Son günlerde tüm dünyada piyasalar Rusya-Ukrayna gerginliği ile yatıp kalkıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğine yönelik iddialar hisse senedinden döviz piyasasına, emtialardan kripto paralara kadar tedirginlik yarattı. Sıcak çatışma endişeleriyle düşen risk iştahı, hafta ortasında Rusya’nın bazı birliklerini Ukrayna sınırından çekeceğini açıklamasıyla bir miktar arttı. ABD’nin “Rus askeri birimlerinin ana üslerine döndüğünü henüz teyit etmedik” açıklaması ise aynı zamanda tedirginliğin geçmediğini teyit etti.

Dünya'nın haberine göre altının ons fiyatı 8 ayın zirvesinden, petrolün varili 100 dolar sınırından dönerken 33 bin doların altından tepki alımlarının geldiği Bitcoin, 44 bin doların üzerine çıktı. Rusya-Ukrayna arasındaki sorunların diplomatik yollarla çözülebileceğine yönelik görüşlerle küresel hisse senedi piyasalarında da toparlanma eğilimleri gözlendi. Ancak bu krizin tamamen sona erdiğini söylemek için erken. Dolayısıyla bu cepheden gelecek her açıklama, kısa vadede varlık fiyatlarında dalgalanmalara neden olacak.

Öte yandan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımları ve varlık alım programında frene basmasına yönelik yapacağı açıklamalar ve atacağı adımlar yine piyasalar tarafından yakından izlenen bir diğer ana gündem maddesi.

Gelelim iç piyasaya. Yurtdışındaki gelişmeler anlık olarak fiyatlar üzerinde etkili olsa da aslında kendi yağında kavrulan bir piyasa konumundayız. Bunda para ve sermaye piyasalarında azalan yabancı payının etkisi büyük. Hisse senedi piyasasında yabancı payı yüzde 40’ın altına inmiş durumda. Borsa İstanbul’da her ne kadar yabancı oranı azalsa da alternatif yatırım araçlarında özellikle enflasyon karşısında düşen getiri oranları yerli yatırımcılar için hisse senedini öne çıkarıyor. Mevduat, tahvil gibi sabit getirili enstrümanlardaki negatif reel getiriden memnun olmayan tasarruf sahipleri hisse senedi ve konut gibi yatırım araçlarına yönelebilir. Ata Yatırım Araştırma Direktörü Murat Barışık, enflasyonist ortamlarda hisse senetlerinin iyi bir performans gösterdiğine dikkat çekerek “Sepetlerde hisse senedinin ağırlığı yüksek tutulabilir" diyor.

Pandemiden etkilenen sektörler öne çıkabilir

Rusya-Ukrayna gerginliğinin sıcak çatışmaya dönüşmemesi halinde Borsa İstanbul’da olumlu havanın mart ayı başına kadar sürmesi bekleniyor. Pandemi etkisinin azalması ve hayatımızdan çıkmaya başlamasıyla BİST 100 Endeksi’nde 12 aylık süre içinde 3.000 puan seviyelerinin görülebileceği ifade ediliyor. Peki hisselerde seçici olunması gerektiği söylenen önümüzdeki dönemde Borsa İstanbul’da hangi sektörler ön plana çıkabilir? Pandemiden ciddi şekilde etkilenen havacılık ve turizm sektörünün bu sürecin atlatılması halinde ilgi görmesi bekleniyor.

Emtia'lar yakından izleniyor

Kesilen cezalara rağmen perakende ve gıda sektörünün operasyonel anlamda kârlılığının devam ettiği, dolayısıyla hisse senedi yatırımcılarının talep göstereceği sektörlerden olacağı düşünülüyor. Küresel piyasalarda emtialarda ciddi bir geri çekilmenin yaşanmaması ve büyüyen satış hacmi nedeniyle demir-çelik sektörü gözde olmaya devam edecek gibi. Arz eksikliği ve negatif reel faiz nedeniyle alternatif arayanların ilgi gösterebileceği konut sektörü de yine önümüzdeki dönemde borsada yıldızı parlayan sektörlerden olabilir.

Borsada 2.000 puan seviyesi kritik

BİST-100 endeksi kısa vadeli olarak bakıldığında 15 Ekim’de 1.392 puandan bir yükseliş trendi başlattı. Endeks o tarihten bu yana yaklaşık 7 defa bu trendin destek noktasını test etti. Ancak her seferinde bu trendin üzerinde kalmayı başardı. Şimdi günlük grafikte bu trendin destek noktası yaklaşık 2.000 puana denk geliyor. Burası aynı zamandan 50 günlük hareketli ortalama seviyesine olması açısından da önemli. Bu noktanın altında ise 1.958 ve 1.908 destekleri bulunuyor. Olası bir geri çekilmede bu seviyelere kadar olan düşüşler tolere edilebilir. Ancak özellikle 1.908 desteğine dikkat! Bu noktanın altına gelinmesi endeks için yeni bir aşağı yönlü trend oluşma riskini ciddi oranda artıracak öneme sahip. Yukarı hareketlerde ise trendin destek noktasından uzaklaşılamaması biraz baskı yaratıyor. Bu baskının ortadan kalkması için endeksi ilk aşamada 2.059-2.102 puan seviyelerinde bulunan yatay direnç noktalarını kırması şart. Bu gerçekleşirse yukarı yönlü ivmenin kademeli de olsa 2.370-2.400 puana kadar devamı beklenebilir.