Kapıdaki yeni korku: Stagflasyon!

Enflasyon beklentilerinin darboğazlar ve enerji kriziyle yükselmesi, ekonomik büyümeye ilişkin görünümün ise bozulmaya başlaması, uzmanlara göre 70’lerle anılan “stagflasyon” dönemini tekrar hortlatabilir.

COVID-19 sonrası yaşanan ve 2022’de de devam etmesine kesin gözüyle baklılan tedarik zinciri darboğazları ve enerji krizi, küresel ekonomiye dair yorum yapan onlarca uzmana göre yeni bir “stagflasyon” (zayıf büyüme - yüksek enflasyon) dönemini getiriyor. Dünya gazetesinden Hilal Sarı'nın derlediği habere göre merkezlerin “stagflasyon” tepkisi belirleyici olacak.

Gıda fiyatlarında yıllık artışların yüzde 30’u bulduğu, petrol fiyatlarının yüzde 60’a yakın ralli yaparak tekrar gözünü 100 dolara diktiği, enerji darboğazının iyileşmeye yeni başlamış küresel ekonomiyi Çin gibi önemli tedarik zincirlerine ev sahipliği yapan ekonomilerde üretim aksamalarına neden olması, enflasyonda yönü yukarı doğru besleyecek ve belirsiz süreyle bizimle olmaya devam edecek unsurlar. Pandemi sonrası bu baskıların ne kadarının “geçici” olacağını, daha önce benzer bir kriz yaşamamış küresel ekonomi bizzat yaşayıp öğrenecek. Krizde ekonomileri desteklemek için ultra gevşek para politikalarına geçen merkez bankalarının yüksek enflasyona nasıl tepki vereceği ise bu korkulan stagflasyon döneminin belirleyicisi olacak.

Son dönemde hem mali hem para politikasını yapan isimler darboğazlardan beslenmeye devam eden enflasyon konusunda - başlarda merkez bankalarının ağız birliği yapmışçasına “geçici” demiş olsa da şimdilerde daha çok “beklediğimiz kadar da geçici değil” söylemini tercih etmeye başladı. ABD’de eski başkan Trump’ın yeni başkan Joe Biden’ın ekonomideki performansını “Bunun adı stagflasyon” diyerek eleştirmesi, stagflasyon endişelerini siyaset sahnesine de taşımaya başladı. Ekonomist ve analistlerin büyük bir kısmı ise tedarik ve enerji sorunlarının küresel olduğunu, gelişmiş dünyadaki para politikalarında sıkılaşmaya girilmesiyle, gelişmekte olan ekonomilerin çok zorlanacağını, enerji ithalatçısı ekonomilerin özellikle daha ağır etkilenebileceğini söylüyor.

Çin’den Hindistan’a, İngiltere’den Almanya’ya ve ABD’ye, enerji darboğazı tüm dünyada üreticilerin en kritik gündemi olmaya devam ediyor. Özellikle Çin’de bazı sanayi kentlerinde yeni kesinti uyarıları yapılması, kömür fiyatlarında yeni tarihi zirveler getirirken, Rusya’nın Avrupa ile doğalgaz üzerinden kurmuş olduğu “sorun bizde değil, sizde” ilişkisi de enerji santrallerinde kesintiler yaşanmaya başlayan Avrupa için sorun olmaya ve krizi derinleştirmeye devam ediyor. İngiltere’de enerji ve maliye bakanları enerji sorunu üzerinden polemiklere girerken, dünyanın en büyük sıvı doğalgaz üreticisi Katar, tarihi rekorlardaki fiyatları Enerji Bakanı Saad Al-Kaabi’nin ifadeleriyle “sağlıklı bulmasa da” maksimum kapasiteyle darboğazı çözmeye ve bu sırada gelirlerini artırmaya çalışıyor. Ülke 30 milyar dolara mal olacak bir projeyle 2027 itibariyle toplam LNG üretimini yaklaşık %50 artırmayı hedefliyor. Doğalgazda net ithalatçı konumda olan ABD’de bile 13 yılın zirvesini gören fiyatların önümüzdeki günlerde taşma etkisiyle artışını sürdüreceği belirtiliyor. Enerji rallisinin en büyük etkisi de fiyatların “talep yok edebilecek” kadar artmış olması. Yılın son çeyreğinde enerji fiyatlarında artışın kış aylarına girilmesi nedeniyle sürmesi beklenirken, Al-Kaabi, “Fiyatların artmasından mutlu değilim. Eğer müşteri mutsuzsa satın almaz” diyor.

2009 krizi öncesinde de sürprizler böyle seyretmişti

İskandinavya bölgesinin en önemli finans kuruluşlarından Nordea’nın bu hafta yayınladığı bir raporunda yer verdiği çarpıcı “sürprizler” grafiğinde de görüldüğü üzere, G10 ekonomilerinde son bir yılı aşkın süredir enflasyon verilerinde “sürpriz artışlar” kaydedilirken, büyümeye ilişkin verilerde de sürprizler hep aşağı yönlü olmaya başladı. G10 enflasyon sürpriz endeksinde şimdiye kadar kaydedilmiş “en büyük” yukarı yönlü sapmalar görüldüğünü kaydeden banka “Stagflasyon korkuları büyümeye devam ediyor” vurgusu yaptığı notunda, enflasyon ve büyüme sürprizlerinin bugünküne benzer seyrettiği durumlarda en çok hisse ve tahvillerin yara aldığını 2009 krizi öncesinde de böyle bir hareket görüldüğünü belirtiyor. Banka bu sürecin dolar ve Rus rublesine yarayacağını, bu para birimlerinde uzun pozisyonlarda olduklarını, özellikle de euro ve Çin yuanı karşısında artışlar kaydedebileceklerini öngörüyor.

STAGFLASYON NEDİR?

1970’li yıllarda petrol ihraç eden Arap ülkelerinin, İsrail’e destek olması nedeniyle ABD’ye petrol ambargosu koymasıyla yaşanan ve enerji maliyetlerini Türkiye gibi ithalatçı konumda olan tüm ülkeler için artıran petrol krizi süreci, “stagflasyon” terimini açıklamak için en sık örnek gösterilen dönem. Enflasyonun ve faizin iki haneli rakamlarda seyrettiği (Türkiye’de durum hala böyle olsa da dünyanın büyük bir kısmında iki veride de tek haneler baskın durumda) işsizliğin hızla arttığı ve GSYH’lerin daralmalar sonrası çok yavaş toparlandığı bir dönem. İngilizcedeki “duraklama” anlamına gelen “stagnation” ve enflasyon kelimesinin birleştirilmesinden oluşmuş bir terim.