Ankara’da ‘açlık’ mitingi

Ankara’da ‘açlık’ mitingi

Ankara'da "Geçinemiyoruz" çağrısı ile bir araya gelen sendikalar ve kitle örgütleri miting düzeledi. Ortak açıklamada, "Bütçe, “geçinemiyoruz” diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır" denildi.

A+A-

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB), Meclis’te görüşülen 2022 yılı bütçesine ilişkin taleplerini iletmek için Ankara Anıt Park’ta miting düzenledi.

Sözcü'nün haberine göre emek ve meslek örgütleri yaptıkları ortak açıklamada, “Geçinemiyoruz” sloganıyla toplandıklarını belirtti. Eyleme birçok kitle örgütü katılarak sorunlarını ve taleplerini iletti.

“ Açız çığlıkları yükseliyor”

Mitingte DİSK adına İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün bir konuşma yaptı. Görgün, konuşmasında şunları söyledi:

“ Grevlerin yasaklandığı, sendikal hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir süreçte, sayısı 10 milyonlara ulaşan işsizlerin ‘Geçinemiyoruz, açız' çığlıkları yükselirken, işsizlik fonundaki paraların fütursuzca patronlara aktarıldığı, iş güvencesinin devlet eliyle yok edildiği, tek imzayla, tek talimatla herkesin işsiz kalabildiği, çocuk işçilerin, çocuk gelinlerin, yurt yangınlarında çocuklarını kaybeden annelerin, teknelerde, kayıklarda yeni bir yaşam ararken ölen göçmenlerin, emeklilerin, işsizlerin, asgari ücretlinin, ürünü tarlada kalan traktörüne icra ile ey koyulan köylünün feryadının duyulmadığı bir düzende sadece ormanlar değil, mutfağımız, sağlığımız, her şey, her yer yangın altında kavruluyor.”

“Bu ayıptan mutlaka kurtulacağız”

“ Yaşamı baştan aşağı sarsan Covid-19 salgınında omuzlarında bir kat daha yük binen kadınlar her gün ölürken, İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilme utancını da yaşadık ne yazık ki. Bu ayıptan mutlaka kurtulacağız. Soma'dan, Ermenek'ten ders çıkarmayan, işçi sağlığını ve iş güvenliğini sermayenin kar hırsına terk eden, her yıl 2 bin işçinin çalışırken öldüğü kayıt dışı işçiliğin yüzde 33'ten yüzde 37'ye çıktığı, tarımın küçüldüğü, samandan buğdaya, canlı hayvandan ilaca, aşıya kadar genişleyen ithalat kalemleriyle her geçen gün daha çok dışa bağımlı hale gelinmesi yetmemiş. Hala betona, inşaata yatırım yapmak sevdasından vazgeçmiyorlar.”

Meslek örgütleri ortak açıklaması:

“Bizim cebimizden alınanlar işverenlere-patronlara, yandaş müteahhitlere teşvik, prim desteği, ‘hazine garantisi', faiz olarak aktarılıyor. Milyonlar yoksullaşırken, bir avuç şirket şahlanıyor.”

“ Bir avuç yandaşın aldığı beş rakamlı üçer beşer maaşa, itibar adı altındaki şatafata, yandaş vakıflara-cemaatlere aktarılıyor. Oysa bütçe işçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın

“Geçinemiyoruz” diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır.”

TTB, TMMOB, KESK ve DİSK'in dile getirdiği temel talepler ise şöyle sıralandı:

-Ücretli kesimlerin omzuna yıkılan vergi yükün hafifletilsin, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayansın.

-Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın.

-Elektrik, su,  doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun.

-Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.

-Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılsın.

-En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin.

-Herkese temel gelir güvencesi sağlansın.

-Toplumsal Cinsiyete Duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin.