İstanbul'da israf, şatafat, kibir dönemi bitti!

İstanbul'da israf, şatafat, kibir dönemi bitti!

İmamoğlu, yenilenen seçimlerle 16 milyon İstanbullu'nun adalete olan güveninin tazelendiğini belirterek, "Artık İstanbul'da israf, şatafat, kibir, ötekileştirme, ön yargı dönemi bitmiş, kardeşlik, sevgi dönemi başlamıştır" dedi.

A+A-

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, yenilenen seçimlerle 16 milyon İstanbullu'nun adalete olan güveninin tazelendiğini belirterek, "Artık İstanbul'da israf, şatafat, kibir, ötekileştirme, ön yargı dönemi bitmiş, kardeşlik, sevgi dönemi başlamıştır" dedi.

Sandık görevlilerinin sonuçlar kesinleşene kadar bulundukları yeri terk etmemeleri gerektiğini ifade eden İmamoğlu,  "Sandık görevlisi arkadaşlarıma, kat görevlisi arkadaşlarıma ve hukuk sorumlularına, ilçe seçim kurulundaki arkadaşlarıma sonuç netleşinceye kadar görev başında kalmalarını istiyorum. Sandıklarınızın, ilçe birleştirme tutanakları kesinleşinceye kadar sandıkları terk etmemenizi rica ediyorum" diye konuştu.

İmamoğlu konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenerek, "Daha hızlı metro yapmak gibi mülteci konuları gibi İstanbul'un acil sorunlarında uyumlu bir şekilde çalışmanın önemi ortadadır. Hiçbir siyasi mesele, vatandaşımızın huzurundan, mutluluğundan, işsizliğin, yoksulluğundan, barıştan, eğitimden asla ve asla önemli değildir" ifadesini kullandı. İmamoğlu, Erdoğan'ı ziyaret etmek istediğini belirterek, "Sizi en kısa zamanda ziyaret etmek istiyorum. Vatandaş hizmet, üretim ve çözüm beklemektedir" diye konuştu.

İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:

Öncelikle bugünkü 23 Haziran'da yaptığımız İBB seçimi ve tabii ki anlamlı bu seçimin en önemli ifadelerinden biri de Türkiye'nin demokrasi sürecine olacak olan katkısıydı. Her iki vasfıyla ülkemize ve dünya kenti İstanbul’umuza bugünkü seçimin neticeleri hayırlara vesile olsun. Birazdan elbette uzunca bir metin paylaşacağım, içinde duygularım var. Duygularımı hem kıymetli basın mensuplarına aktarırken hem İstanbullulara hem de Türkiye'ye ve hatta dünyaya Türkiye adına birkaç cümle etme konusunda kendimi sorumlu hissediyorum. Ama önce bugün on birlerce hatta yüzbinlerce diye ifade edebileceğim sandık başına görev yapan bütün yol arkadaşlarıma, günün kahramanlarına, sandıklarda, okullarda, ilçe seçim kurullarında, il seçim kurulunda hizmet eden bütün arkadaşlarıma minnet duygularımı belirtmek istiyorum. Şu anda tümünün kalbini o güzel emeğini yanımda hissediyorum. Onlar bugünün demokrasi kahramanıydı. Yaptıkları hizmeti her zaman güzel bir anı olarak hatırlayacaklar.

İlçe birleştirme tutanakları kesinleşinceye kadar sandıkları terk etmemenizi rica ediyorum

Bugün halihazırda elimizdeki seçim verileri süreci netleşmeye dönük oluştursa da biliyoruz ki net sonuçlar tutanaklarla olur. Dolayısıyla sandık görevlisi arkadaşlarıma, yol arkadaşlarıma, kat görevlisi arkadaşlarıma, bilişim sorumlularına ve hukuk sorumlularına, ilçe seçim kurulundaki üye arkadaşlarıma sonuç netleşinceye kadar görevlerinin başında kalmalarını önemli rica ediyorum. Bu süreçler ciddi süreçlerdir ve asla sandıklarınızın, tutanaklarınızın ilçe seçimdeki birleştirme tutanaklarının kesinleşinceye kadar asla sandıkları terk etmemenizi hepinizden rica ediyorum. Dolayısıyla bu tarihi sorumluluk halen devam etmektedir.

