S&P 500 endeksinde yer alan şirketler, 2025’in ikinci yarısına güçlü bir sermaye dağıtımı stratejisiyle girerken, rekor düzeydeki hisse geri alım izinleri dikkat çekiyor.
Yılın ilk yarısını geride bırakırken, S&P 500 endeksi, olası piyasa çalkantılarına karşı önemli bir güvenceyle ikinci yarıya giriyor: rekor seviyedeki hisse geri alım potansiyeli.
LPL Financial tarafından yapılan son araştırmaya göre, 5 Haziran itibarıyla S&P 500 şirketlerinin yönetim kurulları, hisse geri alımları için toplam 750 milyar dolarlık harcama izni verdi. Bu rakam, 2023 ve 2024 yıllarının aynı döneminde onaylanan 600 milyar dolarlık izne kıyasla dikkat çekici bir artışı temsil ediyor.
Bu yıl onaylanan rekor seviyedeki geri alım izinlerinin yaklaşık %80’i üç ana sektörde yoğunlaştı. İletişim hizmetleri 210 milyar dolarla başı çekerken, onu 200 milyar dolarla finans ve 196 milyar dolarla bilgi teknolojisi sektörleri takip etti. Bu rekor izinler, yöneticilere piyasalardaki olası düşüşlerde kullanabilecekleri devasa bir nakit gücü sağladı.
S&P 500 devleri geri alımlarda başrolde

S&P 500 şirketleri, yılın ilk çeyreğinde hisse geri alımlarına 283 milyar dolar harcadı. Bu rakam, bir önceki çeyreğe göre %24 ve geçen yılın aynı dönemine göre ise %27’lik bir artışa işaret etti.
Teknoloji devleri, geri alımlarda en aktif şirketler olarak öne çıktı. Apple, Meta, Alphabet ve Nvidia gibi devler, geçtiğimiz çeyrekte bu alana toplam 73 milyar dolar ayırdı.
Hisse geri alımları, yatırımcı talebini canlı tutarak hisse senedi fiyatları için önemli bir destek mekanizması oluşturuyor. Ayrıca, bu işlemlerin bireysel yatırımcılar için maliyetleri düşürdüğüne dair kanıtlar da bulunuyor.
ABD Ticaret Odası’nın 2021’de yaptığı bir araştırma, şirketlerin geri alımlarla sağladığı likiditenin, 2004’ten bu yana yatırımcılara milyarlarca dolar tasarruf sağladığını ortaya koydu.
Onaylar garanti değil: Yatırım iştahını ne bekliyor?

Ancak yönetim kurullarından çıkan geri alım izni, bu harcamanın kesin olarak yapılacağı anlamına gelmiyor. Piyasa koşulları, hisse değerlemeleri ve yönetimlerin öncelikleri, geri alımların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini belirleyecek temel faktörler olarak duruyor.
Hisse senedi fiyatlarının Nisan ayındaki dip seviyelerden toparlanması, S&P 500‘ün Fiyat/Kazanç (F/K) oranını yükseltti. Bu durum ve gümrük vergilerine ilişkin süregelen belirsizlikler, şirketlerin geri alım iştahını bir miktar azaltabilir.
Ayrıca, son yıllarda hisse geri alımlarına en çok kaynak ayıran şirketlerin, aynı zamanda iş yatırımlarını da ciddi ölçüde artıran şirketler olduğu görülüyor.
Özellikle Microsoft, Amazon, Alphabet ve Meta gibi teknoloji devleri, bu yıl yapay zeka altyapısı başta olmak üzere sermaye harcamalarına 300 milyar dolardan fazla kaynak ayırmayı planlıyor.
Amazon örneğinde olduğu gibi, artan işletme giderleri ve büyük yatırım planları, hisse geri alım programlarının yavaşlamasına neden olabilir.
