Ekonomiyi çökertmek istiyorlar

Ekonomiyi çökertmek istiyorlar

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, amaçları ekonomiyi çökertmek olan devlet içinde çöreklenmiş paralel yapıya izin vermeyeceklerini operasyonların Hizmet Hareketi ile ilgili olmadığını söyledi

A+A-

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Aslında insanların bir yerlere gönül bağı olması gayet doğaldır. Bunlar gayet normaldir. Ama biz bu gönül bağını akıl kiralama yoluna götürürsek bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bu insani de değildir, İslami de değildir. Kur'an'a da terstir. Bir Müslümanın aklını kiraya vermesi kabul edilebilir bir şey değildir" dedi. Emrullah İşler, TRT Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Paralel devlet" iddialarına ilişkin değerlendirmesi sorulan İşler, devlet içerisinde "paralel" bir yapıya hiçbir devletin müsaade etmeyeceğini belirterek, "Eğer bir takım insanlar devlet içerisinde kümeleşmiş ve belli yerlerden, belli odaklardan talimatla hareket ediyorlar ise böyle bir tavır hiçbir devlett kabul edilmeyeceği gibi Türk devlet geleneğinde de bunun kabul edilmesi mümkün değildir" ifadesini kullandı.

İşler, "Biz devlet olarak, Hükümet olarak böyle bir yapıyı, devletin içerisinde barındırmayız. Bunu çok yüksek bir şekilde, Sayın Başbakanımız da net bir şekilde ifade ettiler. Bu yapı çökertilecektir" diye konuştu. 
Ancak bu yapının, hizmet hareketi veya Fethullah Gülen cemaati ile ilgili bir operasyon olarak algılanmasını doğru bulmadığını dile getiren İşler, şöyle devam etti:
"Bir cemaat var. Hizmet hareketi var. Burada gönüllü, vefakar, cefakar bir şekilde Türkiye içerisinde ve dünyanın her tarafında hizmet eden, samimiyetle çalışan büyük bir kitle var. Bizim hedefimiz bu kitle değildir. Biz 11 yıl içerisinde zaten bunlara her türlü desteği vermişizdir. Bizim bayrağımızı dalgalandıran kim varsa onun arkasında durmuşuzdur, yanında durmuşuzdur, destek olmuşuzdur. Ama birileri, cemaat ismini kullanarak, cemaat kalkanı ile devlet içerisinde kümeleşir ve bir yerlerden düğmeye basılarak harekete geçirilir ve Hükümete karşı operasyon yapmaya kalkarsa buna Hükümet olarak biz müsaade etmeyiz.
Aslında insanların bir yerlere gönül bağı olması gayet doğaldır. Müslümanlar olarak bizlerin de bir takım insanlara gönül bağımız olması, bir takım gruplara, cemaatlere, tarikatlara vesair insanlarımızın gönül bağı olduğunu görüyoruz. Bunlar gayet normaldir. Ama biz bu gönül bağını akıl kiralama yoluna götürürsek bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bu insani de değildir, İslami de değildir. Kur'an'a da terstir. Bir Müslümanın aklını kiraya vermesi kabul edilebilir bir şey değildir. Kur'an bize sürekli, akletmeyi, tefekkür etmeyi, tedebbür etmeyi, düşünmeyi emrediyor. Dolayısıyla biz bu aklımızdan dolayı, yapıp ettiklerimizden hepimiz birey olarak sorumluyuz. Dolayısıyla belki bazı yerlere gönülden bağlı olabiliriz. Ama ben buradan bütün kardeşlerime sesleniyorum. Aklımızı kullanalım, yanlış yapmayalım. Neticede onun hesabını bu dünyada da öbür dünyada da bireysel olarak bizler vereceğiz."
- Fişleme iddiaları -
"Bazı kamu görevlileriyle ilgili listeler oluşturulduğu ve fişlemeler yapıldığı" şeklindeki iddialarla ilgili soru üzerine İşler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, öyle bir şey olmadığını söylediğini ve listenin varlığını reddettiğini anımsattı.
Emniyet'teki atamalar ve değişikliklerin, bu listeden dolayı olmadığını belirten İşler, "Ama Emniyet kendi içerisinde elbette bir takım tedbirler almakta ve bundan sonra da alacaktır tabii ki. Yani o paralel yapıyı gidermek için elbetteki..." ifadesini kullandı. Başka kamu kurum ve kuruluşlarında değişiklikler olup olmayacağı sorusuna ise İşler, "Yani o bilgi benim elimde olan bir bilgi değil tabii. Ama devlet olarak, biz, yani bu dediğimiz doğrultudaki bir yapılanmaya müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Onun için gerekli tedbirleri alıyoruz, gerekli adımları atıyoruz. Bunlar bir yer değiştirme. Yani belki aktif görevden pasif göreve alınma şeklinde değerlendirilmesi lazım" dedi.
