İmamoğlu'nun yargılandığı davada karar çıkmadı

İmamoğlu'nun yargılandığı davada karar çıkmadı

YSK üyelerine hakaret iddiasıyla yargılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davası ileri bir tarihe ertelendi.

A+A-

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, eski Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ve kurul üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı dava bugün başladı. Duruşma 21 Eylül'e ertelendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, eski Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ve kurul üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı dava bugün başladı. İmamoğlu'nun avukatlarının reddi hakim talebi reddedildi. Duruşma 21 Eylül'e ertelendi.

Duruşmaya Ekrem İmamoğlu katılmadı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise mahkemede duruşmayı takip etti.

Çok sayıda milletvekili, basın mensubu ve avukatın izlediği duruşma, salonun yeterince büyük olmaması nedeniyle geç başladı.

Vekalet yetkisi olmayan avukatların salonu terk etmesi istendi.

Duruşmada savcı, "Esas hakkındaki mütalaadan sonra celse arasında dosyaya uzman raporu sunulduğu görülmüştür. Tanıkların dinlenmesi için süre verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme, iddia makamının talebinin kabul edilmesine karar vererek duruşmayı 21 Eylül'e erteledi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İBB Başkanı İmamoğlu'nun "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret" suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Savcı, hapis cezasının yanı sıra İmamoğlu hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "siyasi yasak" içeren 53. maddesinin de uygulanmasını da istemişti.

Ne olmuştu?

Ekrem İmamoğlu, 31 Mart 2019'da yapılan yerel seçimlerde yaklaşık 13 bin oy farkla İBB Başkanı seçildi.

YSK, 6 Mayıs 2019'da 4'e karşı 7 oyla seçimi iptal ettiğini açıkladı.

Kurulun 4 üyesinin muhalefet şerhiyle birlikte 250 sayfayı bulan gerekçeli kararında, "Sandık kurulu başkan ve üyelerinin kamu görevlisi olması zorunluluğuna uyulmamasını", "seçim sonuçlarına müessir (etkileyici) olay ve hal" olarak tanımladı ve seçimin iptal gerekçesi yaptı.

Karara, dönemin YSK Başkanı Sadi Güven ile üyelerden Cengiz Topaktaş, Kürşat Hamurcu ve Yunus Aykın muhalefet şerhi koydu.

İmamoğlu 23 Haziran 2019'da tekrarlanan seçimi bu kez yaklaşık 800 bin oy farkla kazandı.

Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019'da Fransa'nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresine İBB Başkanı olarak katıldı.

İmamoğlu kongredeki konuşmasında; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalar sergilediğini, devletin haber ajansı olan Anadolu Ajansı'nın seçim sonuçlarını manipüle etmek istediğini söyledi. İktidarın 31 Mart'ta kaybettiği seçimi, YSK kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini de ekledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019'da yaptığı açıklamada, İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye'yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil" dedi.

İmamoğlu aynı gün Soylu'nun sözlerinin hatırlatılması üzerine gazetecilere yaptığı açıklamada "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" ifadelerini kullandı.

YSK Başkanlığı tarafından 15 Kasım 2019'da yapılan ihbar üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından dava açıldı.

İmamoğlu: YSK üyelerini kastetmedim

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Ocak ayında ara celseye katılmıştı.

İmamoğlu, kendisini sözlerle savunmuştu:

"Öncelikle burada verilen demeç bir soru üzerine verilen demeçtir. Sorunun temelinde İçişleri Bakanı'nın şahsıma yönelik açıklamalarında 'Ahmak' kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Dolayısıyla bana kullanılan bu 'ahmak' kelimesine karşılık olarak kullanılmış bir kelimedir ve muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı'dır. Dolayısıyla asla YSK'yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım.

"Seçimin iptal etmesine yönelik bütün siyasi aktörler, hükümeti temsil eden siyasi kimlikler ve herkes bu konuda beyanda bulundular. YSK'nın ne yaptığı ya da ne kararlar verdiği benim sözümün muhatabı değildir. Benim irademi kendi ifadem tanımlar. İptal edenler ibaresinden ettirenleri kastettim. YSK üyelerini kastetmedim."

İlgili Haberler