Ons altının fiyatı bu yıl yüzde 40’ın üzerindeki artış ile sonunda 7 Ekim 2025’te 4 bin doları da geçti. Bu yılın başında ulaşılması zor bir seviye olarak görülen bu fiyata ulaşılmasına rağmen, hedef fiyatı daha yukarı taşıyanlar da var. Tabii tam tersi, yatırımcıları uyaranlar da…
Goldman Sachs analistleri, küresel ekonomik belirsizlikler, jeopolitik risklerin artışı ve merkez bankalarının rezerv politikalarındaki değişimlerin etkisiyle, ons başına altının fiyatının 2026 yılı sonuna kadar 4.900 ila 5.000 dolar seviyesine ulaşabileceğini öngörüyor.

Bankanın raporunda, artan ETF girişleri, gelişmekte olan ülkelerin rezerv çeşitlendirme eğilimi ve ABD tahvil getirilerindeki gerilemenin kıymetli madene olan talebi desteklediği vurgulanıyor. Ayrıca, kredi piyasalarındaki sıkılaşma, doların zayıflama beklentisi ve küresel borç yükünün tarihi seviyelere çıkması da yatırımcıları güvenli limana yönelten unsurlar arasında gösteriliyor.
Kıymetli madenin fiyatları, yıl genelinde arka arkaya rekorlar kırarak 1979’dan bu yana en büyük yıllık artışa doğru ilerliyor. Uzmanlara göre, bu yükselişi merkez bankalarının alımları ve altına dayalı borsa yatırım fonlarına (ETF) artan talep destekliyor.
Altın için “alın” diyen de var uyaran da

ABD merkezli yatırım fonu Citadel’in kurucusu ve CEO’su Ken Griffin ise, yatırımcıların giderek altını dolardan daha güvenli bir varlık olarak görmeye başladığını belirterek bu eğilimi “gerçekten kaygı verici” olarak nitelendirdi.
Griffin, Bloomberg’den Francine Lacqua’ya verdiği röportajda, “İnsanlar ABD’nin egemen riskine karşı portföylerini korumak için de-dolarizasyon eğilimine giriyor. Dolar dışı varlıklarda ciddi bir varlık enflasyonu görüyoruz,” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’de süren federal hükümetin kapanması ve olası faiz indirimleri beklentisi, pazartesi günü kıymetli metalin fiyatının 4 bin doları geçerek rekor kırmasına yol açtı. Bu yıl yatırımcılar giderek daha fazla altın, gümüş ve Bitcoin gibi alternatif varlıklara yöneliyor; piyasalarda bu eğilim “debasement trade” (paranın değer kaybına karşı yatırım) olarak adlandırılıyor.







