İhracatta kayıp artıyor

İhracat, kasım ayında yüzde 10.5, ilk 11 aylık dönemde yüzde 8.6 düşüş yaşadı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,5 düşüşle 11 milyar 437 milyon dolar ihracat gerçekleştiğini açıkladı. Yılın 11 aylık döneminde ise ihracat yüzde 8,6 kayıpla 131 milyar 942 milyon dolar oldu.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Kasım ayının ekonomik ve siyasi anlamda yoğun gündemini hatırlattı ve AB'ye üyelikten inovasyondan markalaşma süreçlerine kadar yeni hükümetten beklentilerini sıraladı.

Küresel ekonomi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Büyükekşi, "İhracatçılarımız Euro Bölgesine ilişkin olumlu beklentiyi yakından takip etmeli ve bu büyümeden istifade etmesi büyük önem taşıyor” diye konuştu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Kasım ayı ihracat verilerini Niğde'de açıkladı. TİM verilerine göre kasım ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,5 düşüşle 11 milyar 437 milyon dolar oldu. Yılın ilk 11 ayında ihracat yüzde 8,6 düşüşle 131 milyar 942 milyon dolara geriledi. Son 12 aylık ihracat ise yüzde 7,8 düşüşle 145 milyar 211 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Kilogram bazında ihracat, Kasım ayında yüzde 3,4 artış gösterirken, 11 aylık dönemdeki kilogram bazındaki yükseliş, yüzde 0.9 oranında oldu. Birim fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ihracat gerilerken, kilogram bazında yükseliş trendinin sürmesi ihracatçının umutlarını 2016'ya taşımasına neden oldu.

En fazla ihracat otomotiv sektöründen

Kasım ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 920 milyon dolarla otomotiv sektörü yaptı. Bu sektörü 1 milyar 409 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon ile 1 milyar 301 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Bu verilerin yanı sıra, Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 101 ülke ve gümrük bölgesinde ihracat artış gösterirken, 132 ülke ve gümrük bölgesinde ise azalış yaşanması dikkat çekti. Türkiye'deki iller bazında da 56 kentte kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta azalış görülürken, 23 kentte de artış yaşandı.

En fazla ihracat yapılan 5 ülke Kasım ayında sırasıyla Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD oldu. Bunun yanı sıra Almanya'ya ihracat yüzde 4,7, Irak'a ihracat yüzde 15,3, İtalya'ya ihracat yüzde 2,4, ABD'ye ihracat yüzde 6,4 gerilerken İngiltere'ye ihracat yüzde 3 arttı. Kasım ayında en fazla ihracat yapılan 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışı ise yüzde 23,5 ile Suudi Arabistan yakalarken, Fas'a ihracatımız yüzde 21,7, İspanya'ya yüzde 9 arttı. İhracat artış oranında öne çıkan diğer ülkelere bakıldığında ise Kasım ayında Gana'ya ihracatımız yüzde 115, Endonezya'ya yüzde 114, Tayland'a yüzde 91, Pakistan'a yüzde 89 artış gösterdi.

Diğer yandan bölgesel anlamda Kasım ayında Afrika'ya ihracatımız yüzde 0,7 artarken, AB'ye ihracatımız yüzde 0,9, Kuzey Amerika'ya yüzde 11,2, Ortadoğu'ya yüzde 19 geriledi.

Yine Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre en fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında en fazla ihracat artışını yüzde 4,3 ile Manisa yakaladı. Adana'nın ihracatı yüzde 0,9, Bursa'nın yüzde 1,5, Gaziantep'in yüzde 2,8, İzmir'in yüzde 6,7, Ankara'nın yüzde 9,6, Kocaeli'nin yüzde 12,9, Denizli'nin yüzde 14,7, İstanbul'un ihracatı yüzde 15,1 Hatay'ın yüzde 17,8 düştü.

Niğde'nin ihracatı ise Kasım ayında yüzde 31,4 artarken, ilk 11 ayda yüzde 17,8 geriledi.

Niğde 2014 yılında 66 milyon dolarlık ihracatıyla da iller arasında 59. sırada yer almıştı.

