“Tüketime dayalı büyüme bir yere kadar”

“Tüketime dayalı büyüme bir yere kadar”

İSO Başkanı Bahçıvan, dış kaynak finansmanına ve tüketime dayalı büyümenin sürdürülebilir bir yanı olmadığını belirterek “Tüketime dayalı büyümeyle bir yere kadar gelinebilir. Artık değişime ihtiyaç var.” dedi

A+A-

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, basınla biraraya geldiği toplantıda büyüme rakamlarına ilişkin bir değerlendirme yaparak, "Artık sadece büyüme rakamlarına bakmak kadar büyümenin kalitesine ve büyümenin hangi kaynaklardan geldiğine de bakmanın gerekli olduğu bir döneme giriyoruz.” dedi. Diğer ülkelerin ekonomilerinde sorunlar yaşanırken, Türkiye ekonomisinin büyümesini sevindirici olduğunu söyleyen Bahçıvan, şöyle devam etti:

“Üretim, finansal istikrarın da toplumsal istikrarın da cari açıktan kaynaklanacak olan sıkıntıların da en güçlü sigortasıdır. 2010 ve 2011 yıllarında görüldüğü gibi dış kaynak finansmanına ve tüketime dayalı büyümenin sürdürülebilir bir yanı yok. 2012 yılı büyümesi bunu gösterdi. Şimdi 2013 yılında da bunu görüyoruz. Yani, dış finansman kaynakları kısıldığı ya da sınırlandırıldığı anda büyüme hemen düşüveriyor. Türkiye şu anda bu konuda yol ayrımını yapmak zorunda. Finansın yaratmış olduğu huzurla, sadece finanstan gelen mutluluk kaynağıyla bir yere kadar geldik. Finansal istikrara dayalı mutluluklar dönemseldir. Tüketime dayalı büyümeyle bir yere kadar gelinebilir. Artık değişime ihtiyaç var. Türkiye’nin halen elinde, yeni bir sanayi hamlesi yapabilmesi için, henüz bozulmamış bir finansal istikrar kozu var.”


"Sınırsız para hakimiyetinin ağababası FED"
ABD Merkez Bankası FED'in dünya ekonomisinde paranın kontrolsüz hakimiyetinin olduğu bir süreçte önemli bir güç olduğunu söyleyen İSO Başkanı, şöyle konuştu:

“Biz, arz-talep dengesinin ekonominin dengesi olduğunu öğrenmiştik. Oysa şimdi, ekonomi adeta finansın emri altına girdi. Fiktif yaratılan talep ve arzularla paraya dayalı taleplerle fiyatlar istedikleri gibi değiştiriliyor. Birkaç parmak bu işi değiştirebiliyor. Arz-talep değil, para ekonomiyi yönetiyor. Sınırsız bir para hâkimiyeti var. FED de bu sınırsız para hâkimiyetinin ağababası. Avrupa ve Amerika ekonomisinden gelen iyi haberler, dünyanın öteki ülkelerini rahatsız eder hale geldi. Garip bir durum var. Bir morfin etkisi oluşmuş. Adamlar aslında uyarıyor da; ‘bu morfini keseceğiz’  diyorlar. Herkes kendini morfinsiz yaşama hazırlamalı. Bu kadar finans hakimiyeti olan dünya ekonomisinin kendisini sorgulaması gerekiyor. Bu yapı, üretimden kopmuş, insandan kopmuş bu ekonomik düzen saadet getirmez. Bu yapının mutluluk getirmeyeceği aşikar.”

 

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar; inançlara saldırı içeren ve doğru imla kuralları ile yazılmamış,ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.