisinde açıklanan sanayi üretimi, enflasyon oranı ve sonrasındaki cari denge gibi rakamların ardından Türkiye ekonomisinin gidişatına ilişkin bilgiler verecek işsizlik oranı verisi yurtiçi piyasalarda yakından izlenecek diyebiliriz. İlgili datanın bir saat sonrasında ise bütçe dengesi rakamları takip edilecek. Altı aydır çift haneli seviyelerde açıklanan işsizlik oranı, son olarak Ocak döneminde (Üç aylık ortalama) %11.3 ile beş yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşti ve iki basamaklı sayılarda kalmaya devam etti. Türk Lirası ve BIST-100 endeksi, işsizlik oranının sonucuna göre fiyat değişimleri gösterebilirler.  
Kanada - İmalat Satışları; Kanada için açıklanacak imalat satışları verisi, ülkenin para birimi değerinde sert değişikliklere neden olabileceği için, haftanın yakından izlenecek göstergeleri arasında yer alıyor. Son beş ay içerisinde dört kez daralmaya işaret eden söz konusu gösterge Şubat’ta %1.7 düşüşe işaret ederek, motorlu taşıt satışlarındaki %14.9’luk gerilemeyi yansıtmıştı. Ayrıca ilgili dönemde 21 sanayinin 10’unda satışların düştüğü görüldü. Petrol fiyatlarındaki değişimlerin, son aylarda para biriminde etkili olduğu Kanada için gelecek verinin beklentinin altında kalması halinde ülkenin para biriminde değer kayıpları izlenebilecekken, öngörülenin üzerinde gerçekleşecek bir rakam, Kanada Doları’nda yükselişlere zemin oluşturabilir.   
 
ABD - New York FED İmalat Endeksi; New York’ta bulunan yaklaşık 200 imalatçıya yapılan anket sonucu oluşturulan endeks, ABD ekonomisinin ilerleyişine ilişkin ipuçları verdiği için yakından takip edilmektedir. ABD Merkez Bankası’nın (FED) da mercek altına aldığı rakam, verilecek para politikası kararları üzerinde etkili olabilir. Sıfır seviyesinin üzerindeki rakamların imalat sektöründe genişlemeye işaret ettiği New York FED göstergesi, Aralık ayında -3.6 olarak gerçekleşerek, Kasım 2013’den sonra ilk kez negatif alana gerilemişti. Yeni yılın ilk ayı için açıklanan rakam ise 10.0 ile daha olumlu bir tablo çizerken, Şubat, Mart ve Nisan dönemlerinde açıklanan rakamlar ise art arda gerilemeye işaret etti. Mayıs ayına ilişkin olarak açıklanacak söz konusu ekonomik indikatörün beklentinin üzerinde yayımlanması Dolar’a yükselişler getirebilecekken, tahminin altındaki rakamlar ise ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.   
 
ABD - Sanayi Üretimi; Kapasite kullanım oranı verisi ile birlikte açıklanacak olan ABD’nin sanayi üretimi göstergesi, haftanın son işlem gününde dünyanın en büyük ekonomisindeki ilerleyişe ilişkin bilgiler verecek. Mart ayında %0.6 daralan endüstriyel üretim, ham petrol, ABD borsa endeksleri ve Dolar üzerinde fiyat değişimlerinin görülmesine yol açabilir. Verinin, Nisan döneminde beklentinin altında kalması ABD’nin para biriminde aşağı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecekken, öngörülen rakamın üzerindeki datalar yükselişlere destek olabilir.  
 