Bu yıl OVP'de 143 milyar dolarlık bir ihracat hedefi konmasına rağmen, ihracatta parite etkisinden 13 milyar, emtia fiyatlarından 6,5 milyar ve çevre ülkelerdeki olumsuz tablodan dolayı 4 milyar olmak üzere toplamda 24 milyar dolarlık bir negatif etki bekleniyor.

İhracat verilerini değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin Kasım ayında gündeminin ekonomik ve siyasi anlamda çok yoğun geçtiğine değindi. Büyükekşi, Türkiye'nin yeniden siyasi istikrar ortamına kavuşmasıyla birlikte yeni Bakanlar Kurulu üyelerine görevlerinde başarılar diledi. Büyükekşi ayrıca, Bakanlar Kurulu'nda bugüne kadar görev yapan başta Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile birlikte tüm bakanlara gösterdikleri büyük çabadan dolayı teşekkür etti.

AB'ye üyelik süreci kararlılıkla sürdürülmeli

Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş'a da yeni görevinde başarılar dileyen Büyükekşi, Türkiye'de siyasi istikrarın yeniden sağlanmasıyla geleceğe yönelik umutlarının yeşerdiğini vurguladı. Önümüzdeki süreçte yüksek katma değerli üretim ve ihracata dayalı büyüme modeli için yapısal reformların hayata geçirilmesi temennisinde bulunan Büyükekşi, ihracatçının beklentilerini de şöyle sıraladı:
"İhracatçılarımızın ve sanayicilerimizin temel öncelikleri arasında hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini ve hukukun bağımsızlığını teminat altına alan yeni bir anayasa yapılmasını, ihracat odaklı bir büyüme modelinin kurgulanmasını temenni ediyoruz. Ayrıca eğitimden, teşvik politikalarına, inovasyondan markalaşma
süreçlerine topyekûn bir reform programının hayata geçirilmesini, İhracata Yönelik Devlet Desteklerinin ihracatımıza oranının yüzde 1'e çıkarılmasını, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin kararlılıkla sürdürülmesi bekliyoruz. Bunların yanı sıra çözüm sürecinin yeniden canlanmasını, kayıt-dışı ekonomiyle mücadelenin devam etmesini, ileri teknoloji üretim ve yüksek katma-değerli yatırımların teşviki için alım garantisi uygulamalarını, inovasyon ve Ar-Ge'de desteğin süreç aşaması yanında, aynı zamanda nihai ürün ve hizmete de dönüşmesine verilmesini, Teşvik Programları mevzuatlarının sadeleştirilerek tek bir tebliğde birleştirilmesini bekliyoruz.”

Büyükekşi, Türkiye'nin yeni bir reform hamlesi başlatarak tüm sektörlerin rekabet gücünü arttırıcı adımlar atacağına inandığını ve TİM olarak da bu sürecin büyük takipçisi ve destekçisi olacaklarını söyledi. Ayrıca Antalya'da son derece başarılı bir şekilde G-20 zirvesinin tamamlandığını hatırlatan Büyükekşi, burada alınan kararların da uygulamaya geçirilebilmesini temenni ettiklerinin altını çizdi.

Büyükekşi, kasım ayının bir başka önemli konusunun ise Türk hava sahasının ihlaliyle yaşanan Türkiye ile Rusya arasındaki üzücü olay olduğuna vurgu yaptı. Büyükekşi, bu gelişmenin ardından Rusya'dan olumsuz tepkiler geldiğinin görüldüğünü belirterek şöyle devam etti:
"İlk olarak olay sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın, yapıcı ve itidalli açıklamalarını son derece olumlu karşılıyoruz. Türkiye ve Rusya iki güçlü stratejik ortak, iki ülke arasında güçlü ilişkiler var. Yıllık 30 milyar doları aşan ticaret hacmine sahibiz. Ayrıca önemli turizm ve müteahhitlik ilişkilerimiz var. Böylesine çok yönlü ekonomik ve ticari ilişkiler içinde olduğumuz bir ülke ile bağlarımızı zayıflatmak mümkün değil. İşte bu yüzden Rusya tarafından, ticaret ile siyasetin birbirine karıştırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ne onların dış ticaretinin ne de bizim dış ticaretimizin bu olaydan etkilenmesi doğru değil. Şunu unutmayalım ki köklü devletler siyaset ve ticareti birbirine karıştırmaz. Zaman zaman sorun yaşasak da ticareti artırarak devam ettiğimiz ülkeler var. Doğru olan da budur. Rusya'dan da bunu bekliyoruz.”

