Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Merkez Bankası’nın kredibilitesine ve bağımsızlığına değer veriyorum” dedi.

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından düzenlenen “Türkiye Altyapı ve Enerji Semineri”nde konuşan Şimşek, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına vurgu yaptı.

Şimşek, şöyle konuştu:

“Başbakanlar veya diğer siyasetçiler alışılmış ya da alışılmışın dışında olup olmadığına bakılmaksızın fikirlerini ifade etme yetkisine sahiptir. Son finansal krizi hatırlıyorum; Fransa Cumhurbaşkanı Avrupa Merkez Bankası ile ilgili, Avro’nun değeri ve faizlerle ilgili oldukça eleştirel bir tutumdaydı. Bunlar oluyor. Önemli olan bağımsız bir Merkez Bankası’na sahip olmanızdır.”

Şimşek, Merkez Bankası’nın bu yılın başında ciddi bir faiz artırımına gittiğini hatırlatarak, “Şu anda önümüzdeki 12 aya bakılıyor. Geçtiğimiz 12 ay içerisinde enflasyon zirve yaptı. Merkez Bankası önümüzdeki dönemde dengelenme görüyor. Kur oranındaki dengelenme de bu konuda katkıda bulunuyor” şeklinde konuştu.

Yatırımcıların ve finans sektörü temsilcilerinin Merkez Bankası'na para politikasına ve faiz oranlarına ilişkin sorulan sorularını cevaplayan Şimşek, “Bir Maliye Bakanı olarak benim Merkez Bankası’nın eylemlerine ilişkin yorumda bulunmam uygun olmaz. Öncelikle Merkez Bankası’nın kredibilitesine ve bağımsızlığına değer veriyorum. Bu geçen on yıllık süreçte gerçekleştirdiğimiz reformlar açısından büyük bir başarıdır” ifadelerini kullandı. 

Enflasyon ve cari açık hedeflerine ilişkin de Şimşek, şöyle konuştu:

“3 Haziran’da Mayıs enflasyon rakamlarımızın açıklanmasını bekliyoruz. Enflasyon yüzde 10 civarına yükselecek ve kaldığı yerden düşüş başlayacak. Kur oranı dengelendi. Büyük bir cari açığımız var ve ağrılıklı olarak enerji merkezli olmakla birlikte Türkiye’nin yumuşak karnı. Cari açığımızın daha sürdürülebilir olduğundan emin olmamız gerekiyor.”

 “Cari açık hızla azalıyor”

 Cari açık oranının son 3 yıldır kısmen yüksek seyrettiğini belirten Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu kısmen güçlü iç taleple ilişkiliyken, Avrupa’daki resesyon, Arap Baharı ve yüksek enerji fiyatları da yüksek cari açığa katkıda bulundu.  Şu anda mevcut ivmeye bakarsanız, cari açık son aylara bakıldığında yüzde 5 oranında seyrediyor.  Cari açık oranı çok hızla azalıyor. Bizim birinci ticaret ortağımız olan Avrupa resesyondan çıkıyor. MENA bölgesinde 2010’dan beri yaşananların sonucunda ticarette duraksamalar olmuştu. Geleneksel olarak bizim bu ülkelerle ticaret fazlamız var. Ticaretteki bu kesinti şimdi dengelenmeye başladı. Enerji fiyatları son 10 yıllık sürede neredeyse aralıksız yükseliş gösterdi. Fakat BRIC ülkelerinin yavaşlamasıyla ve diğer bazı ekonomilerin yavaşlamasıyla, enerji fiyatlarının düşmesi ya da aynı seviyede kalması olasılığı var. Cari açık azalıyor. Tüm reformların ve düzenlemelerin ardından orta vadede yüzde 5 oranına çekeceğimizi umuyorum.”