ABD Başkanı Donald Trump, ikinci kez seçilip göreve başladıktan kısa süre sonra aldığı hızlı ve etkili kararlarla gündemi belirledi. ABD ekonomisinde köklü değişiklikler vaat eden Trump, küreselleşmeye karşı çıkarak, birçok ülkeye gümrük vergileri getirdi. Bu gelişmelerin hemen ardından S&P 500 endeksi dahil olmak üzere ABD borsalarında sert düşüşler yaşandı.
2 Nisan’da duyurulan ilk gümrük vergilerinin hisse senetlerini baskı altına almasıyla S&P 500 ve Nasdaq Composite, teknik olarak ayı piyasasına girdi. Ancak Trump’ın bu vergileri 90 günlüğüne askıya alması, borsalarda kısa süreli bir toparlanma sağladı.
2 Mayıs itibarıyla dokuz günlük yükseliş serisi yakalanmasına rağmen, S&P 500, ABD’de bir başkanın görevdeki ilk 100 gününde 1974’ten bu yana en kötü performansı gösterdi. Yani son 51 yılın en kötüsü.
Şimdi yatırımcılar, önümüzdeki dönemde piyasaların nasıl şekilleneceğini merakla bekliyor.
S&P 500 için kritik sınav: Çin ile müzakereler

Trump yönetimi, 90 günlük geçici vergisiz dönemin 24. gününde Çin ve Hindistan gibi büyük ticaret ortaklarıyla müzakerelere başlamayı planladığını duyurdu. Ancak henüz somut bir anlaşma açıklanmadı. Bu süreçte Trump, Çin’e yönelik gümrük vergilerini %145’e kadar yükseltti. Çin de buna karşılık vererek ABD’ye %125’lik bir vergi uyguladı.
Çin Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ABD’li yetkililerden gelen görüşme taleplerinin değerlendirildiği belirtildi. Ancak Çin, müzakereler başlamadan önce ABD’nin tek taraflı tüm tarifeleri kaldırmasını şart koştu.
Bu belirsizlik ortamında şirketler ise, artan maliyetler ve potansiyel işten çıkarmalar konusunda uyarıda bulundu. Piyasa stratejistleri ise bir ekonomik daralma ihtimalinden söz etmeye başladı. Özellikle önümüzdeki 100 gün, yatırımcıların dikkatle takip edeceği bir dönem olacak.
Resesyon ve stagflasyon riski yatırımcıyı tedirgin ediyor

Her ne kadar geçen hafta açıklanan Nisan ayı istihdam raporu beklentilerin üzerinde gelerek işsizlik oranının %4,2’de kalmasını gösterdiyse de, ABD ekonomisinin genel seyri endişe yaratıyor. İlk çeyrekte GSYİH %0,3 daraldı. Bu daralmanın, firmaların gümrük vergileri uygulanmadan önce ithalatı hızlandırmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
Tüketici güveninde ve harcamalarda görülen zayıflama, durgunluk sinyallerini güçlendiriyor. Federal Rezerv ise bu ortamda faiz indirimi konusunda temkinli davranıyor. Çünkü hem yüksek enflasyon hem de yavaşlayan büyüme, stagflasyon riskini artırıyor.
Stagflasyonun gerçekleşmesi durumunda, Fed’in politika araçları etkisiz kalabilir. Böyle bir ortamda faiz indirimleri, enflasyonu tetikleyebilirken, faiz artışları büyümeyi daha da baskılayabilir.
Uzun vadeli yatırım yaklaşımı öne çıkıyor

S&P 500‘deki son dalgalanmalara rağmen, uzmanlar uzun vadeli yatırım stratejilerinin korunmasını tavsiye ediyor. Piyasa tarihine bakıldığında, uzun vadede sabırla bekleyen yatırımcıların genellikle kazançlı çıktığı görülüyor.
Önümüzdeki süreçte ticaret müzakerelerinin seyri, ekonomik verilerin yönü ve Trump yönetiminin politikaları S&P 500 performansında belirleyici olacak.