Sabitcoin'ler yatırımcılar için güvenli bir limana dönüştü. Dahası, dünya çapında önde gelen bankacılık kurumları ve federal organlar, küresel finansal perspektiflerde önemli bir değişime işaret ederek potansiyellerini fark etmeye başlıyor. Dahası, bu değişim, yabancı para birimi stablecoin ihraç etmeye hazırlanan Japonya'nın MUFG bankacılık devinin cesur adımlarında açıkça görülüyor.

ABD doları gibi yabancı para birimlerine bağlı sabit paralar basmanın yanı sıra, bu hamle Japonya'nın bu tokenler için yasal çerçevesinin yakın zamanda kurulmasıyla da yüreklendirildi. MUFG'nin Ürünlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Tatsuya Saito, yeni yasal güvenceler göz önüne alındığında, ihraççıların ve kullanıcıların sabit paraları kullanma konusunda daha fazla güven kazanacağını iddia ediyor.

Raporlara göre, tipik olarak 1 $'lık sabit bir değeri korumak üzere tasarlanmış dijital tokenlar olan stablecoinler, nakit ve tahvil gibi rezervlerle destekleniyor. Sonuç olarak, diğer tokenların volatilitesinin ortasında yatırımcılar için bir güvenlik ağı sağlıyorlar, dolayısıyla popülerlikleri artıyor.

Benzer bir şekilde, Başkan Patrick McHenry liderliğindeki ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi de Temmuz ayında iki kritik yasayı oylamayı planlıyor. Öncelikle Arkansaslı Cumhuriyetçi French Hill tarafından McHenry'nin katkılarıyla hazırlanan bu yasalar, başta kripto para birimleri ve sabit paralar olmak üzere dijital varlıklar endüstrisine dramatik bir değişim getirebilir.

Ayrıca, ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi'nin yarı yıllık para politikası ifadesinde konuşan Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell, "Sabit coinleri bir para biçimi olarak görüyoruz" dedi.

Mart ayından bu yana Kongre önündeki ilk ifade duruşmasında yapılan bu yorumlar, Powell'ın stabilcoinlerle ilgili açıklamalarını yansıtıyor. Eylül 2022'de, sabit paralardan özel para biçimleri olarak bahsetmişti. Powell ayrıca stabilcoinlerin merkez bankasından güven ödünç aldığını ve kaçışları önlemek için rezerv olarak yüksek kaliteli varlıklara ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

Bununla birlikte, ABD stabilcoinler için düzenleyici manzarayı şekillendirmede yalnız değil. Hong Kong yetkilileri de 2024 yılına kadar stabilcoin düzenlemeleri getirmeye çalışıyor. Buna ek olarak, Hong Kong'u küresel bir Web3 merkezi olarak konumlandırmayı amaçlayan sanal varlık lisanslama rejimlerini geliştirmek için kripto türevlerine ilişkin kuralları yeniden değerlendiriyorlar.

Sonuç olarak, geleneksel bir itibari para birimiyle desteklenen sabit coinlerin benimsenmesi artmaya devam ediyor. Sonuç olarak, daha değişken muadillerinin aksine, bu benzersiz dijital varlıklar sabit bir değeri koruyor. Dolayısıyla, kripto piyasasındaki iniş çıkışların ortasında bile sabit coinler sabit kalmakta ve yatırımcılara hitap eden bir öngörülebilirlik sunuyor.

Değerleri geleneksel itibari para birimlerine yakından bağlı olduğundan, aşırı risk olmadan dijital varlıkların avantajlarını sunuyor. Bunu yaparken, dijital finans ortamında gerçekten bir sığınak oluşturuyor.

Ancak, bu tokenler için ileriye dönük yol, büyük ölçüde büyük pazarlardaki düzenleyici gelişmelere bağlı olacak. Giderek yeni bir para biçimi olarak kabul gören bu dijital varlıklar, finans dünyasına bir dönüşüm dalgası getiriyor.