TAV'ın CEO'sundan Kazakistan açıklaması

TAV'ın CEO'sundan Kazakistan açıklaması

TAV Havalimanları CEO'su Sani Şener, Kazakistan'daki son durum ve yatırımları üzerindeki etkisi hakkında açıklama yaptı

A+A-

Son günlerde yaşanan siyasi krizle gündeme gelen Kazakistan'da Almatı Havalimanı'nı işleten TAV'ın CEO'su Sani Şener, Kazakistan'da geri çekilmelerini gerektirecek bir durum olmadığını, iki-üç yıl içinde toplamda 200 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını söyledi.

TAV Havalimanları CEO'su Sani Şener Bloomberg HT yayınına katılarak Kazakistan'daki durumu ve yatırımları üzerindeki etkisini değerlendirdi. Tüm personellerinin güvende olduğunu ve devamlı iletişim halinde oldularını belirten Şener, "Olayları başladığı andan itibaren sıkı temas halindeyiz. Arkadaşlarımızın hepsi güvende o anlamda herhangi bir sorun yok. Havalimanı işgal edildi ve terminalde bayağı bir vandalizm yaşandı. Sonrasında polis ve askerin ciddi müdahalesi sonrası çıkarıldılar. İlk iki gün gösterilerin barışçıl olabileceği düşüncesiyle askerin ve polisin müdahalesi azdı ama şimdi çok ciddi şekilde müdahale ediliyor." diye konuştu.

Şener'in öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:

"Hiçbir şekilde beklemediğimiz bir olaydı"

Havalimanı temizlendi ve dünden itibaren kargo uçuşlarına başladık. Bu olay Kazakistan’da hiçbir şekilde bizim beklemediğimiz bir olaydı. Ülkede hem Türk hem yabancı çok ciddi yabancı yatırımcılar var. Dünyanın en büyük petrol ve gaz şirketleri var.

Biz de biliyorsunuz Almatı Havalimanı'nı satın almıştık. IAC ve EBRD’den aldığımız krediyle 450 milyon dolara satın almıştık. Bir de yüzde 15 hisseli bir Rus fonu ortağımız var. Şu andaki duruma göre Almatı bizim önemli havalimanlarımızdan birisi. Bizim genel ciromuzun yüzde 20’sini teşkil ediyor fakat diğer havalimanlarımızdan farkı şu, Almatı Havalimanı'nın gelirlerinin yüzde 75’i kargo, yer hizmetleri ve uçak yakıtından geliyor. Dolayısıyla yolcu kısmı gelirin yüzde 25’ini oluşturuyor. Böyle değişik bir havalimanı. Ondan dolayı havalimanının pandemi ya da herhangi bir nedenle kapanarak yolcu uçuşlarının azalması ya da durması bizi çok az etkiliyor. Mühim olan oraya uçağın inmesi. Kargo uçağı teknik inişler ve yer hizmetleri gibi operasyonların gerçekleşmesi" ifadelerini kullandı.

"Kargo uçuşları dünden itibaren başladı"

Ülkede yaşanan karmaşa sonrası resmi muhatap bulunamadığına ve uçuşların normale dönüş sürecine de değinen Şener, "Dün THY’nin kargo uçağı vardı. Sivil Havacılık otoritesinin izin vermesiyle uçağı kaldırdık. Şunu belirtmek lazım yetkili bulamamak gibi bir durum kesinlikle yok. İlk iki gün bir karmaşa yaşandı ve bazı devlet kurumları işgal edildi fakat şu anda bütün devlet görevlileri yerinde ve bizim arkadaşlarımızla da yetkililerle devamlı temas halindeler. Hatta bu saatlerde havalimanının açılışı ve güvenliğiyle ilgili toplantı yapılacak. Aslında bugün açılması planlanıyordu fakat hem bizim sigorta işlerimizden dolayı hem de olaylarla ilgili kanıt toplanması açısından yarın açılması uygun görüldü.

Şehirde çatışmalar devam ediyor söylentisi var. Biz kriz yönetimi konusunda yeterince tecrübeye sahibiz. Şu anda ülkede internet kapalı ve telefon ulaşımı da oldukça zor ama biz böyle günlerde kullanabilmek için edindiğimiz uydu telefonlarıyla görüşmelerimizi yapıyoruz. Arkadaşlarımızı üst düzey yöneticiler haricinde bugün de evden çıkarmadık. Sadece onlar havalimanına gittiler. Onlardan aldığımız bilgilere göre havalimanı şu anda sakin. Birazdan yapılması planlanan toplantı sonrası kararlar verilecek ve şehirdeki olayların da bir iki gün içinde sona ereceğini söylüyorlar" açıklamasını yaptı.

