Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 22 Ekim Perşembe günü PPK toplantısında faiz kararını açıklayacak. TCMB geçtiğimiz ay eylül toplantısında sürpriz bir şekilde faiz artışına gitmişti.

Geçen ayki PPK toplantısında 200 baz puan artış kararı çıkarak politika faizi 10,25’e çekilmişti. Yatırım kurumları bu ay yapılacak toplantıda da TCMB'den faiz artışı bekliyor. 

Goldman Sachs

Kevin Daly öncülüğündeki Goldman Sachs ekonomistlerinin kaleme aldığı raporda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) PPK toplantısında faizi yüzde 10.25'ten yüzde 13.25'e yükselteceği tahmini yer aldı.

Raporda, "(Merkez Bankası) Fonlama sınırlamalarıyla halihazırda gerçekleştirdiği sıkılaştırmayla buluşturmak için bir haftalık repo faizini artıracak." ifadesi yer aldı.

Goldman'ın baz senaryosu faizlerin yıl sonuna kadar yüzde 17'ye ulaşacağı yönünde. Ancak raporda, "Riskler sıkılaştırmanın ertelenerek TL'de daha fazla volatilite, yüksek enflasyon ve en sonunda sert bir iniş ile sonuçlandığı risk senaryosuna doğru eğik." dendi.

JPMorgan

JP Morgan, TCMB Para Politikası Kurulu'nun Perşembe günü yapacağı toplantıda politika faizini 200 baz puan artırması ve ihtiyatlı iletişim dilini devam ettirmesini beklediğini bildirdi.

Türkiye'nin kredibilitesini sürdürülebilir şekilde yeniden tesis etmek, dolarizasyonu durdurmak ve biraz sermaye girişi çekmek için en azından yüzde 2-3 reel pozitif faiz oranı sunması gerektiğine inandıklarını ifade eden JPMorgan, enflasyonun öngördükleri gibi yüzde 11-13 aralığında kalması halinde efektif fonlama faiz oranının yüzde 13-15 seviyesine yükselmesi gerektiğini öngördüaklerini vurguladı.

JP Morgan, 200 baz puan Faiz artırımı durumunda politika faizinin yüzde 12,25'e ve üst bandın yüzde 15,25'e yükseleceğini belirterek, "Bu bizim görüşümüze göre makul bir adım olacak" değerlendirmesini yaptı.

Faiz değişmez, TL'de yükseliş yakın!

Londra'da William Blair International'dan Thomas Clarke, Merkez Bankası'nın para politikasını sıkılaştırma konusunda daha istekli olduğu gerekçesiyle lirada uzun pozisyon aldığını söyledi.

Clarke'ın iyimserliğinde yalnız olmadığına dair sinyaller var. Jeopolitikten kaynaklı endişeler 8 Ekim haftasında çıkışları tetiklese de, yabancılar bir önceki hafta Türk hisse senedi ve tahvillerine neredeyse üç yılın en güçlü girişini gerçekleştirdiler.

E-posta notunda "Biz liranın değerinin oldukça altında olduğunu düşünüyoruz." diyen Clarke, sözlerini "Lira, Merkez Bankası'nın yüksek enflasyonu dizginlemek için siyasi etki altında para politikasını yeterince sıkılaştıramayacağı endişelerinden dolayı zayıfladı." denildi.

Artan jeopolitik riskler ve çift haneli enflasyondan kaynaklı negatif reel faizlerin lira üzerinde baskı oluşturmasıyla birlikte kur geçen hafta rekor tazeledi. Lira dolar karşısında bu yıl yüzde 25 değer kaybetti. Art arda sekiz yıl düşen lira, gelişen piyasalar arasında Brezilya Reali'nin ardından en kötü performansı gösterdi.

Clarke, Merkez Bankası'nın Perşembe günkü toplantıda faiz artırımına gitmesini beklemese de politika yapıcıların aşırı geniş duruşa geri dönmeyeceklerini düşünüyor. 

Geçen yılın Mayıs ayında lirada benzer bir yukarı yönlü taktik pozisyon alan Clarke, o zaman da politika yapıcılardan görece şahin bir duruş bekliyordu. O dönemde dolar kuru, üç ayda 6.25 seviyesinden 5.45 civarına gerilemişti.