İstanbul'da israf, şatafat, kibir, ötekileştirme, ön yargı dönemi bitmiş, kardeşlik, sevgi dönemi başlamıştır

Biz Türkiye'de demokrasi saatinin her zaman tıkır tıkır çalışmasından yana olanlarız. Maalesef demokrasinin saati 31 Mart akşamı çalışmadı. Yaşanan her şeyi tüm milletimiz biliyor. Detaylarına girecek değilim. Ama saatleri durdurarak zamanın akışını asla ama asla örtemezsiniz. Gerçekleri de üzerini örterek asla ama asla gizleyemezsiniz. Bugün sandıklardan oy pusulalarının yanı sıra aynı zamanda bir de hesap pusulasının çıktığını tüm vatandaşlarıma duyurmak isterim. Vatandaş 31 Mart'tan bu güne bu ülkeye yaşatılanların, yapılan büyük haksızlığın hesabını o tanımladığım gibi o bir avuç insana kesmiştir. Bu, İstanbul'da bir sayfa kapandı yeni bir sayfa açıldı anlamına gelmiyor. İstanbul'da herkesin yeni ve ortak bir sayfa açtığı anlamına, yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Bu yeni sayfada İstanbul'da artık, adalet, hoşgörü olacak; israf, şatafat, kibir ve ötekileştirme, ön yargı bitecek. 

16 milyon İstanbullu adalete olan güvenimizi tazelemiştir

16 milyon İstanbullu adalete olan güvenimizi tazelemiştir. Bunu yalnızca bana oy verenler değil seçimleri büyük bir sukûnetle geçiren tüm vatandaşlarımız sağlamıştır. Her birine yürekten teşekkür ediyorum. Halkımıza İstanbullu hemşerilerimize minnet duygularımı iletiyorum. Sizler Türkiye'nin demokrasi itibarını tüm dünyanın gözleri önünde korudunuz. Tüm Türkiye’yi yakın coğrafyadaki bazı ülkelere benzeten dünya ülkelerine işin aslını öğrettiniz. 100 yılı aşan demokrasi geleneğimize sahip çıktınız. Tabii ki teşekkürlerim var, başta sevgili eşime, oğullarıma, kızıma, anne ve babama, kız kardeşime ve bütün aileme, CHP ve İyi Parti’nin genel başkanlarına, genel başkan yardımcılarımıza, milletvekillerimize, Anadolu’nun dört bir yanından gelip kampanyamıza destek olan belediye başkanlarımıza, il ve ilçe başkanlarımıza, İstanbul’daki ilçe başkanlarımıza, gençlik kollarımıza, CHP ve İyi Parti örgütlerine, özellikle sayıları 150 bini aşan demokrasi ve adalet davasına inanan yürekli İstanbul gönüllülerine, yanımızda duran tüm partililere, HDP seçmenlerine, MHP seçmenlerine, AKP seçmenlerine, Saadet Partili seçmenlerine, Vatan Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Büyük Birlik Parti, BTP, bütün siyasi parti seçmenlerine, aynı mahalledeki komşularımıza, bu güzel şehirde yaşayan insanlarımıza, ister Türk, ister Kürt, ister Çerkez, ister Ermeni, Rum, Musevi, ister Süryanilere, yani kısacası bu şehrin ve bu milletin asil vatandaşlarına, en yakın yol arkadaşım olan İstanbul’un çocuklarına, gençlerine, dualarıyla beni ayakta tutan hanımefendilere, annelerime, ninelerimize, kadınlara, beyfendilere, başarılı kampanyayı stratejisinden uygulamasına kadar planlayan ve yöneten kampanya direktörüne, bütün yol arkadaşlarına, kreatif ekibine, çalışma arkadaşlarına, ilk günden beri yanımda olan sevgili danışmanıma, sosyal medya ekibimize, toplantı ve mitingleri yöneten yüzlerce yol arkadaşlarıma, polis ve koruma arkadaşlarıma, aynı zamanda tüm güvenlik görevlilerine, sahada çalışan, meydanlarda çadırlarda, sandıklarda görev yapan yüz binlerce demokrasi aşığı partililerimize, gönüllülerimize, vatandaşlarımıza, bu kampanyada bize destek olan STK’lılara, Türkiye’nin dört bir yanından benim ve demokrasi mücadelemize şiir yazan, şarkı besteleyen, arayan soran, fikir destek veren milyonlarca vatandaşımıza, yurdumun güzel insanlarına ve tabii ki tüm 16 milyon İstanbulluya yürekten teşekkür ediyorum.

