Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) piyasaların merakla beklediği kararını açıkladı. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi %45,00’dan %42,50’ye çekildi.
Merkez Bankası 26 Aralık’taki PPK toplantısında 22 ay aradan sonra ilk kez indirime gitmiş, politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 50’den 47,5’e düşürmüştü.
En son 23 Ocak’ta toplanan Kurul faizi düşürmeyi sürdürerek politika faizinin yüzde 45’e indirilmesine karar vermişti.
Beklentiler 250 bazpuan faiz indirimi seviyesindeydi
Enflasyon artışındaki gerileme sebebiyle PPK’nın daha fazla indirime gitmesi bekleniyor.
Ekonomistlerin beklentisi 250 baz puanlık indirim yapılacağı yönündeydi.
2022 Ekim ayında TÜİK verilerine göre yüzde 85,5’e kadar yükselen enflasyon oranlarının ardından 2023 Haziran ayında düşük faiz politikasını terk eden Merkez Bankası politikasını değiştirmiş ve bir yıl içinde faiz yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye yükseltilmişti.
TCMB, 8 toplantı sabit tuttuğu oranları 2024 yılının son toplantısında 250 baz puan indirim ile yeni süreci başlamıştı. Ardından bu yılın ilk toplantısında da faizde aynı seviyede indirim yapıldı.
TCMB’nin bir sonraki toplantısı 17 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek.
Merkez Bankası’ndan açıklama
TCMB Para Politikası Kurul toplantısından sonra yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Enflasyonun ana eğilimi ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilemiştir. Bu dönemde temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonu ocak ayına özgü artışın ardından yavaşlamıştır.
Yurt içi talep dördüncü çeyrekte öngörülenin üzerinde olmakla birlikte, enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde seyretmiştir. Öncü veriler bu destekleyici görünümün yılın ilk çeyreğinde de sürdüğünü ima etmektedir. Para politikası duruşunun kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır.
Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.
Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.
Son dönem kredi büyümesi gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı korumak ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla ek adımlar atılmıştır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”