ABD merkezli ve dünyanın önde gelen tahvil fonu yöneticilerinden Pimco, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomik revizyon taahhüdünün Türkiye'yi yatırım yapılabilir kredi notu kazanma yoluna soktuğunu iddia ederek Türk tahvil piyasasına adım atıyor.

Financial Times'ta yer alan habere göre, şirket, Erdoğan'ın Mayıs ayındaki seçim zaferinin ardından değişen ekonomi politikaları etkisiyle TL cinsinden Türkiye borçlarını satın almaya başladı.

Pimco'nun gelişmekte olan piyasalar ekibi sorumlusu Pramol Dhawan, "Faiz oranlarının artışı, maliye politikasının sıkılaştırılması, politika yapıcıların sürdürülemez programları hafifletmesi ve yerel halkın liraya yatırım yapmasının teşviki, işe yarıyor" açıklamasında bulundu. Dhawan ayrıca, şirketin yerli Türk varlıklarına "çok olumlu" baktığını ifade etti.

Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke statüsüne geri dönüşü, seçim öncesi dönemdeki ödemeler dengesi krizi ve sermaye kontrolleri riskleriyle karşılaştırıldığında büyük bir değişim anlamına geliyor. Dhawan, bu not artışının "her şey planlandığı gibi giderse beş yıl içinde" mümkün olabileceğini belirtti.

Türkiye, 2016'daki başarısız darbe girişiminin ardından yatırım yapılabilir statüsünü kaybetmişti. Türkiye şu anda bu seviyenin beş/altı kademe altında ve B notuna sahip. Moody's Investors Service, Türkiye'nin görünümünü pozitife yükselterek B3 notunu yakın zamanda artırabileceğini açıkladı.

Türk varlıklarına yönelik iyimserlik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Haziran ayında atadığı yeni ekonomi ekibinin geleneksel olmayan politikaları tersine çevirmesiyle arttı. Eski Goldman Sachs yöneticisi Hafize Gaye Erkan liderliğindeki Merkez Bankası, enflasyonu düşürmek için politika faiz oranını %8,5'ten %42,5'e yükseltti, bu hamle Türk devlet tahvillerini yatırımcılar için cazip hale getirdi.

Politika yapıcılar aynı zamanda Türkiye'nin ciddi şekilde tükenen döviz rezervlerini yeniden artırmak için önlemler alırken, aşırı iç talebi yavaşlatmak için vergileri artırdılar. Ayrıca geçtiğimiz yıl neredeyse yüzde 40 değer kaybederek ABD doları karşısında yaklaşık 30 TL ile rekor düşük seviyeye gerileyen lirayı savunmak için uygulanan maliyetli programı da hafiflettiler.

Dhawan notunda, "Türkiye'nin yabancı sermaye çekmesi, liranın istikrarını sağlamak için önemli" dedi. Merkez Bankası, %65'e yaklaşan enflasyonun bu yılın ikinci yarısında düşmeye başlamasını bekliyor.

Geçen haftaki bir etkinlikte, Erkan, fiyat istikrarını sağlamak için para politikasını gerektiği kadar sıkı tutma sözü verdi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de reformların ve geleceğe dönük hedeflerin etkisi konusunda inandırıcı olduğu belirtildi.

Ancak bazı yatırımcılar, Erdoğan'ın geçmişteki ekonomi politikalarındaki değişiklikler ve merkez bankası başkanlarını faiz artışları nedeniyle görevden alması gibi durumlar nedeniyle Türkiye'ye temkinli yaklaşıyor. Mart ayında yapılacak yerel seçimler, Erdoğan'ın yeni programa bağlılığının önemli bir testi olarak görülüyor.

Dhawan, "Yatırımcılar, Türkiye'nin ekonomi politikasını ve merkez bankası başkanlarının sık değişimini yakından izliyor. Ancak piyasa, Türkiye'nin uyum sürecine bağlılığı konusunda şu an için iyimser" şeklinde konuştu.