Borsa İstanbul’un ağır toplarından Ereğli Demir Çelik, kasım ayının ilk işlem günlerinde tüm dikkatleri üzerine çekti. Hızlı hareketlerin ve aşırı oynaklığın oldukça uzağındaki hisse pazartesi günü borsa açılır açılmaz gelen alımlarla bir günde yüzde 5.6 prim yaptı
Ekim ayını 27,48 lira seviyesinden kapatan Ereğli hisseleri pazartesi günü 29 liranın üzerine; 29,02 liraya yükseldi. Bu seviyede kalamadı ama günü 28,84 liradan kapattı. Günlük yükseliş yüzde 4,95 olarak gerçekleşti. Salı günü alımlar hız kesse de hisse 29,48 liraya kadar çıktı ve günü yüzde 1,18 kazançla kapattı.
Altın her derde deva mı?

Ve beklentilerin alınıp gerçeklerin satıldığı borsada işin aslı dün akşam şirketin açıklamasıyla ortaya çıktı. Ereğli Demir Çelik Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bağlı ortağı Ermaden tarafından yürütülen altın arama faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Buna göre 5.804 hektarlık ruhsat sahası içinde 45 hektarlık alanda çalışma yapıldığı, ton başına 0,89 gram altın olduğu kaydedildi. Ereğli’nin yaptığı açıklamada 424.000 ons altın mümkün kaynak olduğu belirtildi.
Dün akşam Ereğli Demir Çelik’ten gelen açıklama hisselere yaramadı. Borsanın aktörleri yapılan açıklamayı uzak ihtimaller dahilinde değerlendirmiş olsa gerek seans başlar başlamaz satışa geçtiler. Erdemir hisseleri gelen satışlarla 27,280 liraya kadar geriledi ve daha ilk yarıda değer kaybı yüzde 6,5’i geçti.
Ereğli’nin bulduğu 424 bin ons ne kadar eder?

Malum bu yıl altın yılı oldu. ABD Başkanı Donalt Trump’ın tarife uygulamaları, ülkelere yolladığı mektup ve tehditler, ABD Merkez Bankası (FED) başkanına yönelik baskı ve hakaretler ve üstüne ABD ekonomisindeki zayıflama endişeleri altının ateşini körükledi. Ons 2,669 dolarla başladığı yıl içinde 4,398 dolara kadar yükseldi. Altındaki artış oranı başlangıçtan zirveye yüzde 64.7 olsa da zirveden gelen satışlarla onsun fiyatı tekrar 4.000 doların altına geriledi.
Halen 3.988 dolardan işlem gören ons fiyatını baz aldığımızda Ereğli’nin tespit edildiğini açıkladığı 424.000 onsun dolar karşılığı 1,7 milyar dolara karşılık geliyor. Tabii kağıt üzerinde. Çünkü karlılık tamamen maliyetlere bağlı. Araştırmalara göre işletme maliyetleri (işçilik, enerji, ilaç, yatırım, çevresel uyum vs.), erişim kolaylığı, tesis verimi, çıkartma ve işleme maliyetleri gibi çok sayıda değişken var.
Örneğin Dünya Altın Konseyi’nin “All-in sustaining cost” (AISC) gösterge maliyeti altındaki analizlerinde, düşük baş değerlerin maliyeti artırdığına dikkat çekiliyor. Eğer bir maden sahasında ton başına 5 gram veya üzeri altın varsa bu görece daha iyi bir sınıfa dahil edilebiliyor.
Ancak ton başına örneğin 1-2 g/t gibi çok düşük bir seviye olsa dahi, eğer tesis düzgün, işletme maliyetleri düşük ve altın fiyatı yeterince yüksekse kârlı olabiliyor. Tabii madenciliğin uzun yıllara dayanan araştırma ve yatırım gerektirdiğini de unutmamak gerekiyor.
Ereğli’nin açıkladığı ton başına 0.89 gram ise bu rakamların oldukça altında.
Altını olan kuralı koyar mı?

Dünya Altın Konseyi 4 Kasım’da 2025 yılı üçüncü çeyrek verilerini açıkladı. Küresel altın çılgınlığı yılında merkez bankalarının altın rezervlerinin son durumları da böylece ortaya çıktı. Elbette ilk sırada 8.133 tonla Amerika Birleşik Devletleri geliyor. İkinci sırada 3.350 tonla Almanya gelirken üçüncü sırada 2.451 tonla İtalya yer alıyor.
İtalya’yı Fransa, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya izliyor. Türkiye’de ilk 10’un içinde. Verilere göre Türkiye 641 tonla 9. Sırada yer alıyor. Bu yılın çarpıcı bir diğer gelişmesi merkez bankalarının dikkat çeken altın alımları. Çin Merkez Bankası yüksek miktarda alımlarıyla dikkat çekti ama Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre üç çeyrekte en yüksek artış sıralamasında ilk sırada 18.2 tonla Kazakistan yer aldı.
Kasasına koyduğu 15.4 ton altınla Brezilya üçüncü sırada, 6.5 tonla Türkiye üçüncü sırada yer aldı. Dikkatlerin odağındaki Çin ise 4.9 ton altın aldı.
Kaç milyon dolarlık altınımız var?

