Türkiye'nin Suriye politikası güçleşiyor. ABD ile gerginliğin ardından Türkiye Rusya ve Esad'ın son adımları ile manevra alanını biraz daha kaybedebilir.

Rusya, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) haz iran ayı dönem başkanlığını üstlendi. Rus Büyükelçi Nebenzia, BMGK dönem başkanı olarak gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Nebenzia, Rusya ve İsrail'in Suriye'deki İran güçlerinin ülkeden çıkartılması konusunda anlaştığı yönündeki haberlere ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:

"Anladığım kadarıyla anlaşmaya varıldı. Anlaşmanın sahada uygulamaya geçip geçmediğine cevap veremem ama taraflar anlaşmadan memnun. Şimdi uygulanmıyorsa bile gelecekte olacak."

Esad YPG ile anlaştı

Öte yandan AA'nın Deyr ez Zor'daki güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberine göre, YPG kontrolündeki en büyük petrol yatağı El Ömer'den elde ettiği ham petrolü mazot karşılığında hükümetle takas konusunda anlaştı.

Anlaşma gereği, YPG'nin hükümete verdiği her 100 varil ham petrol karşılığında rejimden 75 varil mazot alacak.

Ekim 2017'de terör örgütü IŞİD'in El Ömer yatağından çekilmesinin ardından onlarca ABD askeri YPG'lilerin safında bölgeyi koruma altına almıştı.

Kaynaklar, ülkenin en zengin petrol yatağı niteliğindeki El Ömer'den günde yaklaşık 15 bin varil petrolün çıkarıldığını kaydetti.

Hükümet ve YPG yaklaşık bir yıl önce Suriye'nin Haseke ilindeki sahalardan çıkarılan petrolün gelirini paylaşma kararı almıştı.

AA'nın iddiasına göre ABD destekli YPG, Suriye'de petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 70'ini kontrol ediyor

DEYR EZ ZOR'DAKİ ENERJİ KAYNAKLARI

Irak sınırına hakim Deyrizor, ülkenin en büyük enerji kaynaklarına sahip. Kenti ikiye bölen Fırat Nehri'nin doğusu Suriye'nin en büyük petrol sahalarını oluşturan 11 yatağı barındırıyor.

Bu petrol sahaları, tahmini hesaplamalara göre Suriye'nin enerji kaynaklarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

YPG,  Deyr ez Zor'un kuzeydoğu kırsalındaki en büyük gaz tesisi Koniko'yu 23 Eylül 2017'de ele geçirirken, 22 Ekim 2017'de de Suriye'nin en büyük petrol sahası El Ömer'i kontrol altına almıştı.

Ülkedeki bütün petrol rafinerileri ise hükümet güçlerinin kontrolü altında bulunuyor.