Çin'de 54 trilyon dolarlık sektör diken üstünde

Çin'de 54 trilyon dolarlık sektör diken üstünde

Çin’de hükümetin yeni hedefi finans sektörü oldu. Şi Jinping hükümeti aralarında regülatör kuruluşların da olduğu 25 kamu finans kurumunu inceleme altına aldı.

A+A-

Çin Komünist Partisi’nin en güçlü kurumlarının başlarında gelen CCDI, Şi’nin göreve gelişinden beri sürdürdüğü yoğun taaruzlarında en kritik cephelerden birini açtı: Trilyonlarca dolarlık finans endüstrisi denetim altında.

Bloomberg HT'nin haberine göre Çin’de Disiplin Denetim Merkezi Komisyonu (CCDI) müfettişleri, toplam 54 trilyon dolarlık finans sisteminin temel taşlarını oluşturan kurumların kapısını çaldı.

Yolsuzluk denetimlerinin adresleri arasında en büyük kamu bankalarının yanı sıra, Merkez Bankası (PBOC) ile BDDK ve SPK gibi düzenleyici kuruluşların yer alması ise piyasalardaki tedirginliği arttırdı.

Piyasa katılımcıları toplam 25 ana kurumda yürütülen teftişlerin öngörülmesi güç ağır cezalarla sonuçlanabileceğine dikkat çekerken, Evergrande krizi ve emlak piyasasındaki yavaşlamayla gerilen finansal sistem üzerine belirsizlik bulutu çöktüne işaret ediyor.

Evergrande gölgesi

Dünyanın en borçlu emlak şirketi sıfatıyla geri ödemelerinde son derece büyük zorluklar içine düşen Evergrande’yle yakın ilişkili finans kuruluşlarını zor günler bekliyor olabilir. Bu kuruluşların başında ise Citic Grup yer alıyor.

Grubun Hong Kong’ta listeli menkul kıymetler kolunda bugün kaydedilen yüzde 7’lik düşüşe dikkat çeken uzmanlar, Evergrande faktörünü ciddi risk olarak sınıflandırıyor. Evergrande’ye yıllarca düzenli biçimde en çok borç veren finans kuruluşları arasında dikkat çeken Citic, merkezi yönetimin uyarılarına rağmen 2018 yılında emlak devine 10 milyar dolarlık kredi kanalı açmıştı. 

Varlık Fonu da mercek altında

Çin, 3,2 trilyon dolarlık Döviz rezervinin en az yüzde 30’unu egemen varlık fonu CIC eliyle yönetiyor. Uluslararası finans basınına konuşan bazı kaynaklar, Şi Jinping’in özel sektör yatırımları dolayısıyla CIC kararlarından memnun olmadığını belirtiyordu.

CIC’nin özellikle Alibaba’nın finansal teknoloji kolu Ant’taki yatırımı dolayısıyla Cumhurbaşkanını kızdırdığı konuşuluyor.

Çin basınında yer alan haberlere göre, müfettişlerin inceleyeceği konular arasında devlet fonlarının özel şirketlere nasıl aktarıldığı ve kamu çıkarlarıyla bağdaşıp bağdaşmadığı da yer alacak. 

Düzenleyici kurumların kendisi inceleme adresi oldu

Alibaba’dan Didi’ye kadar özellikle son bir yılda özel sektör şirketlerini sıkıştıran düzenleyici kurumların bu süreçte teftişe maruz kalması da piyasalarda soru işaretleri yarattı.

Göreve geldiğinden bu yana yolsuzluğa karşı sıfır taviz politikasıyla yaklaşan Şi Jinping’in, aynı zamanda kendisine yeterli bağlılık göstermeyen hizipler, kurumlar ve yetkililere karşı yolsuzluk soruşturmalarını kullandığı biliniyor.

İdeolojik bağlılık isteniyor

Hong Kong finans koridorlarında, ÇKP’yi sosyalist köklerine döndürmekte son derece kararlı olan Şi’nin görece liberal gelenekleriyle öne çıkan kurumların özel sektöre karşı tutumundan tatmin olmadığı da konuşuluyor.

CCDI müfettişlerinin finansal işlem ve kararların ötesinde, yetkilileri ideolojik açıdan da sorgulama ve kovuşturma yetkisi bulunuyor.

Nitekim, resmi basında yer alan haberlere göre ‘siyasi bilinç yetersizliği’ ve ‘ideolojik sapma’ gibi unsurlar temel denetim konuları arasında yer alıyor.