ABD - Öncü Michigan Hassasiyeti; ABD ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayandığı için, tüketicilerin ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin düşünceleri büyük önem taşımaktadır. Gelecek aylara ilişkin olumlu beklentiler içerisinde olan tüketiciler daha fazla harcama yapma eğiliminde iken, olumsuz düşüncede olan tüketiciler ise tasarruf eğilimlerini yükseltirler. ABD ekonomisi için ise halkın tüketime yatkın olması ekonomik yapısı itibari ile daha olumlu bir gelişmedir. Michigan Üniversitesi’nin yaklaşık 500 tüketiciye sorduğu sorular sonucu hazırladığı anketin sonuçları, bir endeks haline getirilerek, ABD’de tüketicilerin ekonomiye olan güvenlerinin derecesini görmemizi sağlar. Genellikle ayın son Cuma günü yayımlanan nihai rakam öncesinde, ilgili ayın ortalarında açıklanan öncü gösterge, piyasalarda nihai rakama göre daha fazla etkili olabilen bir veri olarak değerlendirilebilir. Nisan ayında 95.9 olarak açıklanan Michigan hassasiyeti verisinin Mayıs ayına ait öncü datasının, 96.5 ile önceki aya göre gerileme gerçekleştirmesinin beklendiği görülüyor. Rakamın tahminin üzerinde açıklanması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, öngörülenin altındaki rakamlar ABD’nin para biriminde düşüşlere yol açabilir.  
Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 8 Mayıs 2015 tarihinde saat 18:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır. 

EURUSD ANALİZİ
Geçtiğimiz hafta yayınlamış olduğumuz EURUSD haftalık raporumuzda, parite de yaşanılması beklenilen olası yükselişlerden bahsetmiş, bu yükselişe neden olan düşünceleri sizlere aktarmıştık. Dolar Endeksindeki zayıflık, EURUSD paritesinin hafta içerisinde 1.1390 seviyesini test etmesini sağladı. Ancak bu testi sağlarken bazı hususları tekrar gözden geçirmek gerekiyor. Örneğin, 1.1390 seviyesi hedeflenmeden hemen önce 1.1065 seviyesi test edildi, ardından yukarı yönlü bir hareket başladı. Aslında bu seviye son zamanların önemli bir direnç noktasıydı ancak kısa vadeli düşüş trendi sonlandığı için direnç özelliğini destek olarak değiştirdi. Psikolojik olarak dirençlerin destek olarak çalıştığı işlem stratejisini çoğu zaman görmekteyiz. Bu psikoloji ile 1.1390 seviyesi test edildi.
Günlük grafiği incelediğimizde orta vadeli düşüş trendini kırmızı çizgi ile net bir şekilde görülmekte, mevcut trendin üst noktası olarak da 1.1535 direnci güncelliğini korumaktadır. 
O halde, 1.1535 seviyesi altında kaldığı müddetçe orta vadeli satıcılı seyir devam etme ihtimali bir adım öndedir.
EURUSD paritesi bu hafta gerçekleştirmiş olduğu yükselişlerini 1.1390 seviyesine kadar taşıdı ancak devam ettiremedi. Yükselişlerdeki bu sınırlama, paritenin 1.1535 seviyesini test etmeden mi dönüş kaydetti sorusunu sormamızı sağlıyor. Bu soru, ünlü teknik analist John Bollinger’ın bir sözünü hatırlamamı sağladı.
"Bir trader, ömrü hayatı boyunca sadece iki defa trendin alt ya da üst noktasından işleme dahil olabilir. Bu nedenle de amaç trendin alt ya da üst noktasından işleme dahil olmak değil, trend çizgilerine yakın bölgelerde işleme dahil olabilmek, daha sonra da trend takibi sağlayabilmektir."
Yukarıdaki açıklama, trend değişmediği müddetçe trend yakınlarından pozisyona dahil olmanın önemini aktarmaktadır. Ancak çoğu trader, kanalın alt ya da üst noktasının test edilmesini bekleyerek mevcut işlem fırsatlarını kaçırmakta, işlem açmak istediğinde de iş işten geçmektedir. Bu nedenle de özellikle yatırım kararı verirken psikolojik faktörleri göz ardı etmemeliyiz.
Teknik Seviyelere Geçelim!
50 günlük üssel hareketli ortalama ve 1.1060 seviyeleri üzerine çıktıktan sonra kısa vadeli yükseliş baskısının etkili olabileceğini aktardığımız parite, bu tutumunu 1.1390 seviyesini test ettikten sonra sınırlandırdı. Bu sınırlandırma, paritenin 1.1181 seviyesini test etmesini sağladı. Ancak hala daha gerek 50 günlük üssel hareketli ortalama, gerekse 1.1060 seviyesi üzerinde seyir sürmektedir. 
O halde, kısa vadeli yükseliş baskısı 50 günlük üssel hareketli ortalama ve 1.1060 seviyesi üzerinde kaldığı müddetçe devam etmektedir. 
**Böyle bir durumda 1.1390 seviyesi yeniden test edilebileceği gibi orta vadeli kritik bariyer 1.1535 seviyesi gündemimizde kalmayı sürdürebilir.
**Kısa vadeli yükselişler sonlandı ve orta vadeli düşüşler etkinliğini koruyor diyebilmemiz içinse, 50 günlük üssel hareketli ortalama ve 1.1060 seviyesi altında art arda iki günlük kapanış gerçekleşmesi gerektiği hususunu unutmayalım. 50 günlük üssel hareketli ortalama, analizin yazıldığı şu sıralar 1.1006 seviyesinde güncelliğini korumaktadır.
Destek:  1.1170-1.1060-1.0920
Direnç:   1.1290-1.1390-1.1450
GBPUSD ANALİZİ
Hafta içerisinde yukarı yönlü çıkışlar her ne kadar etkili görünse de en net ve sert hareketleri hiç şüphesiz ki İngiltere’de gerçekleştirilen seçim ile kaydetti. Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece TR saati ile 00:00’da kesin olmayan ilk resmi sonucun açıklanması ile birlikte 1.5242 seviyesinden 1.5521 seviyesine (200 günlük üssel hareketli ortalama) yükselmesi, haftanın en önemli hareketi olarak kaydedilmiştir. 
 
