Elektrik ve doğalgazda zamlar devam edecek mi?

Elektrik ve doğalgazda zamlar devam edecek mi?

Elektrikte 1 Ağustos'ta yapılan zamların 30 Eylül'e kadar geçerli olması beklenirken, 1 Eylül'de yeni zamlı tarifeler yürürlüğe girdi.

A+A-

Elektrikte 1 Ağustos'ta yapılan zamların 30 Eylül'e kadar geçerli olması beklenirken, 1 Eylül'de yeni zamlı tarifeler yürürlüğe girdi.

Yeni tarifeyle birlikte, yılın başından bu yana elektrik fiyatları yüzde 33 ila 45,5 oranında arttı.

Uzmanlar, döviz kuru artışların önümüzdeki dönemde elektrik ve doğalgaz fiyatlarında yeni zamları gündeme getireceğini söylüyor.

Ayrıca Merkez Bankası yaptığı açıklamada, Eylül ayında enerji fiyatlarındaki artışın devam edeceğini duyurdu.

Merkez Bankası'nın 'enerji fiyatları artacak' açıklamasını sorduğumuz Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), konuyla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.

Yazılı olarak ulaştığımız Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise, haberin yayımlanmasına dek geçen sürede sorularımızı yanıtsız bıraktı.

'Zamlar ötelendi, piyasa sübvanse edildi'

Son zamlar öncesinde elektrik fiyatlarında yapılan artış 2016 yılının ilk çeyreğindeydi.

Toplam elektrik üretimi içinde doğalgaza dayalı elektrik üreten santrallerin payının yüzde 40'lar seviyesinde olmasına rağmen, döviz kurundaki dalgalanmadan etkilenen doğalgaz fiyatları tedarikçi şirketlere yansıtılmadı ve 2018 Ağustos'a dek elektrik satış tarifesinde değişiklik yapılmadı.

BBC Türkçe'ye konuşan Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek, artan girdilere rağmen zamların yansıtılmadığını ve elektrik dağıtım ve tedarik şirketlerine kamu eliyle yapılan toptan satışlarda uygulanan fiyat indirimleri ile dönemsel fiyat artışlarının önüne geçilmeye çalışıldığını söylüyor.

Fakat İpek gelinen noktada tüm tüketici grupları için zam uygulandığını ve zamların artık 'önlemez hale geldiğini' ifade ediyor:

"Bir süredir artışlar kısmen yansıtılıyordu. Bu zamana dek artışın kısmen yansıtılmasını tabii ki doğru bulmuyoruz ama yansıtılsın demek de başka bir haksızlık konusu. Bir sürü yanlış politikanın sonucunda oluşmuş bu yükü, elektrik sektörüne yükleyerek bu işten çıkılamaz."

İpek, kamunun bir süre daha piyasayı sübvanse etmeye devam edeceğini ama Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle bunun sürdürebilir olmayacağını söylüyor.

İpek, 1 Eylül'de yapılan zamlara rağmen Merkez Bankası'nın 'enerji fiyatlarında artış sürecek' açıklamasının ise, 'işin boyutlarının çok ciddi olduğunun göstergesi' olduğunu ifade ediyor.

Elektrik üretiminde ithal kaynak bağımlılığı

Türkiye'nin elektrik üretiminde ithal kaynaklara olan bağımlılığı uzun yıllardır tartışma yaratan konular arasında yer alıyor.

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), özellikle 1990'lı yılların ortasından itibaren Türkiye'nin, birincil kaynakta yüksek oranda ithalata dayalı bir üretim yapısına döndüğünü söylüyor.

TMMOB konuyla ilgili hazırladığı 'Elektrik ve Doğal Gaz Fiyatlarına Yapılan Son Zamların Analizi' raporunda, elektrik üretiminde ithal kaynaklara bağımlılıkta en yüksek seviye olan yüzde 62,6 oranına 2014 yılı sonunda ulaşıldığı bilgisini paylaşıyor.

Doğalgaz ile elektrik üretimi yapan bir santralde birim maliyet içindeki yakıt maliyeti ise yaklaşık yüzde 80-90 oranında.

Bu nedenle uzmanlar, özellikle döviz kurlarındaki değişimler sonucunda doğalgaza gelen zamların elektrik üretimi üzerinde yaratacağı olumsuz etkiyi işaret ediyor.

Öte yandan Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerine göre, 2018 yılı ilk altı aylık elektrik üretiminde yenilenebilir kaynaklara yönelimin arttığı görülüyor.

