Kaçak inşaata hapis cezası teklifi

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kaçak inşaat yapanlara bundan sonra hapis cezası verilmesini teklif etti.

TBMM’ye sevk edilen imar barışının ayrıntılarını, düzenlediği basın toplantısıyla anlatan Özhaseki, “Bundan sonra yapan, yaptıran, göz yuman için hapis cezasına kadar tedbirler tartışılmalı” dedi 

Özhaseki, “1950 sonrası sanayileşme ile başlayan hızlı göç ve nüfus artışına hazırlıksız yakalandık. Bazı belediyeler ideolojik davranarak vatandaşın Hazine arazisine konut yapmasına göz yumdu. Çekirdek şehirlerin etrafına sağlıksız, kimliksiz, güvensiz konutlar beraberinde geldi” özeleştirisinde bulundu.

‘SERT TEDBİR KAÇAĞI ÖNLER’

31 Aralık 2017’nin milat olacağını belirten Bakan Özhaseki, bu tarihten sonra yapılacak kaçak yapılarla ilgili tasarının mevcut halinde herhangi bir yaptırımın bulunmadığını söyledi. Özhaseki, TBMM’deki görüşmeleri işaret ederek, “Komisyon da uygun görürse, yapan, yaptıran, göz yumanlar hakkında para cezasından hapis cezasına kadar en ağır ceza verilerek tedbir alınması tartışılmalı. Sert tedbirler alınırsa bir milim bile kaçak yapılmayacaktır” ifadesini kullandı.

‘BOĞAZİÇİ’NE İSTİSNA YOK’

Gazete Habertürk'ten Esra Nehir'in haberine göre Özhaseki, Boğaziçi için istisna koymadıklarını belirterek, buradaki yapıların mevzuata aykırı yapılar içinde on binde biri oluşturduğunu söyledi. Özhaseki sözlerine şöyle devam etti: “Bu bölgelerde ortaya çıkacak imara iskâna aykırılık toplamda bu çalışmanın on binde biri kadardır. On bin birimi çözerken bir birimden dolayı bir şeyin feda edilmesi asla doğru değil. İstisnaları konuşursak asıl işin önüne geçer.

Dar gelirlinin oturduğu konut ile Boğaziçi’nde yüksek fiyatlı konutta oturan aynı olmayacak, ödeyecekleri bedel daha yüksek olacak, hepsini kanuna derç edemeyiz, usulleri yönetmelikle belirleyeceğiz. Adaletli bir şey yapmaya çalıştık.”

‘HAVADAN FOTOĞRAF ALDIK’

Özhaseki, başvurularda ellerindeki hava fotoğraflarının da göz önünde bulundurulacağını kaydetti.

‘ORTAM SAĞLANMAZ İSE VATANDAŞ BAŞINI SOKACAK YER BULUR’ 

Mevzuata aykırı 13 milyon yapı hakkında bilgi veren Özhaseki, “Genellikle ruhsata müracaat etmeyen veya eklemeler yapanlar 50-60-70’li yıllar. Sosyal devletin amacı, vatandaşın sıkıntısını çözmektir. Eğer binlerce insan kentlere geliyorsa siyaset kurumuna düşen vazife, bu insanların ev yapacağı ortamı sağlamaktır. Eğer bunu sağlamazsanız vatandaş, mecburen başını sokuyor” dedi. Özhaseki, “İmar barışı hangi faydaları sağlayacak” sorusuna ise “Vatandaş, devletle helalleşiyor. Ekonomik faydası; Hazine arazisi, vatandaşa en uygun modelle Hazine kazanmış oluyor.

Vatandaşın evi ve işyeri yasallaşıyor. Bunun karşılığında kredi alıyor. İkinci fayda; konut üzerinden, işyeri üzerinden vergiler alınabilecek. Geliri için öngörülerimiz var ama; müracaatla birlikte ortaya çıkacak. Bu bedel, kentsel dönüşüm için kullanılacak. Gelirle belediyelere 3 yıl ödemesiz, sıfır faizle kredi kullandıracağız” cevabını verdi.

40-50 MİLYAR TL GELİR BEKLENTİSİ

“Önümüzde bizi bekleyen bir tehlike var” diyen Özhaseki, Türkiye’de son 100 yıl içinde yıkıcı şiddette 56 deprem meydana geldiğini, bu depremlerde 83 bin can kaybı, 100 milyar dolar da maddi kayıp yaşandığını söyledi. İmar barışından en az 40-50 milyar lira gelir beklendiğini kaydeden Özhaseki, ayrıca her yıl ortalama 500 bin bağımsız birimi yenilemeyi hedeflediklerini de belirtti. Bakan Özhaseki, “Bugünkü şartlarda 100-150 milyar liranın piyasaya para girmesi demek” diye konuştu.

‘FİKİRTEPE ÖRNEĞİNİN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ’

Özhaseki, imar barışı ile mevcut yapı stokunun durumunun tespit edileceğini ancak kimseye avantaj sağlanmayacağını belirterek şunları kaydetti: “80’li yıllarda iskânını almış bazı binaların, depreme dayanıksız olduğunu biliyoruz. Vatandaşı olduğu yerde dönüştürmek esastır. Bunu getiriyoruz. Belediyeleri artık vatandaşla muhatap edeceğiz. Belediyeler vasıtasıyla iş yaptırmaya çalışacağız. Vatandaşla sıkıntı olan Fikirtepe gibi örneklerin önüne geçmeye çalışacağız. Bir merkezin olduğu birtakım mahalleler ortaya çıkacak. Belediyelere yüzde sıfır kredi verirken, malzemeler yerli ve milli olursa vereceğiz. Türkiye’den kendi şirketlerimizden karşılarsa vereceğiz. Kapı kolları başka yerden gelirse kullandırmayacağız.”