GBPUSD paritesinde yaşanılan sert yükselişler sonrasında resmi sonuç rakamları daha da netleşirken paritenin mevcut hareketlerinde sakinliğini sürdürmesi, başlangıçtaki fiyatlamanın seçim sonucunun fiyatlanması olarak neticelendirildiğini görmemizi sağladı. Bu nedenle de parite de haftanın son işlem günü çok sert fiyat hareketleri göremedik. ( 1.5427 - 1.5353 arası hareketler görüldü)
Seçim sonucuna dönecek olursak İngiltere’de muhafazakar parti, 326 sandalyeye ulaşarak parlamentoda çoğunluğu elde etti.
 
GBPUSD paritesinin haftalık performansını değerlendirdiğimizde 1.5088 seviyesinden başlayan yükseliş rallisinin 1.5521 seviyesine kadar sürdüğünü, raporun hazırlandığı şu sıralar ise 1.5410 seviyesine yakın hareketler kaydettiğini görmekteyiz. 
Teknik olarak GBPUSD paritesini değerlendirdiğimizde 1.5495 - 1.5540 bölgesini KRİTİK BÖLGE olarak ifade edebiliriz. Bu bölge özellikle alıcı-satıcılar arasındaki kıyasıya mücadelenin yoğun olduğu bir bölgedir. Aynı zamanda da bu bölge içerisinde 200 günlük üssel hareketli ortalama yer almaktadır. O halde yükselişlerin devam edebilmesi için kritik bölge üzerinde hareketlere ihtiyaç vardır. Ancak böyle bir durumda 1.5830 seviyesine doğru yeni bir hareketlilik oluşabilir. Aksi takdirde geride bıraktığımız haftanın dip noktası olan 1.5088 seviyesi hedeflenmek istenebilir.
NOT: Kısa vadeli her ne kadar yükseliş baskısı mevcut olsa da 200 günlük üssel hareketli ortalama, orta vadeli satıcıların devam etmesi adına önemli bir göstergedir. Bu nedenle de özellikle bu ortalama altındaki hareketliliğin devamlılığı, yükseliş baskısı bitiyor mu sorusunu sormamızı sağlamaktadır. 
Destek; 1.5295-1.5190-1.5088
Direnç; 1.5495-1.5620-1.5735
 
USDTRY ANALİZİ
Parite geçen haftayı 2.7065 seviyesinden tamamlamıştı. Hafta başında 2.7223 seviyesi görüldükten sonra 2.68 seviyesi altına inildi.
TL cephesinde yaklaşan seçim döneminde haftanın en önemli verisi beklentilerin üzerinde gelen sanayi üretim rakamıydı. Dolar cephesinde ise ISM verisinin beklentilerden yüksek, tarım dışı istihdam rakamının beklentilerin çok az altında ama önceki veriden oldukça iyi geldiğini gördük. Ortalama saatlik kazançlar ise beklentilerin altında kaldı.
Dolar endeksi geçen haftayı 95.31 seviyesinden kapatmıştı. Hafta içinde 96.04 seviyesi görüldükten sonra 95 seviyesi altına inildi. Dolar endeksinde 100 seviyesinden başlayan düşüş devam ediyor. Bu hareket USDTRY üzerinde de etkisini gösteriyor.
 
