Deprem riski taşıyan ihracatçıya kötü haber

Türkiye’de yaşanan depremlerin ardından tedarikçilerinin sürdürülebilir üretimlerinden endişe duyan yabancı firmalar, sosyal uygunluk denetimlerinin yeniden ve detaylıca yapılmasını talep ediyor.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm dünyanın gözü Türkiye çevrilmiş, yabancı firmalardan da önemli yardımlar yapılmıştı, yerli firmalara da ürün teslimatında gerekli kolaylıklar sağlanmıştı. Depremin üzerinden bir ay geçtikten sonra özellikle büyük zincir olan yabancı firmalar, temsilcilikleri aracılığıyla Türkiye’deki tedarikçilerinden deprem konusunda yapılan çalışmalarla ilgili rapor talep ediyor. Yabancı firmalar sosyal denetim uygunluğu olarak bilinen, olası afet durumlarında şirketlerin nasıl hazır olacaklarına ilişkin incelemeleri deprem nedeniyle güncellemelerini istiyor.           

ekonomim.com'un haberine göre depremden önce rutin olarak yapılan sosyal denetim uygunluğuna, yerli firmaların titizlikle uyması gerekeceği , başarısız olan firmalardan ürün alınmayacağı ifade ediliyor. Yabancı şirketler, Türkiye’deki temsilcilikleri aracılığıyla bu denetimlere önem verilmesi konusunda tedarikçilerine mail göndermeye başladı. Yabancı alıcıların istediği denetimlerin depremden önce de yapılan rutin bir uygulama olduğunu dile getiren Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, bu denetimlerin acil durum planı gibi olduğuna değindi. Müşterilerin olası bir afet anında neler yapılacağını görmek istediğini vurgulayan Eroğlu, “Bu aslında bir doğal afet, felaket anında neler yapılacağını görmek, kendileri adına da sürdürülebilir üretimden emin olmak için yapılan bir uygulama. Büyük ithalatçı firmalar yapılan denetimlerin raporlarını istiyor. Deprem nedeniyle bunu acile aldılar. Yangın, sel, deprem ile ilgili planın var mı, üretimin nasıl devam edecek diyorlar. Uluslararası denetim şirketlerine denetim yaptırıyorlar. Bugüne özel değildi ama depremle birlikte gündem oldu. Firmalar bunu hatırlatıyor, raporların güncellemesini talep ediyor. Uluslararası firmalardan sigorta isteniyor. Şirketlerimiz, bu firmalarla çalışacaklarsa zaten bu denetimleri en iyi şekilde yapmalı” diye konuştu.          

Lux Plastik Genel Müdürü Burak Önder ise sosyal uygunluk denetimlerinin çoğunlukla Avrupa ve ABD’deki modern satış kanalı denilen ulusal ya da uluslararası perakende zincirlerine ürün satabilmek için önemli bir denetim ve belgelendirme süreci olduğunu belirtti. Bu ülkelerdeki ithalatçıların uluslararası gözetim firmaları aracılığıyla fabrikalara denetime geldiğini ifade eden Önder, şu bilgileri verdi: “Son yaşanan depremden önce yapılan sosyal uygunluk denetimlerinde deprem hazırlık konularının kapsamı daha dardı. Benim anladığım kadarıyla yaşanan depremden sonra depreme hazırlık ve bina güvenliği konuları artık daha detaylı incelenecek. Depreme hazırlıklı olmayan yapılarda üretim yapan ihracatçılarımız varsa onlar artık bu firmalara ürün satamayacak. Tabii bu durum ülke ihracatını da etkileyecek. Şahsi görüşüm bu denetimler bir yönüyle sanayici ve ihracatçılarımız için kısa vadede zorlayıcı olsa da, orta-uzun vadede çıkarına olacaktır.” 

Depremin ardından birçok müşteriden sigorta talebi aldıklarını belirten Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, taleplerle yakından ilgilendiklerini söyledi. Sosyal uygunluk kriterlerinin depremden önce de yapıldığını ancak depremin ayrı bir duyarlılık oluşturduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: “Sigorta şirketleri periyodik olarak teftişler yapıyor. Depremin ardından bu teftişler hassasiyetle yapılacak. Firmalara yapılan uygulamalar dikkate alınmazsa büyük firmalar sigorta teminatı vermeme yoluna doğru gidebilirler. Firmalara uyarılarımızı yapıyoruz.”