Türk iş insanı Pakistan Başbakanı'na dava açtı

Türk iş insanı Pakistan Başbakanı'na dava açtı

Bayındır İnşaat, Pakistan Başbakanı, Dışişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Başsavcısını mahkemeye verdi

A+A-

Kamuran Çörtük'ün sahibi olduğu Bayındır İnşaat, Pakistan Başbakanı, Dışişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Başsavcısını mahkemeye verdi. Dünya'dan Kerim Ülker'in haberine göre, Pakistan’a ilk giren inşaat şirketlerinden biri olan Bayındır İnşaat, 1993 yılında 644 milyon dolara İslamabad- Peşaver arası karayolu ihalesini kazanan konsorsiyumun başındaydı. 1994 yılında işbaşına gelen Benazir Butto hükümeti tarafından tek tarafl ı olarak iptal edilen proje, 1997 yılında General Navaz Şerif’in Pakistan'da iktidarı ele geçirmesiyle sürmüştü. Hatta Şerif yönetimi tarafından da 160 milyon dolarlık da ödeme yapılmıştı.          

Hak edişler ödendi    

1999 yılında Bayındır Holding'e yapılacak ödemelerin Amerikan Doları veya Pakistan Rupisi üzerinden yapılması konusunda yeni bir anlaşmazlık çıkınca, 2001 yılında Pakistan Karayolları İdaresi, işin zamanında bitirilmediğini belirterek, Türk şirkete gecikme cezası uygulanacağını açıkladı. Çünkü yolun yüzde 27’si bitmiş ancak yapım bedelinin yüzde 30’unun yanı sıra önemli miktarda hak edişler ödenmişti.

10 yıldır bitmeyen proje

Pakistan hükümeti o dönem 10 yıldır bitmeyen proje için çalışma başlatmış, fazla ödenen 71 milyon doların peşine düşmüştü. Hatta 2002 yılında Pakistan Ulusal Karayolları Başkanı General Faruk Cavit, tahsilat için Türkiye’ye gelmişti. Aradan geçen onca zamanın ardından Pakistan ile Bayındır İnşaat arasındaki anlaşmazlık, hukuki bir boyuta taşındı. Kamuran Çörtük’ün kurduğu Bayındır İnşaat, Pakistan Hükümeti’ne dava açtı. Dava ise Dünya Bankası’na bağlı tahkim organı Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümüne Dair Uluslararası Merkez (ICSID) tarafından görülecek.             

Davalı koltuğunda İmran Han var

Bayındır İnşaat, 12 Kasım’da açtığı bu dava ile Pakistan Başbakanı, Dışişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Başsavcısını mahkemeye verdi. Bayındır İnşaat’ı dava da ABD’nin ünlü hukuk şirketleri Jones Swanson Huddell & Daschbachile Fishman Haygood savunacak. Bayındır İnşaat ile Pakistan arasındaki tahkim sürecinin bir başka özelliği ise bir firmanın direkt olarak kurumları değil, şahısları hedef alması. Bir başbakan yani İmran Han’ın yanı sıra, iki bakanı ve başsavcının suçlanan tarafta olması da ICSID için de farklı bir deneyim olacak.

Kamuran Çörtük kimdir?

Kamuran Çörtük, Süleyman Demirel'in aile fotoğrafında yer aldı.
Günümüzde Mehmet Cengiz, Kanyon ailesine verilen ihaleler 1990'lı yıllarda Kamuran Çörtük'e de veriliyordu.
Çörtük Türkiye'de Çaybank'ı satın alarak Bayındırbank ismini verdi.
1994'te Romanya'da Banca Turco Romana'yı (BTR) kurdu.
Çörtük, Türkiye'de bir dönem büyük sese getiren BRT'nin de (Bayındır Radyo Televizyon) sahibiydi.
80’li yıllarda İzmir-Çeşme otobanı, sonraki yıllarda Bolu Dağı Otobanı ihalesine girdi.
Romanya ve özellikle Pakistan’da Demirel'in de devreye girmesiyle yol ihaleleri almıştı.Bayındır Tıp ve Tatilya'nın sahibiydi.

Bayındır, Pakistan Otoyolu'na başlıyor

Bayındır İnşaat, 1993'te Navaz Şerif'in başbakanlığı döneminde Pakistan hükümeti tarafından kendisine verilen, Benazir Başbakan olunca iptal edilen 550 milyon dolarlık Peşaver - İslamabad Otoyolu ihalesini yeniden almayı başarıyor. Temel atma törenine Demirel katıldı.