Fed ve faiz politikası açısından haziran FOMC önemli olacak. Arada geçen sürede ABD verilerini takip etmeye devam edeceğiz. Zayıf gelen ilk çeyrek büyüme verisinden sonra, eğer bu zayıflığın ana sebebi kış koşulları ise, nisan ayı ile birlikte verilerde toparlanma görmemiz söz konusu olabilir. Bu durum dolara değer kazandırıcı etki yapabilir. Tersi olur ve zayıf veriler gelmeye devam ederse dolar endeksinin 93 seviyesi altına inmesi muhtemel.
TL için yaklaşan seçim en önemli başlık olacak. Seçim sonuçlarına dair senaryolar paritede oynaklığı artırabilir.
Teknik analiz açısından orta vadeli yükselişi grafikte yeşil çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketle ortalama üzerinden takip ediyoruz. Bu durumda 2.62 seviyesi üzerinde kalındığı sürece orta vadeli yükselişin devam ettiğini düşünebiliriz. Uzun vadede ise grafikte kırmızı çizgi ile gösterdiğimizi 200 günlük hareketli ortalamayı, 2.41 seviyesini takip ediyoruz.
Kısa vadede ise 2.65 seviyesini geri çekilmede ilk destek olarak görüyoruz. Gün sonu kapanışlarla bu seviye altına inilirse bir sonraki destek 2.54 seviyesi olarak ifade edilebilir. 2.60 seviyesi altına inilirse kısa vadeli de olsa daha kalıcı bir yükseliş senaryosundan bahsedilebilir. 2.65 seviyesi üzerinde kalan paritede iç-dış etkilerle tekrar 2.70 seviyesi test edilebilir. Yükselişlerde 2.70 seviyesini psikolojik direnç, 2.74 seviyesini en yakın zirve olarak görüyoruz.
Destek:  2.6500-2.6000-2.5400
Direnç:   2.7000-2.7500-2.8000
 
EURTRY ANALİZİ
EURTRY paritesinin, hafta içerisindeki yükselişleriyle birlikte son 14 ayın en yüksek seviyelerine ulaştığını (3,0904) ve bu bölgeden geri çekildiğini gördük. Önümüzdeki süreçte, orta ve uzun vade konusunda ortak yöne kavuşulması sonrasında, düşüş eğiliminin aşıldığı bölge olan 2,9550 - 2,9780 bandı üzerinde yukarı yönlü baskının ön planda olması beklenebilir. Düşüşler bu bölge üzerinde kaldığı müddetçe, yeni bir yükseliş baskısıyla karşılaşma potansiyeli unutulmamalıdır. Düşüşlerin devam edebilmesi açısından, 2,9550 seviyesi altındaki günlük kapanışlar takip edilebilir.
Kısa vadeli görünüm için 4 saatlik grafiği incelediğimizde, 14 ayın en yüksek seviyesinin görülmesine yol açan fiyatlamaların meydana getirdiği ve 55 periyotluk üssel hareketli ortalamayla (güncel seviyesi 2,9975) desteklenen yükseliş kanalı görülüyor. Hareketli ortalama üzerinde 4 saatlik kapanışlar sürdüğü müddetçe, kısa vadeli görünümün de orta-uzun vadeli görünüme ortak bir yön göstermesi beklenmektedir. Hareketli ortalama altında peş peşe gerçekleşebilecek 4 saatlik kapanışlar, 2,9755 ve 2,9442 gibi seviyeleri gündeme getirebilir.
 