"Planlanan yatırımlarımızdan geri çekilmemiz söz konusu değil"

Mevcut durum için özel bir risk senaryosuna ihtiyaç duymadıklarını ve yatırım planlarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Şener, "Bizim genel için bir risk senaryomuz tabii ki var fakat bizim burada gördüğümüz en fazla 10 günlük bir kayıp söz konusu. Almatı havalimanı Kazakistan’ın en önemli ekonomik girdisinin olduğu yerlerden bir tanesi. Dolayısıyla kapanması söz konusu değil fakat gelen isyancılar silahlıydılar ve polis müdahale etmek istemediği için geri çekildi. İsyancılar havalimanına girdi ve dükkanlar yağmalandı fakat bunun haricinde sistemlere zarar gelmedi. Tüm sistemlerin kontrolü dün yapıldı. Dün rahatlıkla THY uçağını kaldırabildik.

Biz arkadaşlarımızla çok yoğun temas halindeyiz. Her noktadan bilgi topluyoruz. Aldığımız bilgilere göre benim görüşüm sanki bu sarı ceketliler olayına benzer bir durumdu. Geçim sıkıntısıyla sokağa dökülen insanlar araya giren bazı grupların etkisiyle olay biraz terörist bir tarafa doğru gitti. Başkan Tokayev çok tutarlı bir şekilde devamlı uyarı yaparak isyanı bastırmaya ve konuyu gündemden düşürmeye çalışıyor. Dün Rus askerleri bizim havalimanımıza iniş yaptılar. Kazak ordusu ile birlikte şehire hakimler. İnşallah hayırlısı olur.

Bizim aldığımız haberlere göre havalimanını bir iki gün içinde kesinlikle açılır ve yatırımlarımıza devam ederiz. İnşaatlar zaten başladı oradan bizim herhangi bir şekilde geri çekilmemizi gerektirecek bir durum yok. İki üç yıl içinde toplamda 200 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Almatı havalimanından Kazakistan hükümetinin vazgeçeceğini düşünmüyorum çünkü Almatı havalimanının acil büyümeye ihtiyacı var" dedi.

"Omikronun hava ulaşımına etkisi çok az"

Konuşmasının devamında Omikron varyantı, kurda yaşanan oynaklıklar ve artan enerji maliyetlerinin TAV üzerindeki etkisinden de bahseden Şener," Biz sağlık uzmanı değiliz fakat bu işi çok iyi takip edecek olanaklarımız var. Dünya Sağlık Örgütü IATA ve ACI ile birlikte takip ediyoruz. Bilgilerimize göre Omikron çok hızlı bulaşıyor fakat ölüm ve hastaneye yatış oranı çok az. Yolcuların uçuş kısıtlamasında çok büyük bir düşüş görmedik.

Bir de genellikle mevsimsel havalimanları işletiyoruz. Örneğin Antalya en önemli havalimanımız, orada şu anda zaten yolcu minimize olmuş durumda. Avrupa’daki havalimanlarımıza baktığımızda çok çok az bir yolcu düşüşü görüyoruz. Bu pandeminin ilk başladığı dönemdeki gibi kesinlikle değil. Zaten Dünya Sağlık Örgütü Omikronun gribin bir üstü durumu gibi seyrettiğini söylüyor. Bunun güzel günleri yakında göreceğimizin de bir işareti olduğu söyleniyor. Hem ülke hem dünya ekonomisi açısından inşallah böyledir diyoruz.

"Kur oynaklığı bizi etkilemedi"

Bizim gelirimizin yüzde 65’i giderimizin yüzde 52’si yabancı para cinsi üzerinden. Biz tüm gelir ve borçlarımızı uygun şekilde hedge ettik. Her zaman söylediğim birşey var kur artışından para kazanmak ya da kaybetmek bizim yapacağımız bir iş olmamalı ve bunu hiçbir zaman yapmadık. Hep baştan kendimizi hedge ederek koruma altına aldık. Dolayısıyla bu bizi etkilemedi ama dolar Euro paritesi bizi etkiliyor. Onun için doların Euro karşısında değer kazanması bizim açımızdan önemli bir şey çünkü bizim dolar gelirimiz daha fazla ve bu durum bizi olumlu etkiliyor.

İşletme giderlerinde enerji maliyetlerinin artışının bir faturası oluyor. Biz çok büyük oranda olmasa da güneş enerjisi kullanıyoruz, kojenerasyon kullanıyoruz. Bunlarla giderlerimizin ufak bir kısmını karşılayabiliyoruz. Elektrikte bu ciddi artıştan etkilendik doğrudur fakat gelirlerimiz dolar ve Euro olduğu için bunları da otomatik olarak da hedge etmiş oluyoruz.

Biz Tunus’u yaşadık, Libya’yı yaşadık, Mısır’ı yaşadık, 15 Temmuzu yaşadık öncesinde AHL’de büyük bir patlama yaşanmıştı dolayısıyla hepsini yaşadık gördük. Kazakistan’da dünyanın en büyük enerji şirketleri var Türk şirketlerinin çok büyük yatırımları var. Rusya’nın bağımsız devletler topluluğunun üyesi olan bir ülke. Ruslar zaten anında destek yolladılar. Ben Kazakistan’daki olayların kısa sürede bastırılacağını umuyorum. Kazakistan’da çok oturmuş bir sistem var ve o sistemi şu anda çok ciddi şekilde çalıştırıyorlar. İnşallah iyi olacaktır" ifadelerini kullandı.