Büyükekşi, Türkiye-Rusya dış ticaretinde rakamsal verilere de değindi Buna göre 2014 yılında Türkiye'nin Rusya'ya ihracatının 5,9 milyar dolar iken, bu rakam 2015'in 10 aylık döneminde yüzde 39 düşüşle 3,1 milyar dolar oldu. Rusya'nın Türkiye'ye ihracatı da 2014'te 25 milyar dolar iken, 2015'in 10 aylık döneminde yüzde 18 düşüşle 17,3 milyar dolara indi.

"Türkiye'nin ihracatında Rusya'nın payı 11 aylık rakamlara göre yüzde 2,8 seviyesinde. Bu bağlamda iş adamlarının hep kazan-kazan ilkesine göre hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz” diyen Büyükekşi, her iki ülkenin ihracatçıları ve iş dünyası temsilcilerinin bu gerilimi en az hasarla atlatmasını dilediğini aktardı.
AB Zirvesi'nde, AB üyeliği müzakerelerinin canlandırılması kapsamında önemli adımlar atıldığına da değinen Büyükekşi, 14 Aralık tarihinde 17. faslın açılması, vizelerin kaldırılması ve geri kabul süreçlerinin önümüzdeki yıl tamamlanmış olmasının planlanmasıyla Gümrük Birliği'nin güncellenmesine yönelik atılacak adımları olumlu bulduklarını vurguladı.

Euro Bölgesi'nde deflasyon riski azaldı

Küresel ekonomik verilerle ilgili değerlendirmeler de yapan Büyükekşi, Çin'den zayıf veriler gelmeye devam ederken, Euro Bölgesi'nde toparlanmanın yavaş da olsa sürdüğüne ve deflasyon riskinin azaldığının görüldüğünü söyledi. Büyükekşi, "AMB Başkanı Draghi'nin aralık ayında teşvik politikasını gözden geçireceklerini belirtmesiyle Euro/Dolar'da yılsonu tahmini de 1.06'ya düştü. İhracatçılarımızın Euro Bölgesine ilişkin bu olumlu beklentiyi yakından takip etmesi ve bu büyümeden istifade etmesi büyük önem taşıyor” dedi.

IMF'nin de 2015'te mal ihracatının 2014'e göre yüzde 11 gerilediğini ve 2 trilyon dolar azalarak 16.5 trilyon dolara inmesinin beklendiğini ifade eden Büyükekşi, "Neredeyse bütün ülkelerin ihracatı ve ithalatı geriliyor. Bu bağlamda Türkiye'nin ihracatı belli başlı pek çok ülkenin ihracatından daha az geriledi. İlk 9 ayda AB'nin ihracatı yüzde 12,6, Almanya'da yüzde 11,9, Brezilya'da yüzde 16,8, Hindistan'da yüzde 13,2 düşüş yaşandı” diye konuştu.

Parite etkisi 11.9 milyar dolar

Büyükekşi, küresel veriler çerçevesinde ABD dolarının diğer para birimlerine karşı değer kazandığını hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Miktar olarak daha fazla ihracat yapmamıza rağmen, dış ticaret verilerinin dolar cinsinden açıklanması nedeniyle ihracatta bu para birimi bazında gerileme oluyor. Diğer yandan da hammadde fiyatlarındaki düşüş, birim fiyatları da aşağıya çekiyor. Burada parite etkisinin de altını çizmek istiyoruz. Kasım ayında Euro/Dolar paritesi, geçen seneye göre yüzde 13,6, ilk 11 ayda ise yüzde 16,9 geriledi. Bu gerilemenin ihracatımıza etkisi kasım ayında 750 milyon dolar 11 aylık dönemde ise 11,9 milyar dolar oldu.”