Destek: 2,9780 - 2,9550 - 2,9220
Direnç: 3,0300 - 3,0525 - 3,1060
 
USDJPY ANALİZİ
USDJPY paritesinde, 89 günlük üssel hareketli ortalama (güncel seviyesi 118,80) ve 122,00 seviyesinden başlayan düşüş kanalı arasındaki mücadelenin bu hafta da etkili olduğunu gördük. Önümüzdeki süreçte, Ağustos 2014 tarihinden bu yana yükseliş trendini destekleyen 89 günlük üssel hareketli ortalama üzerinde, yukarı yönlü baskının ağırlık kazanması beklenmektedir. Bu beklentinin netlik kazanabilmesi açısından, 120,30 seviyesi üzerindeki fiyatlamalar ve günlük kapanışlarla, düşüş kanalının etkisi dışına çıkılmasına ihtiyaç duyulmaktadır-ki bu durumda tekrar 122,00 seviyelerini gündemimize taşıyabilir.
Paritede düşüş kanalının duruşunu sürdürmesi, kısa vadeli düşüş baskılarını destekleyebilmektedir. Bu baskının devam edebilmesi açısından, kritik 118,80 seviyesinin altındaki günlük kapanışlar takip edilmelidir. Bu durumda 118,00 ve 117,15 gibi seviyelere yönelik fiyatlamalar görülebilir.
Destek: 118,80 - 118,00 - 117,15
Direnç: 120,30 - 120,80 - 122,00
 
EURJPY ANALİZİ
EURJPY paritesinin 126,08 seviyesinden başlattığı yükseliş maratonu oldukça sert gelişmişti. Buna karşın, geride bıraktığımız hafta bu bölgede daha yatay bir seyir görmemizde etkili oldu. Buna bağlı olarak, yatay seyrin gerçekleştiği bölge dışında gerçekleşebilecek fiyatlamalar, bu bekleyişin bir yükselişi mi yoksa düşüşü mü destekleyebileceği konusunda soru işaretlerini azaltabilir. Önümüzdeki süreçte, 133,70 seviyesi üzerinde tutunma eğilimi sürdükçe, yukarı yönlü baskının bir adım önde olması beklenebilir. Gerçekleşebilecek alımlarda 136,10 seviyesi hedeflenebilecekken, bu seviyenin aşılması sonrasında yukarı yönlü isteğin artabilmesi söz konusudur. Olası geri çekilmeler 133,70 seviyesi üzerinde kaldığı müddetçe yeni alım baskısı oluşabilir. Bu seviyenin kırılması durumunda ise 131,70 seviyelerine geri çekilme potansiyeli oluşabilir. 
Destek: 133,70 - 131,67 - 130,25
Direnç: 136,10 - 137,95 - 139,10
 
AUDUSD ANALİZİ
AUDUSD paritesinde, kısa vadede oluşan yükseliş trendi ile, daha uzun vadede oluşan düşüş trendlerinin (kırmızı) mücadelesini takip ediyoruz. Önümüzdeki süreçte, mavi ile belirttiğimiz 0,8025 - 0,8080 bölgesi altında kalma eğilimi sürdüğü müddetçe, aşağı yönlü baskının ön planda olması beklenmektedir. Gerçekleşebilecek satışlarda, kısa vadeli yükseliş trendinin sınırı olan 0,7857 seviyesinin kırılması ve bu bölgede gerçekleşebilecek kalıcılık, düşüş baskısının devam edebilmesi açısından önemli bir aşama olarak görülmektedir. Bu şart sağlanamadığı müddetçe, kısa vadeli yükseliş baskısına yönelik beklentiler canlı kalabilir. Ancak, bu tutumun netlik kazanabilmesi açısından, 0,8080 seviyesi üzerindeki günlük kapanışlara yönelik ihtiyaç sürmektedir. Bu şart sağlandığı takdirde, yükselişlerin tepki hareketi dışında değerlendirilme ihtimali oluşmaktadır.
Destek: 0,7857 - 0,7755 - 0,7675
Direnç: 0,7670 - 0,8025 - 0,8080
 