Fakat yine de Türkiye 2018'in ilk altı ayında, elektrik üretiminin yaklaşık 4'te birini yenilebilir enerji kaynaklarından sağlayabildi.

Makina Mühendisleri Odası, yenilenebilir kaynaklara ağırlık verilmesi ile doğal gazın elektrik üretimindeki payının önce yüzde 40'lara, sonra yüzde 30'lara ve sonuç olarak yüzde 25'lere düşürülebileceğini savunuyor.

BBC Türkçe'ye konuşan enerji Uzmanı Necdet Pamir, Türkiye'nin toplam enerji gereksiniminin yüzde 60'ının doğalgaz ve petrolle karşıladığını ve ülkenin bu kaynakların tamamen dışa bağımlı olduğunu hatırlatıyor.

Petrol ve doğalgaz ithalatının ABD Doları ile yapıldığını söyleyen Pamir, hem petrol fiyatının arttığını hem de TL'deki değer kaybının enerji fiyatlarını artırdığını belirtiyor:

"Türkiye 2002 yılında toplam enerjide yüzde 67 dışa bağımlıydı. Yıllar içinde toplam enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 76'ya yükseldi. Bir yandan Dolar artıyor, bir yandan dışa bağımlılık azalmıyor, bunun bedelini de tüketici ödüyor."

'İhtiyacın üzerinde kurulu kapasite var'
TMMOB, ithal kaynağa dayalı elektrik üretim politikalarını terk edip yenilenebilir kaynaklara yönelmeden, elektrik fiyatlarında düşüş yaşanmayacağını söylüyor.

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Enerji Dairesi Başkanı Oğuz Türkyılmaz, 2018 Mart'tan bu yana artan grafiğe rağmen, "Yenilenebilir kaynaklara ciddi bir yönelim söz konusu değil" diyor.

Türkyılmaz ayrıca, firmalara verilen 'satın alma' garantileriyle kapasite fazlasının yaratıldığını ve bunun paçal maliyeti artırdığını anlatıyor:

"2010'lu yıllarda elektrik üretim yatırımlarında artış gerçekleşti ve bugün itibarıyla ihtiyacın üzerinde kurulu kapasite bulunuyor. Lisans verilen projelerde aşırı bir yığılma söz konusu olduğu ve bunun da kapasite fazlası yarattığı kesin."

"Örneğin yüksek kapasiteli bir hidrolik santrale, talebin üstünde alım garantisi veriliyor ve onun yarattığı mali yükü de devlet ve tüketiciler yükleniyor."

'Kamu zararı pahasına, özel sektör destekleniyor'
Türkiye'de doğalgaz tüketiminin içinde ilk sırada yüzde 41,9'luk payla elektrik enerjisi üretimi yer alıyor. Bunu yüzde 25'lik paylarla konut ve sanayi sektörleri izliyor.

Doğalgazın yüzde 99'dan fazlasını ithal eden Türkiye'de 2017 yılında doğalgaz ithalatı, 2016 yılına kıyasla yüzde 19 oranında arttı.

2016 - 2018 döneminde Dolar/TL kurunun yüzde 60'ın üzerinde yükselmesine rağmen, Ağustos 2018'e kadar elektrik üretimi için temin edilen doğalgaz sübvanse edildi.

Türkyılmaz, doğalgaz ile elektrik üreten santrallere gazın maliyet rakamlarının altında verildiğini ve 'kamu zararı pahasına yatırımcı özel şirketlerin' desteklendiğini söylüyor.

"Şirketlere verilen desteklerin yarattığı kamu zararın karşılığını yurttaşlar vergileriyle ödüyor. Fiyatlar sadece düşük gelir grupları için sübvanse edilmeli. Konutların tükettiği elektrik dörtte birdir. Halk burada çok küçük bir birimi oluşturuyor ama esas desteği doğalgaz ile elektrik üreten büyük şirketler alıyor."

TMMOB'a göre, elektrik üretimi amaçlı kullanılan doğalgazın fiyatlarındaki son artışlardan sonra bazı santrallerin üretimi durdurması, bazılarının da sökülüp başka ülkelere satılması söz konusu olabilir.

Devre dışı kalabilecek doğalgaz çevrim santrallerinin üretemediği elektriğin alternatif kaynaklarla ikame edilmemesi durumunda ise elektrik fiyatlarında bir yükseliş oluşabilir.

Etiketler : ,

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.