Sağra'nın da sahibiydi

Ordulu Sağıroğlu ailesinin kurduğu 1960’lardan beri Ordu’nun en fazla işçi çalıştıran Sağra fabrikasını 1994’de, Süleyman Demirel’e yakınlığıyla tanınan Bayındır Holding sabihi iş adamı Kamuran Çörtük satın aldı. Bayındır Holding de 2001 yılında batınca, TMSF devletin alacaklarına karşılık Ordu Sağra tesislerine el koymuştu. Eylül 2007’de Sağra tesisini TMSF tarafından ihaleyle satışa çıkmıştı.

Çörtük'ün BRT'si

Bayındır Radyo Televizyon Genç TV'nin lisansını alarak 1 Nisan 1999 tarihinde normal yayına geçti.
Kaliteli yayınları, ciddi kültür-sanat programları, zengin içerikli akşam kuşağı yapımları ve yabancı sinema filmleriyle televizyonculuk dünyasında özel yer edinmişti. Kanal Türkiye genelinde karasal antenden, Türksat uydusu üzerinden, Kablotv'den, o dönemde yayında olan dijital yayın platformları CineDigital, Star Digital ve DigiTürk üzerinden yayın yapmıştır.

Doksanlı yılların sonunda yayına başlayan ve kısa sürede medyada önemli bir yer edinen kanalın 2002 yılında yaşadığı talihsizlikler kapanışının habercisi olmuştur. İlk olarak Şubat ayında kanalın yönetim binasında yangın çıkmış ancak hiçbir can kaybı olmadan bu facia atlatılmıştır. Bayındır Holding'in Romanya'daki bankasıyla başlayan ve diğer sektörlerde devam eden kriz ile birlikte aynı yılın mart ayında yayın esnasında Türksat'a olan borcu nedeniyle yayınları donmuştur.
Uzun bir süre yayın yapamayan kanal, kapanma kararı almıştır. 2003 yılında şansını yeniden denemeye karar vermiş, ancak test yayınından öteye geçememiştir. BRT kaliteli yayıncılıkta özlenen bir kanal olarak hafızalarda kalmıştır.

BRT'nin lisansı Yüce Divan'da gündeme geldi

Eski Başbakan Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner 2005 yılında Türkbank davası nedeniyle Yüce Divan'da yargılandı.

İlk duruşmada Yılmaz, Türkbank ihalesine en ufak bir müdahalesi olmadığını belirterek, "benim ihaleye fesat karıştırdığımı söylemek akla, vicdana aykırıdır. Bu ancak siyasi saik ile mümkün olur" demişti.
Mesut Yılmaz ve Güneş Taner'in Yüce Divan'a sevk kararında, Türkbank ihalesi sürecinde ihalenin yapımında ve fiyat oluşumunda fesat karıştırmak suretiyle güdümünde bir medya düzeni kurmak için tüm organizasyonları gerçekleştirdiği iddia edilmişti.

Kararda ayrıca Yılmaz ve Taner'in böylece siyasi rant amaçladığı, Türkbank ihalesi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan üçüncü şahıs konumundaki Kamuran Çörtük'e ihalede üstlendiği aracılık misyonunun karşılığı olarak Genç TV'nin (BRT oldu) bedelsiz olarak verilmesini sağladığı öne sürülmüştü.
Mesut Yılmaz ile ilgili Yüce Divan'a sevk kararının ayrıntıları için Anayasa Mahkemesi'nin linki
https://www.anayasa.gov.tr/media/5696/02_yilmaz_taner_05_02.pdf

Çörtük'ün batışı

Kamuran Çörtük'ün düşüşü Türkbank skandalıyla başladı.

2001'de Türkiye'deki bankası Bayındırbank zorlanmaya başlayınca, Romanya'daki bankası BTR'den kaynak çekmeye çalıştı. Romanya durumu farkedince iki bankası da elinden gitti. Çörtük, özellikle Korkmaz Yiğit'in Türkbank'ı satın alma girişiminden sonra hakkında açılan davalar ve 9 Temmuz 2001'de bankası Bayındırbank'ı kaybetmesiyle anılır oldu. Çörtük, Türkiye'deki bankasını el konulmaktan kurtarmak için Romanya'da çok da başarılı olan bankası Banca Turco Romana'dan (BTR) kaynak yönlendirmeye kalkınca, Romanya tepki gösterdi. Romanya-Türkiye ilişkilerinde kısa süreli kriz yaşandı. Hükümetin BTR'ye kaynak aktartması da yetmedi ve o banka da battı.Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), Bayındırbank'ı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devretmesi sonrasında, Çörtük ile TMSF arasında 70 milyon 500 bin dolarlık bir borç anlaşması yapıldı. Bu rakam, Bayındırbank'ın TMSF'ye devredilmesinden sonra Bankalar Yeminli Murakıpları'nca hazırlanmış olan devir bilançosuyla kesinlik kazandı ve TMSF ile Bayındır Holding arasında 28 Aralık 2001'de imzalanan anlaşmaya konu oldu.

(Kaynak ABC gazetesi)