USDCAD ANALİZ
USDCAD paritesinde, 1,2405 seviyesinin kırılması sonrası yaşanan düşüş baskısının, yükseliş trendinin sınırı olan 1,1990 - 1,2070 bölgesinde şu ana kadar sınırlandığını gördük. Önümüzdeki süreçte, mavi ile belirttiğimiz bu bölgenin, dahilinde veya üzerinde fiyatlamalar devam ettiği müddetçe yukarı yönlü baskıların ön planda olması beklenebilir. Gerçekleşebilecek alımlarda 1,2190 ve 1,2312 seviyeleri hedeflenebilecek önemli noktalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Olası geri çekilmelerde 1,2070 seviyesinin kırılması, 1,1990 seviyesinin hedeflenmesine neden olabilir. Gün içi hareketlerde 1,1990 seviyesinin kırılması da kısa vadeli baskılarını destekleyebilir. Ancak, bölgede kalıcılık sağlanabilmesi açısından, aynı zamanda Fibonacci 38,2%’lik düzeltme noktası olan 1,1990 seviyesi altında peş peşe gerçekleşebilecek günlük kapanışlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Destek: 1,2070 - 1,1990 - 1,1845
Direnç: 1,2190 - 1,2312 - 1,2405
 
BRENT PETROL ANALİZİ
Brent petrol haftaya 66.41 seviyesinden başladı, 69.58 seviyesine kadar yükseliş yaşandıktan sonra 65 dolar seviyesi altına inildi.
Ocak ayı ortasından bu yana brentte yaklaşık %45 oranında yükseliş yaşandı. Teknik anlamda 72 dolar seviyesi altında seyir devam ettiği sürece uzun vadeli düşüşün devam ettiğini söyleyebiliriz. Orta vadede ise grafikte yeşil çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketli ortalama üzerinde kalındığı sürece yükseliş devam edebilir. Kısa vadede ise yorgunluk belirtileri gözleniyor.
63 dolar seviyesi hem 115 dolardan başlayan düşüşte %23.6’lık fibonacci seviyesine hem de bir önceki zirve olarak destek bölgesine işaret ediyordu. Bu bölge nisan ayı sonunda aşıldıktan sonra 68 dolar direncine ulaşıldı fakat 68 dolar seviyesi üzerinde gün sonu kapanışla kalınamadı. Bu durumda 63 dolar seviyesini en yakın destek olarak ve 68 dolar seviyesini de en yakın direnç olarak kabul edebiliriz. 68 dolar seviyesi aşılırsa bir sonraki hedef hem 200 günlük hareketli ortalamanın geçtiği hem de %38.2’lik fibonacci seviyesi olan 72 dolar bölgesi direnç olabilir.
Destek:  63.00-60.00-56.00
Direnç:  68.00-72.00-80.00
 
HAM PETROL ANALİZİ
Son zamanlarda gerçekleştirdiği yukarı yönlü çıkışlarla birlikte kısa vadeli yükseliş trendinde seyrini sürdüren Ham Petrol, 62.56 seviyesine kadar yükseldikten sonra kanalın üst noktası olarak kaydedilen 63.50 direncini geçemedi ve tepki satışlarına maruz kaldı. Tepki satışları ile birlikte her ne kadar 58.27 destek noktasını test etmiş olsa da yükseliş trendinin devam ettiğini mevcut kanal hareketlerinden net bir şekilde görmekteyiz. 
· Kısa vadeli yükseliş trendinde kanalın alt noktası: 56.85 
· Son zamanların en önemli destek noktası ise: 58.27
Yukarıda paylaşmış olduğumuz kritik iki seviye, Ham Petrol’ün kısa vadeli yükseliş trendine devam edebilmesi adına önem arz etmektedir. Ham Petrol fiyatı eğer bu seviyeler üzerinde kalmayı başarırsa yukarı yönlü çıkışın kanalın üst noktası olarak kaydettiğimiz 63.50 desteğine ulaşma ihtimali güçlüdür. 63.50 direncinin geçilmesi durumunda ise alıcılar daha istekli bir tutum içerisinde kendisini hissettirebilir. 
NOT: Kısa vadeli yükseliş trendinin sonlanabilmesi için, kritik iki seviye altında art arda 2 günlük kapanış gerçekleştirilmesi gerektiği hususunu unutmayalım.
Destek: 58.27-56.85-55.07
Direnç: 59.90-61.69-63.50
 