Seçimi bir parti, bir kişi, bir grup değil, bütün Türkiye kazanmıştır. Bunu şu anda belki herkes hissedemiyor. Ama göreceksiniz yakın zamanda herkes böyle hissedecek. Bunu sağlamak için kimseyi ayırmadan, dışlamadan canla başla çalışacağım. Bugün benim için sandıktan sefer görev emri çıkmıştır. Vatandaş bana İstanbul’un işsizlik ve yoksullukla mücadelesini, yeşil alanlarla donatma seferberliğini, hızlı, kaliteli ve ucuz ulaşım seferberliğini başlatmak ve sonuca ulaştırmak için kutsal bir görev vermiştir. Bu benim hayatımdaki en değerli, en önemli, en gururlu görevdir. Bu görevi çocuklarıma, eşime, aileme tüm İstanbullulara mahcup olmadan layıkıyla yapmaktan başka hiçbir gündemim ve önceliğim olmayacaktır. Bu seçim, yani oluşturduğumuz İstanbul ittifakı Türkiye için var olan pek çok ön yargıyı da yok etmiştir. Çünkü biz hayat tarzı, görüşünü konuşması, siyasi düşüncesi birbirinden çok farklı insanlar olarak sevgi ve saygı ortaklığında buluştuk. Bundan sonra her kim giyimine bakarak, hayat tarzına bakarak bir başkası hakkında ön yargı oluşturuyorsa İstanbul İttifakı aklına gelsin. Artık ön yargı ve ayrıştırma dönemi bitmiştir. Kardeşlik, sevgi ve saygı dönemi başlamıştır. Ben bu kenti tek başına yönetecek değilim. Öyle bir deha dünyada da yok zaten. Her kesimden her insanımızdan en üst düzeyde yararlanacağım. Siyasi görüşü ne olursa olsun liyakat, çalışkanlık, millet aşkı olan herkes benimle çalışacaktır.

Referans kağıtlarıyla işe girme dönemi bitmiştir

Parti merkezlerinden, illerinden alınan referans kağıtlarıyla işe girme dönemi bitmiştir. Partiler kutsal yapılar değildir, tabu değildir. Dünyaya farklı bir pencereden baksa da temel amacı milletinin kalkınması ve mutluluğu için çalışan yapılar olmasıdır. Yani partiler bir amaç değildir, hizmette araçtır. Bunu her vatandaşımın bilmesini ve duymasını istiyorum. Partiler gibi, liderleri de kutsal değildir. Bir parti başkanı, bir belediye başkanı ya da bir cumhurbaşkanı fark etmez, onları kutsallaştırmak, milletin üzerinde bir yere konumlandırmak asla doğru değildir. Liderlerin yeri milletlerin üstü değil içinde olmayı gerektirir. En büyük millettir. Çünkü egemenli kayıtsız şartsız sadece ve sadece milletindir. 

Milyonlarca oy almak, iltifatlar duymak, liderlerin ayaklarını asla yerden kesmemeli, aksine mahcup etmeli. Gördüğüm bu sevgi karşısında ancak boynumu bükerim. Yolum o yoldur. Milyonlarca insana mahcup olmamak için çok çalışacağım. Gençliğimiz var ve çalışkanlığımız var. 23 Haziran seçiminde çalışan tüm rakiplerime teşekkür ediyorum.

Bu vesileyle özellikle devletin başı Erdoğan’a da seslenmek istiyorum. Depreme hazırlık gibi daha hızlı metro yapmak gibi mülteci konuları gibi İstanbul’un acil sorunlarında merkezi ve yerel yönetimin uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamasının önemi, ortadadır. Konuştuğumuz şey 16 milyon insanın ihtiyacıdır. Ben ilkelere uygun olarak sizinle uyum içinde çalışmaya hazırım ve talibim. Bunu bütün İstanbullular önünde duyuruyorum. İstanbul’un acil çözüm bekleyen tüm konuları ele almak isterim. Yasal sürecin tamamlanmasının, mazbatayı alıp göreve başlamamızın ardından sizinle görüşüp görüşlerinizi almak, sizi en yakın zamanda ziyaret etmek arzumu buradan iletiyorum. Vatandaş atışmalardan bıkmıştır, hizmet üretim ve çözüm beklemektedir. İBB Meclisinin tüm değerli üyelerine de yeniden başlayacağımız çalışma döneminde de kolaylıklar diliyorum. Yarıda kalan vaatlerimizi de hayata geçireceğimizi buradan duyurmak istiyorum.

Engellemeyle ilgili bir takım siyasi çalışmalar yapıldığını görürsek her şeyi şeffaf bir şekilde vatandaşımızla paylaşacağız. 16 milyon İstanbullunun kurumu. İBB’ye bu önemi ve gücüyle yaklaşılmasının altını önemle çiziyorum. Her ne yapılıyorsa olduğu gibi milletin takdirine sunulacaktır. Hiçbir aşaması gizli olamayacaktır. 

Göreceksiniz o da olacak; her şey bu güzel İstanbul’da çok güzel olacak. Tabii ki bu güzel akşam da mutlu olacağız, umutlu olacağız, sevineceğiz. Ama sevinmek bir başka kişinin kalbini kırmak anlamına asla gelmez. Bütün vatandaşlarımızı en hassasa şekilde davranmaya davet ediyorum bu bir zafer değil yeni bir başlangıçtır. Yarından itibaren ben 16 milyon insana eşit davranacağımızı duyurmak istiyorum."

İlgili Haberler

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.