SESMİR Başkanı Orhan Ökmen, "Piyasalardaki bol likidite hızlıca geri çekilmeden Türk Lirası kalıcı istikrar kazanamayacaktır" dedi.
Ökmen yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Talebe ilişkin toparlanma, salgın konjonktüründen etkilenen iş gücü piyasasına yansımıyor: Bol likidite, talebi nispeten toparladığı halde, yapısal nedenlerle üretim gücünü artıramadığı için, talebe ilişkin toparlanma, salgın konjonktüründen fazlasıyla etkilenen iş gücü piyasasına fiilen yansıyamıyor.
İstihdam kayıplarının telafisi ve istikrarlı büyüme için yeni yatırımlara ve yeni yatırımlar için de dış tasarruflara ihtiyacı duyan ekonominin mevcut rezerv seviyesi, borç çevirme gücünü ve sermaye girişlerini oldukça zorlaştırmaktadır.
Yurt içinde dolarizasyon ve altına yönelimin ve yine sermaye akımlarındaki durgunluğun temel sebebini oluşturan negatif reel faiz politikası sonlandırılmalıdır.
Piyasalardaki bol likidite hızlıca geri çekilmeden Türk Lirası kalıcı istikrar kazanamayacaktır. Üstelik kredi ve risk artışıyla neticelenen finansal genişleme reel ekonomideki olumsuz etkileri beklendiği ölçüde bertaraf edemediği gibi kur ve cari denge üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Ancak bu olumsuz etkilerle mücadelede örtülü bir şekilde yürütülen rezerv satış politikaları nedeniyle uluslararası rezervler hızla düştü.
Türkiye ekonomisi "faiz artırımı döngüsü" ne girmiş olduğu görüntüsü vermemek için tek seferde yüksek oranlı bir faiz artırımına gitmeliydi: Fiyat istikrarı ve TL'nin rahatlaması için önden yüklemeli tek seferlik ciddi bir faiz artırımına gidilmelidir.
Olumsuz algıları düzeltebilmek için, öncelikle serbest piyasa ilkeleriyle çelişen genel ve özel uygulamaların ortadan kaldırılması gerekir: Örneğin, kâr payı dağıtım engelleri, ek gümrük vergileri, kambiyo muamele vergileri, Kamu İhale Kanunu'nun da yer alan özel istisnalar, özel mülkiyetin kamulaştırılma yönelimleri, dövizde valörlü uygulamalar, SWAP limitleri, Aktif Rasyosu gibi serbest piyasa kurallarıyla uyumsuz düzenlemeler terkedilmelidir.
Ulusal istatistik kurumları ile düzenleyici kurumların iç/dış operasyonel denetim raporlarının kamuoyu ile paylaşılması güvensizlik algısının düzelmesi yönünden yarar sağlayacaktır.
Küresel ticaretin temel trendini teşkil eden ekonomik entegrasyon süreçlerine destek verilmedir: Ulusal yalnızlaşma politikalarının aksine, uluslararası entegrasyonist ve çoklu anlaşmalara yönelmek esas alınmalıdır. Ticaret savaşları gibi sürdürülemez akıl dışı politikalara rağmen, ekonomik entegrasyon süreçleri, uluslararası konjonktürün ve uluslararası ticaretin temel trendi olmaya hala devam etmektedir. Ülke yalnızlaşması yerine, AB başta olmak üzere uluslararası alanda tam entegrasyonist politikalara ve anlaşmalara yönelmek gerekir."