ALTIN ANALİZİ
Altın 1 Mayıs’la biten haftayı 1178 dolar seviyesinden kapatmıştı.  Hafta içinde 1199 seviyesi görüldükten sonra tekrar 1190 seviyesi altına inildi.
Veri trafiği açısından geride bıraktığımız haftada altının etkilendiğini söylemek güç. Alternatif piyasalarda yaşananlara bakalım.
ABD 10 yıllık tahvil faizi 1.85 seviyesinden 2.25 seviyesine kadar yükseldi, haftanın son işlem gününde 2.12 seviyesine kadar gerileme yaşandı.
 
Alman 10 yıllık tahvil faizi 0.15’den 0.80 seviyesine kadar hızla yükseldi, yine ABD 10 yıllığında olduğu gibi haftanın son işlem gününde gerileme gözlendi.
 
Tahvil faizlerindeki yükseliş altın fiyatını aşağı yönde baskılayan bir unsurdu. Haftanın son günü gelen gevşeme devam ederse altın yükselişi için pozitif olabilir, tersi olur ve yükselişin devamı gelirse faiz cephesinden baskı hissedilmeye devam edilebilir.
ABD borsalarından SP500,  2100 seviyesinden 2056 seviyesine kadar geriledikten sonra haftanın son işlem gününde tekrar 2100 seviyesini geçti.
 
 
Gerileyen borsa endeksi altın için pozitif. Fakat şu anda borsalardan kaçıştan bahsetmek güç, en azından teknik anlamda zirveden uzaklaşmama hali şimdilik bunu düşündürtüyor.
Son durumda gevşeyen tahvilden destek alan ancak yükselen borsalardan baskılanan altın sıkışmaya devam ediyor.
Teknik açıdan kısa vadeli sıkışma, orta vadeli kararsızlık altın için devam ediyor. Uzun vadede ise düşüşün sürdüğünü görüyoruz.
Orta vadede 1200 dolar seviyesi aşılamazsa yükseliş senaryolarından bahsetmek güçleşiyor. 1200 doların aşılması halinde 1220 dolar bölgesine kadar yükseliş beklemek mümkün olabilir. Kısa vade de 1200 dolar seviyesinin önemli olduğunu görüyoruz, aşılabilirse 1210 dolar seviyesini direnç olarak ifade edebiliriz. Yine kısa vadede 1180-1170 bölgesini destek olarak görüyoruz. 1170 dolar seviyesi altına gün sonu kapanışlarla inilmesi halinde 1147 dolar desteği kısa vadeli güçlü destek bölgesi olarak ifade edilebilir.
Destek:  1180-1147-1130
Direnç:   1200-1220-1240
 
GÜMÜŞ ANALİZİ
Gümüş kısa vadeli direnç seviyesi olan 16.70 bölgesinden uzaklaşmasa da yükseliş için yeterli gücü bulabilmiş değil. 
Haftaya 16.14 seviyesinden başlandı, 16.70 seviyesi bir kez daha test edildi fakat aşılamadı. Grafikte yeşil çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketli ortalama etrafında hareket devam ediyor, orta vadeli görünüm kararsızlığa işaret ediyor. Uzun vadede ise yine grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen 200 günlük hareketli ortalama aşılmadan yükselişten bahsedemeyeceğiz. Kısa vadede ise 15.50 seviyesi ile 16.70 seviyesi arasına sıkışma görüntüsü var.
16.70 seviyesi gün sonu kapanışlarla aşılırsa bir sonraki direnci 17.30 seviyesinde görüyoruz. 15.50 seviyesi ise hem kısa hem orta vade için önemli bir destek bölgesi.
Destek:  15.50-15.00-14.70
Direnç:   16.70-17.30-17.70
 
