Başbakan Tayyip Erdoğan, devletin içinde "paralel yapı" kurduğunu iddia ettiği Gülen cemaati mensuplarının sadece telefon görüşmelerini dinlemediğini görüntüleme de yaptıklarını belirtti ve Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin ile yaptığı telefon görüşmesinde Doğan Grubu yöneticilerinin yargılandığı davanın takibini istemesinin "doğal" olduğunu kaydetti.

Yerel medya temsilcileri ile yaptığı toplantının açılışında konuşan Erdoğan, telefon dinlemelerinin servis edilmesinin insan hakları ihlali olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Dikkatinizi çekiyorum bu olaylar içerisinde sadece dinleme yok, aynı zamanda biliyorsunuz görüntüleme de var. Hele hele bu görüntüleme ahlaki değerleri tamamen yok farz eden bir ailenin mahremine girecek kadar olan, aile dışında ilişkileri dahi görüntülemek suretiyle bunu da sosyal medyadan yayınlamak hakkını size bir internet anlayışı veriyorsa kusura bakmayın ben böyle bir interneti kabul etmiyorum."

Pazartesi akşamı sosyal medyada yayınlanan ve Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin ile arasındaki bir konuşmaya da atıfta bulunan Erdoğan, "Dün bir tane daha yayınladılar Adalet Bakanı ile benim görüşmem; bugün malum gazete yayınlamış çünkü kendileri ile ilgili. Dönen dolapları çünkü biz biliyoruz. Benim Adalet Bakanıma bunu yakından takip ettirmemden daha doğal, daha tabii ne olabilir. Bana ilgili kuruluşumun verdiği bilgiler, SPK'nın verdiği bilgiler çok çok tehlikeli bilgiler ve paralel yapı veya paralel yapı dışındaki yapılar kirli ilişkileri ister istemez 'yakından takip et' dememi gerektiriyor. Bunu ben ülkem için istiyorum, milletim için istiyorum" dedi.

Erdoğan, söz konusu ses kaydında Doğan Holding'e karşı açılan bir davayı Ergin'in takip etmesini istiyor ve davaya bakan hakime atıfta bulunarak, "Bu adam kararı verdi, daha önceki verilmiş karar üzerinde direndi. Tabii, SPK burada şok şu anda" diyor ve ekliyor: "Yani SPK'nın bu konudaki şeyi bayağı hassas kesinlikle diyor bunların mahkum olması lazım."

Ses kaydının yayınlanmasının ardından Doğan Holding'ten dün akşam yapılan açıklamada, "Böyle bir görüşme yargı sürecine açık bir müdahale anlamı taşımaktadır" denilen açıklamada denildi.

Hükümet, 17 Aralık'ta yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla başlatılan operasyonun Fethullah Gülen'in liderliğindeki Hizmet Hareketi tarafından hükümeti yıpratmak amacıyla organize edildiğini savunuyor. Gülen ise bu iddiaları reddediyor. Yolsuzluk soruşturmasının ardından hükümet cemaatin etkisi altında hareket ettiği gerekçesiyle polis ve yargıda binlerce kişinin görev yerini değiştirirken, internete sınırlama getiren ve HSYK'da değişiklikler yapan yasal düzenlemelere gitti.

Öte yandan, geçen hafta başından beri sosyal medya üzerinden aralarında Başbakan Erdoğan'ın bazılarında oğlu ile bazılarında bakan ve işadamları ile görüşmelerine ait olduğu iddia edilen çok sayıda ses kaydı internet üzerinden yayınlandı.

Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak

Dün akşam yayınlanan bir başka ses kaydında ise Erdoğan'ın işadamı Metin Kalkavan ile Koç Holding'e bağlı RMK Marine'in kazandığı fakat daha sonra iptal edilen Milli Savaş Gemisi (MİLGEM) Projesi ve havuzlu çıkarma gemisi ihalesini hakkındaki görüşmesi yer alıyor.

Bugünkü konuşmasında isim vermeden bu ses kaydına da değinen Erdoğan, "Birçok ihaleler yapılıyor, bu ihalelerde diyelim ki bir tanesi saf dışı bırakılıyor ve şahsıma müracaat olabilir veya oluyor. Ben de kendisine dava aç diyorum ve dava neticesinde o ihalenin iptali yapılıyor. Ve burada bu ülkenin, bu devletin 100 milyon, 200 milyon dolar kazancı oluyor. Bu telefon görüşmesini dinleyecek kadar bunlar seviyesiz; bu paralel yapının içerisinde bu ülkenin bu denli menfaatlerini hiçe sayan tipleri görüyorsunuz" dedi.

Erdoğan, kimsenin yaptığının yanına kalmayacağını vurguladığı konuşmasında, "Bütün güçlerini topladılar ellerindeki tüm imkanı ortaya koydular... Bu sürecin sonunda yok olmayı dahi göze alarak son bir saldırı düzenlediler. Bunu çok net ifade etmek itiyorum 17 Aralık darbe girişimi aldığımız tedbirler sayesinde çuvallamıştır tam anlamıyla başarısız olmuştur, hükümetimiz tarafından püskürtülmüştür. 30 Mart'ta milletimiz sandıkta bu darbe girişime gereken cevabı verecek, biz de hukuk içinde hesap sorulması için hazırlıklarımızı yaptık, yapıyoruz. Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak, anayasayı, yasaları çiğneyenler göreceksiniz, kısa süre zarfında bunun hesabını vermeye başlayacaklar. Ortalığa çok pislik dökülecek şimdiden size söylüyorum. Kurban kesim faaliyetlerinden zekat toplanmasına, bankacılık faaliyetlerinden sınavlara, ajanlık faaliyetlerinden tehdit, şantaj, haraç toplamaya kadar çok geniş bir yelpazede, çok çarpıcı, çok şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkacak" dedi