Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, döviz kurunda yaşanan artışın 10 gün sonra normale döneceğinin beklendiğini kaydederek, "Yaşadığımız bu Türk lirasının değeri Türkiye’nin gerçeklerini yansıtmıyor. Onun için de bunların hepsi gelip geçicidir. Göreceksiniz yaklaşık olarak 10 gün diyelim ona bu hafta sonu ve ondan sonraki hafta sonu dahil olmak üzere rahatladığımızı inşallah hep beraber göreceğiz" dedi.
Bakan Zeybekci, çeşitli temaslarda bulunmak üzere memleketi Denizli’ye geldi. Bakan Zeybekci ilk olarak Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci’yi ziyaret ederek yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Ziyarette ekonomiye ilişkin önemli mesajlar veren Bakan Zeybekci, Türkiye’nin ihracat ve ithalat rakamlarına değindi. Bakan Zeybekci, "2018 yılının ilk çeyreğini hep birlikte göreceğiz. Uzak değil 10 Haziran'da açıklanacak. 2 ay önce söylediğimiz rakamda buydu. Yüzde 7,2-7,5 yani yüzde 7,5 civarında Türkiye 2018’in ilk çeyreğinde bir büyümeyi yakalayacak. ‘Her ay ihracat rekoru kıracak Türkiye’ demiştik ve geçen sene bu zamanlarda 145-145 milyar dolarlık ihracat, 1 yıl sonra ihracat 162,5 milyar dolar olacak Mayıs ayı sonu itibari ile. Turizm 40 milyon kişiyi geçecek, 30 milyarlık turizm gelirlerini aşacağız. Hizmet ihracatımız 52,5 milyar dolar civarında olacak. 460 milyar dolardı ve bu sene itibari ile toplam ticaret hacmimiz 500 milyar doları aşacak. İlk defa ihracatın, ithalatı karşılama oranı yüzde 88-89 aralığına gelecek" dedi.
"Böyle bir ortamda kurla ilgili Türkiye bir spekülasyon yaşıyor"
Döviz kurunda yaşanan artışa değinen ve 10 gün sonra bu durumun normale döneceğini aktaran bakan Zeybekci, TL’nin değerinin Türkiye gerçeklerini yansıtmadığını kaydetti. Bakan Zeybekci açıklamasına şöyle devam etti:
"Türkiye’nin kısa vadeli borç stoğu kamu ve özel sektör 200 milyar dolar civarında. Türkiye’nin Merkez Bankası rezervleri ve döviz tevdiat hesapları toplam 290 milyar dolar. Türkiye’nin kısa vadeli mükellefiyetlerini yerine getirme ile ilgili zinhar problemli yoktur. İhracatçı bir şehirde bütün Türkiye duysun diye soruyorum. Özel sektörün ihracatçıları yurt dışından alacak oldukları ihracat alacakları da buna dahil değil. Yani varlıklarımızın içerisine bu dahil değil. Reel sektörün, özel sektörün yurt dışındaki diğer varlıkları buna dahil değil. Böyle bir ortamda kurla ilgili Türkiye bir spekülasyon yaşıyor. Yaşadığımız bu Türk lirasının değeri Türkiye’nin gerçeklerini yansıtmıyor. Kabul edilesi değil bu yani Türkiye’nin gerçeği değil bu. Onun için de bunların hepsi gelip geçicidir. Göreceksiniz yaklaşık olarak 10 gün diyelim ona bu hafta sonu ve ondan sonraki hafta sonu dahil olmak üzere rahatladığımızı inşallah hep beraber göreceğiz. Yani Türkiye’deki kurumlar ve kuruluşlar ellerinde yeterince güçlü enstrümanları vardır. Müdahale
edebilme kabiliyetleri son derece yüksektir. Gereği de yapılır, kalıcı hasar bırakmadan ekonomimize."
"Bu matematik anlamda teoride doğrudur ama realitede bu doğru değildir"
Döviz kurundaki dalgalanma boyunun küçüleceğini ve belirli bir bant aralığına gireceğini dile getiren Bakan Zeybekci, bunun yanında enflasyon ile de mücadelenin devam edeceğini vurguladı. Bakan Zeybekci, enflasyon ile ilgili yapılan yorum ve değerlendirmeleri de işaret ederek, "Şunları söylemek biraz yanlış olur yani Türkiye’de, kurun TL’nin 1 kuruşluk değer düşmesi durumunda Türkiye’nin toplam kaybı 1,5 milyar TL’dir. Bu matematik anlamda teoride doğrudur ama realitede bu doğru değildir. Defter kapanmıyor çünkü. Yanı bu yaşanan dalgalanma. Nasıl ki 4,90’lara bilmem neye çıktı bu kadar zarar oluşmadıysa 3,70’lere indi bu kadarda gerelim oluşmadı. Bu dalgalanma,
dalga boyu gittikçe küçülecek sonra belirli bir bant aralığına girecek ondan sonra da Türkiye ekonomisinin biraz önce saydığımız o realitelerine uygun bir şekilde TL’nin değeri oturacak ve olması gereken yere gelecek. Tabi ki ardından enflasyon ile mücadelemizi asla ve asla ihmal etmeyeceğiz. Enflasyon ile mücadele bizim için vazgeçilmezdir. Bütçe disiplininden asla vazgeçmeyeceğiz. Bakın geçen sene Türkiye yüzde 1,5’luk bütçe açığı ile kapattı. AB’nin tamamından iyiyiz. Çarı açıkta yabancı finansman ihtiyacı duyduğumuz cari açıkta da yüzde 4,2’deyiz. Bu da sürdürülebilir bir cari açık. Tüm bunları böyle bir ortamda başararak gelmiş olan Türkiye’nin şuandaki bu yaşadıklarımızı da geçiştirmesi mutlaktır. Enflasyon ile mücadelede de bu sene yapısal anlamdaki mücadelemiz, kalıcı anlamda arzı arttırıcı, üretimi arttırıcı mücadelemiz devam edecektir. Söylemlerimizde asla ve asla geri attığımız mevzu bahis değil. İnşallah Türkiye reel sektör ve ihracata dayalı büyümesine devam edecek. Tabi yıl sonu itibari ile de ihracat rakamı beklentimiz 173 milyar dolar ve yanına da bir artı koyalım" diye konuştu.