DAX30 ANALİZ
Son haftalarda gerçekleştirilen yukarı yönlü çıkışlardan sonra 20 günlük basit hareketli ortalama altında kalan ve bu nedenle de tepki satışlarını hızlandıran Dax30 endeksi, fibonacci %23.6’lık düzeltme noktası olan 11672 seviyesini aşağı yönlü kırarak tepki satışlarının devam etmesine katkı sağladı. Endeks, 11672 seviyesini aşağı yönlü kırdıktan sonra 11177 seviyesine kadar geriledi ve raporun hazırlandığı şu sıralar 11672 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.
Yeni haftayı değerlendirdiğimizde, 20 günlük basit hareketli ortalama altında günlük kapanışların devam ettiğini görmekteyiz. Bu düşünce yapısı tepki satışlarının devam edebilme ihtimalinin hala daha ön planda olmasını sağlayabilir. Ancak tepkilerin yükseliş kanalın alt bölgesine yaklaşması nedeniyle özellikle bu haftaki hareketlerde biraz daha dikkatli olunmalıdır. 
Bu hafta dikkat edilmesi gerekilen iki kritik seviye mevcuttur. Birincisi kanalın alt noktası olarak kaydedilen 11015, diğeri ise kanalın üst noktası olarak kaydedilen, aynı zamanda da 20 günlük basit hareketli ortalamaya tekamül eden 11820 olarak kaydedilmiştir. 
· Kısa vadeli tepki satışlarının devam edebilmesi için, 20 günlük basit hareketli ortalama altında günlük kapanışlarına devam etmesi yeterlidir. Böyle bir durumda fibonacci %50 ve %61.8’lik düzeltme oranları gündemimizde yer alabilir.
 
· Kısa vadeli tepki satışlarının sonlanabilmesi içinse, kanalın alt noktası olarak kaydedilen 11015 seviyesi üzerinde hareketlerine devam etmesine ilaveten, 20 günlük basit hareketli ortalama üzerinde günlük kapanış gerçekleştirmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda 12428 direnci tekrar gündemimizde yer alabilir.
Destek: 11015-10827-10450
Direnç:  11672-11820-12107
 
S&P500 ANALİZ
“S&P500 endeksi, bu hafta 2114.25 seviyesinden başlatmış olduğu tepki satışlarını 2057 seviyesine kadar sürdürdüğünü ancak devam ettirmediğini, tekrar toparlanarak 2100 seviyesi üzerinde hareketler kaydettiğini ve raporun yazıldığı şu sıralar ise 2107,75 seviyesine yakın hareketler oluşturduğunu görmekteyiz”
S&P500 endeksi raporlarımızda, 40 haftalık üssel hareketli ortalama üzerinde durmakta ve bu ortalama üzerinde kaldığımız müddetçe yükseliş trendinin devam edeceğine ilişkin düşüncelerimizin ön planda olduğunu açıklamaktayız. Bu tutum, kısa vadeli tepki satışlarının alış fırsatı olması düşüncesini desteklemektedir ve uzunca bir süredir bu strateji ile hareketler devam etmektedir. 
40 haftalık üssel hareketli ortalama, raporun hazırlandığı şu sıralar 2028 seviyesinden geçmektedir. O halde, 40 haftalık üssel hareketli ortalama üzerinde kaldığımız müddetçe yaşanılacak olası tepki satışlarının alış fırsatı olması yönündeki düşüncelerimiz güncelliğini korumakla birlikte ilgili en önemli hedefin de tarihi zirve noktası olan 2119.25 olduğunu ifade edebiliriz. 2119.25 direncinin üzerindeki hareketlerde ise yükseliş trendinde kanalın üst noktası olarak kaydedilen 2170 direnci gündemimizde yer alabilir. 40 haftalık üssel hareketli ortalama öncesindeki en kritik destek noktaları 2088 ve 2061 olarak kaydedilmiştir.
Destek: 2088.00-2061.00-2033.00
Direnç:  2119.25-2143.00-2170.00
 
GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN - “USDTRY, Brent Petrol, Altın ve Gümüş Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, USDTRY, Ham Petrol, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, AUDUSD, EURTRY ve USDCAD Analizi”
 
GCM Forex
GCM Menkul Kıymetler A.Ş.
www.gcmforex.com
 
                                      ***
                              Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri “Yatırım Danışmanlığı” 
kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, Aracı Kurumlar, Portföy 
yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında 
imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. 
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel 
görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri 
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan 
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun
sonuçlar doğurmayabilir.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.