Merkez Bankası (TCMB) bu yıl altın rezervindeki yükselişle dikkat çekti. Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre altın rezervlerindeki artışta ilk sıralarda yer alan Merkez Bankası altın rezervlerini yıl boyunca artırdı. Merkez Bankası’nın açıkladığı son verilere göre altın rezervi 24 Ekim 2025 itibarıyla 104,7 milyar dolar oldu.
Bu rakam bir önceki haftaya göre yüzde 5,8 oranında düşüşe karşılık geliyor. 17 Ekim haftasında altın rezervi 111,1 milyar dolarla en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Merkez Bankası’nın altın rezervi bu yılın ocak ayında 68,6 milyar dolar düzeyindeydi.

Ereğli Demir Çelik’in KAP’a yaptığı açıklama:
Şirketimiz tarafından 19.07.2024 ve 11.06.2025 tarihlerinde yapılan özel durum açıklamalarında, rezerv tespit çalışmasına ilişkin gelişmeler kamuoyuyla paylaşılmıştır.
Bu doğrultuda, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.’nin bağlı ortaklığı Erdemir Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Ermaden) tarafından, Sivas ili Kangal ilçesi Alacahan Köyü mevkiinde yürütülen arama faaliyetleri kapsamında, UMREK (Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu) ve JORC (Australasian Joint Ore Reserves Committee) standartlarına uyumlu olarak hazırlanan “Mümkün Kaynak” düzeyinde bir altın mineralizasyonu tespit edilmiştir.
Ruhsat sahası büyüklüğü 5.804,08 hektar olup, şu ana kadar 45 hektarlık alanda çalışma yapılmıştır. Toplam 360 adet karotlu sondaj gerçekleştirilmiş, sondajların toplam uzunluğu 96.649 metreye ulaşmıştır. Bu sondajlardan 96.533 adet ateş analizi sonucu elde edilmiştir.
UMREK ve JORC standartlarına uygun modelleme sonucunda elde edilen Mümkün Maden Kaynak Tahmini aşağıdaki gibidir:
Kategori Tonaj (Mt) Tenör (g/t Au) Metal İçeriği (oz Au)
Mümkün Kaynak 14,9 0,89 424.000
Hesaplamalar, 0,5 g/t altın eşik tenör üzerinden yapılmış olup, 14,9 milyon ton cevherde ortalama 0,89 g/t altın tenörüyle yaklaşık 424.000 ons altın içeriği tespit edilmiştir. Ortalama yoğunluk değeri 2,53 g/cm³ olarak belirlenmiş, kalite güvence ve kontrol (QA/QC) süreçleri uluslararası standartlara göre yürütülmüştür. Tüm analizler, Bureau Veritas Ankara Laboratuvarı’nda gerçekleştirilmiştir.
Alacahan sahasında hem mevcut modelleme alanında hem de henüz sondaj yapılmamış potansiyel bölgelerde arama faaliyetleri sürmektedir. Belirtilen mineralize bölgeye ait dolgu sondajları devam etmekte olup, bu çalışmalar tamamlandığında söz konusu kısmın rezerv hesaplamalarına esas olacak şekilde daha yüksek güvenilirlik düzeyinde sınıflandırılması hedeflenmektedir. Bununla eş zamanlı olarak, sahanın diğer bölgelerinde yeni keşif ve kaynak artırımı amacıyla karotlu sondaj çalışmaları da planlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Bu kapsamda, Alacahan sahasının geneline yönelik kaynak potansiyelinin belirlenmesi ve ilerleyen dönemlerde maden kaynak tabanının genişletilmesi amaçlanmaktadır.
Bu çalışma, UMREK 2023 ve JORC 2012 kodlarının şeffaflık, doğruluk ve güvenilirlik ilkeleri doğrultusunda, Yetkin Kişiler Ruth Woodcock (UMREK N 252, EurGeol N 1715) ve Jörg Pohl (EurGeol N 1728) tarafından bağımsız olarak hazırlanmış ve Westech International Ltd. tarafından onaylanmıştır.
Bu duyuruda yer alan bilgiler, mümkün kaynak düzeyindedir ve ekonomik olarak işletilebilir rezerv niteliği taşımamaktadır. Dolgu sondajları ve devam eden kaynak artırımı çalışmaları sonrasında, yeni veriler doğrultusunda kaynak sınıflandırmasının güncellenmesi ve rezerv hesaplamalarına yönelik fizibilite çalışmalarına geçilmesi planlanmaktadır.
Konuya ilişkin gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır.