Tutuklu milletvekilleri konusunun da gündemi çok meşgul ettiğini dile getiren İşler, Anayasa referandumunda getirilen yeniliklerden birinin de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkanı olduğunu, tutuklu milletvekillerinin bu haktan yararlanarak, Anayasa Mahkemesine başvurduklarını ve lehte karar alınması üzerine mahkemelerce serbest bırakıldıklarını hatırlattı.
Bu konuyla ilgili olarak 3 partinin anlaştığını ve bir Anayasa değişikliği yapılması gerektiğini aktaran İşler, bu değişikliğin yapılmasıyla birlikte tutuklu milletvekilleri olayının çözülmüş olacağını dile getirdi. Anayasa değişikliği olduğu takdirde, MHP Milletvekili Engin Alan ve HDP Genel Başkanı Sebahat Tuncel ile ilgili geçici bir madde konulabileceğini kaydeden İşler, bu kişilerle ilgili kararların Meclis'te okunmaması durumunda da milletvekilliklerinin dönem sonuna kadar devam edeceğini söyledi.
- "Türkiye'nin lider ülke haline gelmesi birilerini rahatsız ediyor" -
17 Aralık operasyonu ve sonrasındaki gelişmelere değinen İşler, "Şimdi hedefte bir defa Sayın Başbakanımız var. Sayın Başbakanımızın karizmatik liderliğinden rahatsız olan dış güçler olması gayet doğal. Bunların içeride uzantıları da var. Sadece Sayın Başbakanımız değil. 2023 hedefleri Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, kalkınması, Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada lider ülke haline gelmesi hedefleri. Bu ciddi şekilde birilerini rahatsız ediyor" diye konuştu.
AK Parti'nin 11 yıllık iktidar döneminde de 3 genel seçimden başarı ile çıktığını hatırlatan İşler, muhalefetin, AK Parti'nin yenilmezlik unvanını, yerel seçimlerde alma gibi bir hedefinin olduğunu ve önümüzdeki yerel seçimlerde AK Parti'yi tökezletme gayretinin bulunduğunu anlattı. Bunun ardından da AK Parti'nin adayının Cumhurbaşkanı olmaması için büyük bir çabanın söz konusu olduğunu söyleyen İşler, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olmasının da ayrı bir önem taşıdığını belirtti.
"Bütün bunlar öncesinde Türkiye üzerinde bir takım operasyonlar yapıldı. Çok net bir şekilde bu görülüyor. Bunu kimse inkar edemez" değerlendirmesinde bulunan İşler, şunları kaydetti:
"Ama ben şuna inanıyorum: Halkımız milli iradesine sahip çıkmaktadır, halkımız gerçekleri görmektedir. Bugüne kadar bizi destekledi. Bundan sonra da yine ben destekleyeceğini biliyorum. Sahaya indiğimizde onu görüyoruz. Bu biraz milli irade kavgası, milli iradeye sahip çıkıp çıkmama, vatandaşımızın, milletimizin vermiş olduğu oya sahip çıkıp çıkmama mücadelesi olacak. Ama milletimizin ben uyandığını düşünüyorum. Eskiden bir manşet atılırdı, hükümetler değiştirilirdi. Şimdi bütün bu operasyona rağmen güçlü, ayakta durabilen bir Türkiye var. İşte bu bizim 2002'den bugüne kadar makro ekonomik dengeleri ne kadar sağlam kurduğumuzu, ekonominin temellerini sağlam attığımızı göstermesi bakımından çok önemli. Gerek mayıstaki, hazirandaki o gösteriler Gezi Parkı'yla başlayan, gerekse bu 17 Aralık'la birlikte başlayan olaylar, benim şahsi kanaatim ekonomik istikrarsızlık peşinde koşuyorlar, ekonomiyi çökertmeye çalışıyorlar. Ama bu, şunu ortaya koydu. Belki en önemli yanı budur. Türkiye'de sağlam bir ekonomi var, güçlü bir ekonomi var. Bir kitap fırlatıldı diye çöken bir ekonomi artık yok."
Şu an erken seçimi gerektiren bir şartın bulunmadığını vurgulayan İşler, zaten 30 Mart'ta yerel seçimlerin yapılacağını, iki seçimin bir arada olmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Yerel seçimlerden sonra da Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağını anımsatan İşler, "Ben dolayısıyla bu 2014'ün bir erken genel seçim için çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Ama şartlar ne getirir onu bilemiyorum. Belki şartlarda değişiklik olursa... Ama bugünkü şartlardan baktığımız zaman erken seçimin çok mantıklı olduğunu düşünmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.


YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.