Güne düşüşle başlayan kur ve faiz küresel piyasalardaki iyimserliğe paralel düşüşünü devam ettirdi. Dolar/TL, üç haftanın en düşük seviyesi olan 2.10'un altına inerken gösterge faiz 4.5 ayın yeni en düşüğü olan yüzde 9'u test etti.

Gösterge tahvilde iki işlem gününde yaşanan toplam düşüşün 50 baz puana ulaşması ardından gelen kâr satışlarıyla faiz sınırlı yükseldi.

Günün en çok beklenen gündem maddesi olan ABD tarım dışı istihdam verisinin ardından her iki yönlü sert dalgalanan piyasa daha yönünü tekrar aşağı çevirdi. İlk tepki olarak yükselen kur daha sonra sert geriledi.

Bir bankanın döviz masası yetkilisi, "ABD verisinin oldukça iyi gelmesi aslında gelişmekte olan ülkeler açısından pozitif değil. İlk tepki olarak dolar/TL 2.11'in üzerine çıktı. Ancak hemen ardından yönünü tekrar aşağı çevirdi. Bu aslında çok önemli" dedi ve şöyle devam etti:

"Verinin ardından gelişmekte olan ülkelere büyük bir satış gelmemesi yabancı yatırımcıların şu an bu piyasalardaki mevcut yatırımlarından memnun olduğunu gösteriyor."

Aynı bankacı, kurdaki düşüşün zaman zaman kurumsal lokal alım fırsatı olarak değerlendirildiğini de belirtti.

Çarşamba günü akşam saatlerinde 2.1150 seviyesinde işlem gören ve güne 2.1080 seviyesinden başlayan dolar/TL bugün en düşük 2.0968'e kadar geriledi. Dolar/TL TSİ 1716'da 2.0973/2.0980 seviyesindeydi. Sepet bazında TL ise 2.4983/2.4996 seviyesinden işlem gördü.

ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre, Nisan'da tarım dışı istihdam 288,000 ile beklentilerin üzerinde artarken, işsizlik oranı yüzde 6.3'e geriledi.

Tarım dışı istihdam Nisan'da Ocak 2012'den beri görülen en büyük artışı kaydederken, işsizlik oranı da Eylül 2008'den beri en düşük seviyede yer aldı.

Öte yandan bankacılara göre, piyasada en önemli küresel risk ise Rusya ve Ukrayna arasında devam eden anlaşmazlıkların yarattığı jeopolitik riskler olmaya devam ediyor.

Ukrayna birlikleri, Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolü altında bulunan Slaviansk kentine bugün erken saatlerde askeri harekat düzenlerken, ayrılıkçılar en az bir taarruz helikopterini düşürdü. Bir pilotun öldüğü saldırı bölgede gerilimin aniden arttığını gösteriyor.

Çarşamba günü Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın önümüzdeki dönemde faiz indirimi yapılabileceğini açıklamasının ardından, iki yıllık gösterge faiz yaklaşık 40 baz puan gerileyerek 4.5 ayın en düşük seviyesine gerilemişti.

Faiz indirimine karşın hâlâ sıkı duruşun korunacağı ve indirimin kademeli ve ölçülü olacağının açıklanması kurda olumsuz tepkiyi sınırlarken, beklentilerin oldukça altında kalan Mart ayı dış ticaret verileri de bono piyasasına yabancı girişlerini ve kurda aşağı yönü desteklemişti.

Dış ticaret açığı, Mart ayında İsviçre'ye yapılan 1.275 milyar dolarlık altın ihracatının desteğiyle, beklentilerin altında kalarak yüzde 30.1 düşüşle 5.2 milyar dolar oldu.

Geçen yılın ilk çeyreğinde İsviçre'ye yapılan altın ihracatı 102,912 dolar olurken bu yıl aynı dönemde 2 milyar dolara ulaştı. TÜİK verilerine göre İsviçre'ye Ocak ayında 152.2 milyon dolar, Şubat'ta 571.6 milyon dolar, Mart'ta ise 1.275 milyar dolar oldu.

Tahvil/bono piyasasında 24 Şubat 2016 itfalı iki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi Çarşamba günü işlem bazında yüzde 9.50'li seviyelerden yüzde 9.09'a kadar geriledi. Çarşamba günü bu tahvilde spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 9.39 valörlüde yüzde 9.12 oldu. Bugün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 9.08 valörlüde yüzde 9.14 oldu.

20 Mart 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise Çarşamba günü spot kapanışta yüzde 9.54 valörlüde yüzde 9.36 seviyesindeydi. Bugün spot kapanış yüzde 9.25 valörlüde yüzde 9.14 oldu.

Çarşamba günü TL ve TL cinsi piyasaların pozitif ayrışmasındaki en önemli etken ise Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın açıklamaları olmuştu. Başçı, yılsonu enflasyon tahminini yukarı yönlü revize ederken, para politikasında ilave sıkılaştırma ihtiyacı görmediklerini, gerektiğinde ise sıkılaştırmayı likidite politikası ile yapacaklarını söyleyerek, bundan sonraki adımın faizlerde ölçülü ve kademeli indirim olabileceğini belirtti.

Başçı, Türkiye'nin risk primindeki düşüş nedeniyle faiz indirimi için yer olduğunu, hali hazırda yüzde 10 seviyesinde olan bir hafta vadeli fonlama seviyesinde indirim olup olmayacağını konuşacaklarını söyleyerek, temel belirleyicinin enflasyon olacağını belirtti.